Son 3 seçim ve 14 Mayıs: İşte milletvekili listelerindeki 'cinsiyet dağılımı

Son 3 seçim ve 14 Mayıs: İşte milletvekili listelerindeki 'cinsiyet dağılımı
Kısa Dalga olarak 7 Haziran 2015, 1 Kasım 2015, 24 Haziran 2018 seçimleri ile 14 Mayıs'ta yapılacak olan seçimlerdeki aday listelerinin cinsiyet dağılımını inceledik. Hülya Gülbahar, "Kadınların haklarına yönelik saldırıların artacağı bir Meclise kadın sayısını azaltarak girmek Türkiye Kadın Hareketi'ne ve Türkiyeli kadınlara yapılabilecek en büyük saygısızlık" derken Bayazıt ise "20 kadın aday önerimizin sadece 4'üne seçilebilir bölgelerde ilk sırada yer verildi" dedi.

ESRA TOKAT


14 Mayıs seçimlerine doğru hızla giderken partilerin YSK'ye teslim ettikleri aday listeleri tartışmaları da devam ediyor. Biz de Kısa Dalga olarak 7 Haziran 2015, 1 Kasım 2015, 24 Haziran 2018 seçimleri ile 14 Mayıs'ta yapılacak olan seçimlerdeki aday listelerinin cinsiyet dağılımını inceledik.

7 Haziran 2015 Seçimleri

AKP:

AKP 7 Haziran seçimleri için 99 kadın aday gösterirken 451 erkek aday gösterdi. Kadın aday oranı yüzde 18 olurken erkek aday oranı ise yüzde 82 oldu. 7 Haziran seçimlerinde AKP’den 39 kadın Meclis’e girmeyi başardı. 258 milletvekilinin 219’u da erkekti.

CHP:

CHP 7 Haziran seçimlerinde 103 kadın aday gösterirken 447 de erkek aday gösterdi. CHP’den 21 kadın Meclis’e girerken toplam 132 milletvekilinin 111’i ise erkekti.

HDP:

7 Haziran seçimlerine 550 aday ile giren HDP’nin adaylarının 268’i kadın 282’si ise erkekti. 81 ilin 25’inde de kadın adayları birinci sıradan aday gösterdi. HDP’nin çıkardığı 80 milletvekilinden 32’si kadın, 48’i ise erkekti.

MHP:

MHP 7 Haziran seçimlerinde 40 kadın aday çıkartırken 510 da erkek aday çıkardı. Seçim sonucunda 80 milletvekili çıkaran MHP’de 4 ‘ü kadın 76’sı erkekti.

aday-sayilari.png

1 Kasım 2015 Seçimleri

AKP:

1 Kasım seçimlerinde ise 479 erkek aday gösteren AKP’de kadın aday sayısı 71’e gerilemişti. Kadın adayların oranı yüzde 13 olurken erkek adayların oranı ise yüzde 87 oldu. Kadın milletvekili adaylarından 35’i Meclis’e girerken AKP’nin çıkarttığı 317 milletvekilinin 282’si erkek oldu.

CHP:

CHP 1 Kasım seçimlerinde 423 erkek aday gösterirken 127 kadın aday gösterdi. Kadın adayların oranı yüzde 23 olurken erkeklerin oranı ise yüzde 77 oldu. CHP’de 14 seçim bölgesinde kadınlar ilk sırada bulunuyordu. 1 Kasım’da CHP 134 milletvekili çıkardı. 21’i kadın 113 erkek milletvekili seçildi.

HDP:

1 Kasım seçimlerinde ise HDP 316 erkek adayla seçimlere girerken kadın sayısını ise 234’ e düşürdü. Kadın adayları oranı yüzde 43 olurken erkek adayların oranı ise 57 oldu. 23 kadın Meclis’e girerken 59 milletvekilinin 36’sı erkekti.

MHP:

1 Kasım seçimlerinde ise kadın aday sayısını 78’ya çıkartan MHP erkek aday sayısını ise 472’ye düşürdü. Kadınların oranı yüzde 14 olurken erkek adayların oranı ise yüzde 86 oldu. Seçimler sonucunda 40 milletvekili çıkaran MHP’de sadece 3 kadın Meclis’e girdi 37’si ise erkek oldu.

