Verşan Kök’ün ‘gizlice’ çağırdığı polislerin öğrencileri cinsel işkenceyle tehdit ettiği iddia edildi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 10 Haziran 2022 tarihinde ODTÜ Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınan 37 öğrenci hakkında soruşturma başlattı. Cumhuriyet Savcısı Mücahit Gölcük’ün yürüttüğü soruşturma kapsamında, ODTÜ Rektörü Verşan Kök’ün yürüyüş öncesi Ankara Valiliğine “gizli” yazı göndererek okula polis gönderilmesini talep ettiği ortaya çıktı.

MLSA’dan Sibel Yükler’in haberine göre, 9 Haziran 2022 tarihinde Rektör Verşan Kök imzasıyla emniyetin dikkate alması için gönderilen “Güvenlik Tedbiri” başlıklı yazıda, “can ve mal güvenliğinin tehlikeye girebileceği ve kamu malının zarar görebileceği” öne sürüldü.

Gizli yazıda, “Çıkabilecek olaylara gerektiğinde müdahale edilmesi, olası bir müdahalenin ilgili mevzuata uygunluğu hususunda azami özenin gösterilmesi yönünde güvenlik kuvvetlerine gerekli uyarıların yapılması hususlarında bilgilerinizi ve gereğini, tensip ve takdirlerinize arz ederim” denildi.

Rektörlüğün talebiyle Onur Yürüyüşüne müdahale

Soruşturma kapsamında Güvenlik Şube Müdürlüğü tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosuna gönderilen 23 Aralık 2022 tarihli fezlekede ise “ODTÜ Rektörlüğünün talep yazıları doğrultusunda” güvenlik tedbiri alındığı bildirildi.

Gözaltı ve yakalama tutanağı ile polis görüntülerini içeren DVD tutanağının delil olarak gösterildiği 21 sayfalık fezlekede, öğrencilere “2911 Sayılı Kanuna Muhalefet”, “Görevi yaptırmamak için direnme” ve “Eğitim ve öğretimin engellenmesi” suçlarından işlem yapıldığı belirtildi.

Fezlekede, yaklaşık 300 kişinin katıldığı yürüyüş için “sözde onur yürüyüşü”, gözaltına alınanlar için ise “Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Trans ve İnterseks (Lgbti+) yapılanmasına müzahir şahıslar” ifadeleri kullanıldı.

Emniyet fezlekesinde, gözaltına alınan öğrencilerin polisin işkence yaptığı iddiaları da yer aldı. Gözaltına alınanlardan E.T. isimli öğrenci fezlekede yer alan ifadesine göre, çimlerde yürürken arkalarından gelen çevik kuvvet polisinin herhangi bir ikaz olmadan saldırmaya başladığını, polis şiddetinden kaçarken üç polis tarafından yere yatırılarak, dizleri ile sırtına bastıklarını ileri sürdü.

Psikolojik şiddet iddiası

Gözaltına alınmasına rağmen bir polisin yüzüne biber gazı sıktığını söyleyen E.T., araca ters kelepçeli halde bindirildikleri gözaltı aracında polisin kendisine “Merak etme, daha da kötü hissedeceksin. Umarım ruhsal olarak daha da yorgun olursun” diyerek psikolojik şiddet uygulandığını iddia etti.

Yedi saat boyunca araç içerisinde bekletildiklerini belirten E.T., emniyete götürüldüklerinde ise üst aramasını yapan kadın polisin kendisini taciz ettiğini, “gerekirse sana çıplak arama yaparım” dediğini ileri sürdü.

“Çıplak arama hukuksuzdur” diye karşılık verdiğini söyleyen E.T., “Bana göre hukuksuz değil. Gerekirse özel bölgelerini ellerim, kontrol ederim” diye cevap veren polisin vücuduna dokunarak taciz ettiğini iddia etti.

“Gördün mü devletin gücünü”

İfadesi alınan bir diğer öğrenci R.A. da ters kelepçelenerek yere yatırıldığını, bacağına defalarca tekme atıldığını, nefes alamadığını söylemesine rağmen polislerin üzerinden inmediğini, yerden kaldırıldığında başını eğmediği için kafasına defalarca telsizle vurulduğunu ve bir sivil polisin “Gördün mü devletin gücünü!” dediğini iddia etti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmanın halen devam ettiği belirtildi. (Kısa Dalga)