Van'da Cengiz Han’ın torunu Hülagü'nün sarayı bulunmuş olabilir

Van'da Cengiz Han’ın torunu Hülagü'nün sarayı bulunmuş olabilir
Arkeologlar Van'da, 1258’de Bağdat’ın yağmalanmasıyla tanınan Cengin Han'ın torunu Hülagü'ye ait sarayın kalıntılarına ulaştıklarını düşünüyor.

Bir grup arkeolog, Türkiye'nin Van şehrinde tarihi bir keşfe imza attıklarını öne sürüyor.

Kayıp Rıhtım'da Devrim Beyaz'ın haberine göre, son olarak Cengiz Han’ın ölüm sebebini ortaya çıkartan arkeologlar şimdi de ünlü torunu Hülagü’nün yazlık sarayını bulduklarını düşünüyor. Araştırmayla doğrudan bağlantısı bulunmayan başka bilim insanları, yapının Cengiz Han’ın ailesine resmi olarak bağlanabilmesi için daha fazla bilgiye ihtiyaç duyulduğunun altını çizerek araştırmacıları dikkatli olmaya çağırıyor.

BAĞDAT'I YAĞMALAMIŞTI

Cengiz Han’ın torunu Hülagü Han, Milattan Sonra 1217’den 1265 yılına dek yaşamış ve Orta Doğu’daki birçok askeri sefere liderlik etmiş bir Moğol hükümdarıydı. Hülagü Han, özellikle 1258 yılındaki Bağdat seferini ve Bağdat’ın Büyük Kütüphanesi olarak da bilinen Beyt’ül Hikmet de dahil olmak üzere şehrin büyük bir kısmının yağmalanmasından sorumlu olmasıyla tanınıyordu. Hülagü Han ayrıca, Bağdat’ın yöneticisi Halife El-Musta’sim’in idam edilmesinde de rol oynamıştı.

savas.jpg

Birçok tarihsel kayıtta Van bölgesinde bir saray ve yazlık başkentlerin varlığı geçiyor. Ancak bu yapıların tam olarak nerede olduğu bugüne dek ortaya çıkartılmamıştı. Moğol Bilimler Akademisi’nden arkeolog ve kazı ekibi üyesi Munkhtulga Rinchinkhorol, Words Side Kick’e verdiği demeçte, “Han’ın saray kompleksinin kalıntıları şimdi tamamen mahvoldu,” ifadesini kullanıyor. Ekip, yıllar süren yağmalamalara rağmen sırlı çatı kiremitleri, tuğlalar, üç renkli sırlı seramik çanak çömlek ve porselen gibi kalıntılara ulaşmayı başardı.

EN BÜYÜK İPUCU SVASTİKA DESENİ

Rinchinkhorol keşfettikleri en önemli bulgunun bazı çatı kiremitlerinin bitiş kısımlarında s’ benzeri sembollere sahip olmalarını gösteriyor. Svastika deseni ya da tamga olarak bilinen bu semboller, Moğol Hanlarının güç sembolleri arasında yer alıyor.

Antik ve Orta Çağ’da birçok svastika desenleri kullanılmış ve bunların bir versiyonu da 20. yüzyılda Naziler tarafından benimsenmişti. Araştırmacılar bu sembollerin bulunduğu çinilerin, Hülagü Han’a ait bir saray keşfedildiği görüşünün en önemli temeli olduğuna inanıyor. Bölgede güçlü bir Moğol etkisinden bahseden tarihi kayıtlarla bu detaylar birleşince, sarayın tarihi için İlhanlılar dönemi işaret ediliyor.

North Georgia Üniversitesi’nde Orta Avrasya Tarihi profesörü Timothy May ise yaptığı açıklamada, daha fazla bilgiye ihtiyaç duyulduğunu hatırlatırken bu ihtimalin gayet olası olduğunu da ifade ediyor.

Birçok bilim insanından görüş alan Words Side Kick, Kore’deki Yonsei Üniversitesi’nde Asya Çalışmaları başkanı Michael Hope’un da bu keşfi heyecan verici bulduğunu kaydediyor.

SARAYIN KONUMUNU DOĞRULAYAN TARİHİ KAYNAKLAR

Öte yandan bu sarayın varlığını doğrulayabilecek bazı tarihi kaynaklar da bulunuyor. Hope, 13. yüzyıl Ermeni tarihçisi Genceli Kiragos’un (MS 1200 ila 1271 yılları arasında yaşamış), Van Gölü ile Urmiye Gölü arasında bir yerde bulunan bir saraydan bahsettiğini aktarıyor. Hope ayrıca, Akanc’lı Grigory (yaklaşık 1250-1335 yılları arasında yaşamış) adlı bir başka Ermeni tarihçisinin, İlhanlıların Van Gölü’nün kuzeydoğusunda yer alan Ala Taq’ta muhtemelen bir saray da içeren yazlık bir başkent inşa ettiğinden bahsettiğini de kaydediyor.

Hope, bölgenin Moğollar için önemli olduğunu vurgularken şunları ifade ediyor:

“Bölgede İlhanlı kervansaraylarının kalıntılarını ve küçük yerleşim yerlerini, hatta belki de sarayları bulmak bizi şaşırtmamalı. Bunun Kirakos’un anlattığı Hülegü’nün sarayı olup olmadığı henüz belli değil. Yapılan bu keşfi kesinlikle göz ardı etmem ama daha fazla bilgi edinebilmek için sabırsızlanıyorum.”

Sahada gerçekleştirilen araştırmalar, ortak bir Türk-Moğol ekibi tarafından gerçekleştiriliyor. Rinchinkhorol, araştırmayla ilgili bir raporun önümüzdeki birkaç ay içinde hazırlanacağını sözlerine ekledi.

Kültür Sanat