24 Haziran 2018 Seçimleri

AKP:

AKP’nin 27. Dönem milletvekili adaylarının 126’sı kadın olurken 474’ü ise erkek oldu. Seçimler sonucunda Meclise giren 295 AKP’li vekilden 242’si erkek olurken 53’ü ise kadın oldu. Oransal olarak baktığımızda ise vekillerin yüzde 17,97’si kadın yüzde 82,03’ü erkek oldu.

CHP:

CHP'nin 27. dönem milletvekili aday listesinde 137 kadın aday yer aldı. 463 aday ise erkek. 137 kadın adaydan sadece 18’i milletvekili olarak seçilirken, 463 erkek adaydan ise 128’i seçildi. Böylece CHP’nin 146 milletvekillinin yüzde 12.33’ü kadın olurken yüzde 87,67’si ise erkek olarak kayıtlara geçti.

HDP:

HDP’nin 27. Dönem milletvekili adaylarının 370’i erkek olurken 230’u ise kadın oldu. HDP milletvekili adaylarının yüzde 36,7'i kadın oldu. HDP’den seçimlerde 67 milletvekili parlamentoya girerken bunların 41’i erkek 26’sı ise kadındı. Oransal olarak baktığımızda ise vekillerin yüzde 38,81’i kadın olurken yüzde 61,19’u da erkek.

MHP:

600 milletvekilinin 79 kadın aday olurken 521’i erkek ile seçimlere giren MHP parlamentoya 49 milletvekili sokabilmişti. Bunlardan 45’i erkek olurken sadece 4 kadın MHP sandalyelerinde yer aldı. Oran olarak ise yüzde 91,84’ünü erkekler oluştururken yüzde 8,16’sını ise kadınlar oluşturdu.

İYİP:

150’si kadın adayın 450’sinin ise erkek adayın oluşturduğu listede 7 kadın vekil de ilk sıradan aday olmuştu. Seçimler sonucunda 43 vekil İYİ Parti’den parlamento sıralarında yerini alırken bunun sadece 3’ünü kadınlar 40’ını ise erkekler oluşturdu. Oran olarak vekillerin yüzde 93,02’sini erkekler oluştururken yüzde 6,98’ini ise kadınlar oluşturdu.

aday-oranlari.png

14 Mayıs 2023 Seçimleri

AKP:

AKP’nin 28. Dönem milletvekili adaylarının 487’si erkek olurken 113’ü ise kadın oldu. AKP'de kadın adayların oranı yüzde 18.8 olurken erkek adayların oranı ise 81.8.

CHP:

Toplam 581 kişinin isminin yer aldığı aday listesinde 147 kadın yer aldı. 434 aday ise erkek. CHP bu seçimlerde son 4 yıldaki en yüksek kadın aday oranına ulaştı. Bu oran yüzde 29.9.

HDP:

HDP’nin de yer aldığı Emek ve Özgürlük İttifakı ise Yeşil Sol Parti çatısı altında seçimlere girecek. Yeşil Sol Parti’de 490 adayın 193’ünü kadınlar oluştururken 297’sini ise erkekler oluşturuyor. Adayların yüzde 39.3'ü kadın adaylar, yüzde 61.7's ise erkek adaylar.

MHP:

MHP’ nin 600 adayının 510’u erkek 90’ı ise kadın. Böylece kadın adayların oranı MHP'de şimdiye kadarki en yüksek oranına ulaşarak yüzde 15 oldu. Erkeklerin ise yüzde 85.

İYİP:

536 aday ile seçimlere girecek olan İYİ Parti’de bu adayların 139’unu kadınlar oluştururken 397’sini erkekler oluşturuyor. Oran olarak baktığımızda ise kadınlar yüzde 25,9 olurken erkekler ise 74,1 oldu.

TİP:

398 aday ile seçimlere girecek olan TİP’te adayların 161’i kadın olurken 237’si de erkek.

Tüm bu verileri dikkate aldığımızda sadece 14 Mayıs'ta yapılacak olan seçimde değil son 3 seçimde de kadın adaylara oldukça az yer verildiğini görüyoruz. Eşit temsilin çok uzağında olan aday listelerini Ben Seçerim Derneği Genel Direktörü Nilden Bayazıt ve Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK) Sözcüsü Avukat Hülya Gülbahar, Kısa Dalga içi değerlendirdi.

