Uzmanlar "gri liste" için Varlık Barışı'nı işaret ediyor: Giden para gelenden daha çok
Uluslararası Mali Eylem Görev Gücü'nün (NAFT), Türkiye'yi, kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele konusunda yeterince çaba göstermeyen ülkelerin bulunduğu 'gri liste'ye almasına hükümet tepki gösterdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı karar sonrası yaptığı açıklamada bunun "hak edilmeyen bir sonuç ortaya çıkardığını" belirtti.
Ancak uzmanlara göre durum biraz farklı. Türkiye'nin ısrarla sürdürdüğü Varlık Barışı uygulamalarının bu süreçte etkili olduğu belirtiliyor.
Eski Ekonomi Bakanı Ufuk Söylemez, "Sadece yasal ve idari düzenlemeler yapmak kara para ile mücadele ve terörizmin finansmanı ile mücadele konusunda yeterli değil. Bunların kaynağı ve sahibi meçhul. Yani ihracat girdisi değil, kredi değil. Dolayısıyla kaynağı ve sahibi meçhul paralar cirit atıyor" dedi.
Eksi Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da sosyal medyada yaptığı açıklamada, Varlık Barışı'nı hedef aldı. Durmuş, "Kurallara uyup gerekli düzenlemeleri yaptığımıza göre niye gri listedeyiz? Sık sık yaptığımız varlık barışı düzenlemeleri olmasın" ifadesini kulandı.İlk kez 2008'de hayata geçirilen uygulama 13 yılda 7 defa yürürlüğe sokuldu. Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Bumin Doğrusöz, "Bu uygulama kapsamında 2010’da 47.3 milyar TL, 2013’te 69 milyar TL, 2018’de 9 milyar TL ve 2019’de 17 milyar TL gelmiş.
Tabii bunlar açık şekilde paylaşılan veriler değil. Bu kadar para gelmiş ama bakıyorsunuz, yurt dışındaki Türklerin tahmini parası 140 milyar dolar. Dolayısıyla, bu kanunlarla Türkiye'ye çok büyük paraların girdiği de söz konusu değil. Hatta çıkan para gelen paradan daha fazla. Özetle atılan taş ürkütülen kuşa değmiyor" ifadelerini kullandı.
Doğrusöz, gri liste kararının Avrupa Birliği (AB) mekanizmaları için tahrik edici bir unsur olduğunu ve AB'nin bu anlamda Türkiye'yi daha yakından izleyeceğini ama atılacak adımların da politik olabileceğini belirtti. Doğrusöz, Varlık Barışı ile kara paranın korunmadığını, mevzuata göre gelecek paraya sadece vergi açısından bazı teminatlar verildiğini de sözlerine ekledi.
Uluslararası ekonomi ve siyaset stratejisti Bahadır Kaleağası ise özellikle AB tarafından bu kararın Türkiye için olumsuz bir anlam ifade ettiğini söyledi. Kaleağası, "Halihazırda küresel rekabet ortamında Türkiye açısından çok iyi bir dönem geçmiyor. Her şeyden önce Avrupa Birliği Raporu’nun da vurguladığı gibi demokrasi, insan hakları ve tarafsız yargı gibi konularda Türkiye son yıllarda çok geriye gitti. Kara para aklama ve örgütlü suçun birtakım alanlar kazandığı bir ülke olarak anılmak Türkiye için hoş değil" diye konuştu.
Emre Eser
© Deutsche Welle Türkçe
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.