'AKP'lisinden tutun HDP'lisine kadar tüm seçmen kadın aday görmek istiyor'

Ben Seçerim Derneği Genel Direktörü Nilden Bayazıt, her seçimde aday listelerinin belli olmasından sonra siyasi partilerin kadın vekil adaylarına az yer vermelerine neden olarak, 'Biz bu bölgelerde çalışma yaptık, seçmen kadın aday istemiyor' ya da 'kadın siyasetçi yok bölgede' gerekçelerini sunduklarını belirtti ve "Biz de bunun üzerine KONDA ile Türkiye'de ilk kez yapılan bir kamuoyu araştırması yaptık 'Türkiye'de Kadın Siyasetçilerin Durumu ve Beklentiler Araştırması' adı altında. Bunu tüm siyasi partilere sunduk. Bu araştırmada öne çıkan en önemli veri ise AKP'lisinden tutun HDP'lisine kadar tüm seçmen kadın aday görmek istiyor ve Meclis'te daha çok kadın vekil olursa Türkiye daha da ilerler görüşünde. İkinci büyük bulgumuz ise seçmenin 'bölgemde kadın siyasetçi olursa tutumumu değiştirebilirim' görüşünde olduğu" dedi.

Bayazıt: Kırklareli'de seçmenin yüzde 76'sı kadın vekil isterken ilk sıraya erkek aday konuldu

Pek çok kent arasında Kırklareli'nin ise farklı bir konumu olduğunu ifade eden Bayazıt, "Çünkü CHP burada çok büyük bir oy alıyor ancak bu zamana kadar hiç kadın vekil çıkartmamış. Burada yaptığımız derinlemesine araştırmada da seçmenlerin yüzde 76'sının kadın vekil görmek istediğini tespit ettik. Sonucunda da tanınırlığı en yüksek 2 siyasetçi önerdik ve bunların ikisi de kadındı. Ancak ne yazık ki tüm bu bilimsel verilere rağmen Kırklareli de ilk sıraya yine erkek aday konuldu. Özellikle de İstanbul Sözleşmesi'nden çıkıldığı, 6284'ün hedef gösterildiği ve HÜDA-PAR'ın Meclis'te olacağı bir dönemde eğer kadın adaylar çıkartılsaydı Kırklareli bir sembol olacaktı. Eğer 'kadınların yanında olacağız, İstanbul Sözleşmesi'ni getireceğiz' diyorlarsa bunun altını doldurmaları gerekiyordu" yorumunu yaptı.

nilden-beyazit.jpg
Ben Seçerim Derneği Genel Direktörü Nilden Bayazıt

20 kadın aday önerildi sadece 4'üne seçilebilir bölgelerde ilk sırada yer verildi

Tüm araştırmalar sonucunda seçtikleri 20 aday içinde ayrıca tanınırlık araştırması yaptıklarını ifade eden Bayazıt, "Biz genel başkanların eline hazır veri verdik. Şu kentlerde şu kadınlar şu derece tanınıyor ve oyunuzu artıracak diyerek verilerle gittik. Ancak bu 20 adayın 9'u listelerde yer aldı. Sadece 4'üne de seçilebilir bölgelerde ilk sırada yer verildi. Tüm bu çalışmalarımızı dikkate almamak düşündürücü açıkçası. Bu yüzden bizler Millet İttifakı'nın samimiliği konusunda bir tereddüt yaşıyoruz" düşüncesini dile getirdi.

'HÜDA-PAR ile kadın vekilleri Meclis'e yığarak mücadele edilebilir'

Cumhur İttifakı listelerinden seçilebilir bölgelerden 4 adayın HÜDA-PAR'a ayrılmasına da değinen Bayazıt, "Bununla Meclis'e kadın vekilleri yığarak ancak mücadele edilebilir, bu karşı duruş ancak kadın vekillerle temsil edilebilir. Billboardlara 'Bahar gelecek' yazmakla bahar gelmiyor ne yazık ki" ifadelerine yer verdi.

'Millet İttifakı ilerisi için kadınlar adına umut vermiyor'

Millet İttifakı'nın kadın adayı oranlarının ve şu ana kadar izledikleri politikanın bir umut vermediğini dile getiren Bayazıt, "6'lı masa Mutabakat Metni'ni hazırlarken sadece erkeklere yer verildi. Metni sadece 5 erkek okudu. Öte yandan metinde İstanbul Sözleşmesi'ne yer vermemelerini de göze aldığımızda tüm bunlar bir kaygı yaratıyor ve ilerisi için kadınlar adına umut vermiyor" diyerek değerlendirmesini bitirdi.

Gülbahar: 'Muhalefet de dahil ciddi bir sorun var'

Son aday listelerini ve geçmiş seçimlerdeki aday listelerinin cinsiyet dağılımını Kısa Dalga'ya değerlendiren Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK) Sözcüsü Avukat Hülya Gülbahar, "Türkiye'de kadınların eşit temsile ulaşması konusunda muhalefet partileri de dahil çok ciddi bir sorun var. Her seçim döneminde kadınlara seçilebilir yerlerde yer vermemek için çok çeşitli bahaneler bulunuyor. Bu seçimin bahanesi de ittifak politikaları, ülkenin kader seçimi olması gösterildi. Kadınların zaten yetersiz olan temsili bu dönemlerde daha da azaltılmış oluyor" dedi.

'7 Haziran ile 1 Kasım tarihleri arasında geçen kısacık süreçte kadın temsili yüzde 3 oranında düştü'

7 Haziran 2015 seçimlerinde 97 kadın vekilin Meclise girerek temsil konusunda en yüksek oran olan 17.6'ya ulaşıldığını hatırlatan Gülbahar, "Ama ülke çatışmalı bir ortama sürüklenip 1 Kasım 2015'te seçim yenilendiğinde kadın vekil oranı 81 kadın vekil ile yüzde 14,7'ye düştü. 7 Haziran ile 1 Kasım tarihleri arasında geçen kısacık süreçte kadın temsilinin yüzde 3 oranında düşürülmesine tanık olduk. Bu çatışma ya da stres dönemleri erkeklerin siyasette yer almasını meşrulaştırıcı bir araç olarak kullanılıyor" yorumunu yaptı.

'İktidar ortaklarının seçim çalışmaları merkezinde kadın haklarının yok edilmesi var'

Bugünkü kritik seçimde kadın vekil atamanın öneminin daha net görüldüğünü ifade eden Gülbahar şunları söyledi:

"Çünkü iktidar ittifakının bütün ortaklarının seçim çalışmalarının, parti çalışmalarının merkezinde kadınların haklarının yok edilmesi olduğunu açıkça bütün toplum görüyor. Türkiye Kadın Hareketi buna karşı mücadele ile rüştünü sadece Türkiye'ye değil tüm dünyaya ispatlamış bir kadın hareketidir."

'Kadınların haklarına yönelik saldırıların artacağı bir Meclise kadın sayısını azaltarak girmek...'

"Kadınların haklarına yönelik saldırıların artacağı bir Meclise kadın sayısını azaltarak girmek ve bu mücadeleyi de erkeklerin vereceğinin iddia etmek Türkiye Kadın Hareketi'ne ve Türkiyeli kadınlara yapılabilecek en büyük saygısızlık. Siyasal İslam'ın politikalarının merkezinde aile adı altında kadın haklarını, kadınların eşitlik, özgürlük hak ve taleplerinin yok edilmesi olduğunu on yıllardır Türkiyeli siyasetçilere, muhalefete anlatmaya çalışıyoruz. Bu seçimde on yıllardır uyardığımız bu konu bütün bir toplum tarafından net bir şekilde görüldü. Yeniden Refah Partisi'nin Cumhur İttifakı'na katılmak için öne sürdüğü 30 şarttan 5 tanesi doğrudan doğruya 4 maddesi ise dolaylı olarak kadınlarla ilgili düzenlemeler içeriyor."

'Muhalefet partilerinin parti politikaları merkezinde kadın haklarına ve kadınların hayatlarına yönelik saldırılar yok'

"Siyasal İslam'ın kadınları erkeklerin kontrolüne almak, kadın ve çocukları erkeklerin mülkü olarak görme iddiası topluma söyledikleri en önemli iddia. Onlar diğer siyasi ideolojilerden farkını ne yazık ki kadınları köleleştirme politikaları ile ifade ediyorlar. Aynı merkezi önemi muhalefet partileri de vermesi gerekiyor. Ama maalesef muhalefet partilerinin parti politikaları merkezinde kadın haklarına ve kadınların hayatlarına yönelik saldırılar yok. Sürekli 'şimdi sırası değil, bu konu gündem saptırmaca, toplumun daha önemli meseleleri' var diyerek siyasi önceliklerini farklı alanlara çekiyorlar ve Türkiye Kadın Hareketi'nin 20 yıldır Siyasal İslamcı bir iktidarın kadın karşıtı politikalarına karşı tek başına mücadele etmesine neden oluyorlar."

hulya-gulbahar.jpg
EŞİK Sözcüsü Avukat Hülya Gülbahar

'HDP ve TİP'in gayretleri görülüyor'

Öte yandan HDP ve TİP gibi partilerin eşit temsil konusundaki gayretlerinin açık bir şekilde görüldüğünü ifade eden Gülbahar, "Meclis'te edindikleri sandalye sayısı ve HDP üzerindeki ağır baskılar, örneğin kayyum atamaları HDP'nin kadın hareketine verdiği katkıları da baltalamak amacı taşıyor. Kayyum atanan belediyelerde yapılan ilk işin kadın birimlerinin kapatılması, kadınların otobüs şoförlüğü gibi geleneksel olarak erkek mesleği sayılan mesleklerdeki çalışmalarına son verme gibi kadın düşmanı politikaları oluyor. Önceliğin buralara yoğunlaşması ideolojik bir anlam taşıyor" diye konuştu.

'Siyasal İslam'ın Yeniden Refah ve HÜDA-PAR gibi en aşırı uçlarının Meclis'te olacağı koşullarda...'

HÜDA-PAR gibi başta İslamcı feminist Gonca Kuriş olmak üzere aralarında kadınların da bulunduğu 2 binden fazla insanın katledilmesinden sorumlu bir zihniyetin ideolojik uzantısı olan bir partinin Meclis'e girdiği, Siyasal İslam'ın Yeniden Refah ve HÜDA-PAR gibi en aşırı uçlarının Meclis'te olacağı koşullarda ilk işlerinin kadın haklarına saldırmak olacağını kaydeden Gülbahar, "Bu saldırılara karşı bu hakları savunacak kadınların Meclis'e sokulmaması ideolojik bir tercihtir ve ne yazık ki Türkiye'nin geleceği konusunda kaygılarımızı artıracak bir hatadır" değerlendirmesinde bulundu.

'Kadın hareketini oyalıyorlar'

Millet İttifakı'nın bugüne kadar açıkladıkları belgelerde Vizyon Belgesi ve Anayasa Değişikliği metni dahil kadınlarla ilgili çekingen bir üslup kullanması ve İstanbul Sözleşmesi'nin adını kullanmaması, Kadın ve Eşitlik Bakanlığı kurulması gerekirken Kadın, Çocuk ve Aile Bakanlığı'nın kurulacağından söz etmesinin kadınlar olarak kaygıyla izlediklerini vurgulayan Gülbahar, "Biz bunu EŞİK olarak kaleme almış ve muhalefet partilerine iletmiştik. Ama seçim listeleri de bize gösteriyor ki bu partiler bu talepleri karşılamaktan uzak politikalar izliyorlar ve her seferinde aynı argümanlarla kadın hareketini oyalıyorlar" dedi ve şunları söyledi:

'Bu seçim kadınların hayatının belirleneceği bir seçim'

"Bu seçim kadınların hayatının belirleneceği bir seçim. Yeni bir Cumhuriyet'in kuruluşunun inşasının tartışıldığı bir süreçte bu inşada kadınları eşit bir şekilde katmamak demek kurulacak yeni sistemde, Cumhuriyet'in ikinci yüz yılında kadınları kurucu bir unsur olarak görmemenin ilanı demektir."

'Kadınlar yeni bir Türkiye inşa etme sürecinin dışında bırakılıyor'

"Kadınlar bu tercihle sadece seçimden dışlanmış olmuyor, yeni bir Türkiye yaratma ve inşa etme sürecinin de dışında bırakılıyor ve sembolik oranda katılımına izin verilen bir cins olarak kodlanmış oluyor. Başta Eşitlik için Kadın Platformu olmak üzere Türkiye Kadın Hareketi olarak günlerdir bu sürece dair yeni politikalarımızı ve stratejilerimizi tartışıyoruz. Bizler kırgınız ve öfkeliyiz. Mücadeleyi yeni yöntemler ve araçlarla bir saniye bile ara vermeden sürdüreceğiz."

Özel Haber