Ayasofya Başimamı'ndan yeni Anayasa çıkışı "Devletin dini İslam olmalı"

Ayasofya Başimamı'ndan yeni Anayasa çıkışı "Devletin dini İslam olmalı"
Yeni anayasa tartışmaları 1921 Anayasası üzerinden yürütülmeye devam ediyor. Tartışmaya son olarak Ayasofya Başimanı Prof. Dr. Mehmet Boynukalın katıldı: "1921 ve 24 anayasalarında devletin dini İslam’dı ve laiklik yoktu. Cumhuriyet fabrika ayarlarına dönsün."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısından sonra yeni anayasa tartışmalarına camiye çevrilen Ayasofya'ya baş imam olarak atanan Prof. Dr. Mehmet Boynukalın da katıldı.

Boynukalın, Twitter hesabından, “1921 ve 24 anayasalarında devletin dini İslam’dı ve laiklik yoktu. Cumhuriyet fabrika ayarlarına dönsün” mesajını paylaştı. Boynukalın, mesajında"#AnayasadaİslamOlsun" etiketini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Şubat'taki kabine toplatısının ardından yaptığı açıklamada yeni anayasa çağrısı yapmıytı. Erdoğan, "Belki de şimdi Türkiye'nin tekrar yeni bir anayasayı tartışmasının vakti gelmiştir. Şeffaf şekilde gerçekleştirilmesi ve ortaya çıkan metnin de mutlaka milletin takdirine sunulması gerekir" demişti

CHP görüşmesinden sonra Sancar gündeme getirdi

Erdoğan'ın çağrısına ilk destek MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den gelirken, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yla 5 Şubat’taki görüşmesinden sonra muhalefet partileri arasında demokratik parlamenter sisteme dönüş konusunda ortak görüş bulunduğunu söylemişti. Sancar, HDP’nin görüşünü de “Güçlü parlamento, güçlü denetim sistemi ve yerel demokrasi öneriyoruz. Tam da bu temel ilkelerin yer aldığı 1921 Anayasası bu konuda ilham kaynağı olarak değerlendirilebilir” demişti.

Bakan Gül: 1921 ruhuyla taçlandıracağız 

Sancar’ın bu açıklamasından sonra 8 Şubat’ta Adalet Bakanı Aldülhamit Gül, şunları söylemişti:

“Bugün 1921 Anayasası'nın ruhuyla, yine cumhuriyetimiz ikinci yüzyılına girerken yeni bir toplumsal sözleşmeyi yine Gazi Meclisimizin, milletimizin iradesiyle yeni Anayasa ile taçlanacağına olan inancımız tamdır. 1921 Anayasası, Türkiye'de yaşayan herkesin her düşüncenin, her inancın, her anlayışın yansıdığı bir toplumsal sözleşme metnidir. Yine aynı anlayışla, 100 yıl sonra aynı ruhla bunun yine gerçekleşeceğine, 83 milyonu kuşatan, insan onurunu koruyan, hak ve özgürlükleri teminat altına alan yeni Anayasa'nın yapılacağına olan inancımız tamdır."

  1921 Anayasası neydi ve nasıl hazırlandı?

Teşkilat-ı Esasiye Kanunu yani 1921 Anayasası, iki aylık bir çalışmanın ardından 20 Ocak 1921'de Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmişti.

DW Türkçe’den Tunca Öğreten’e konuşan tarihçi Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran, "Anayasayı yapan, muhaliflerin de bulunduğu Meclis'te yapılan tartışmaların, nitelikli ve zengin olduğunu söylemek gerekir. Ayrıca tamamı, kuruculuk heyecanı ve sorumluluğuna sahip insanlardı. Temsilci olduklarının ve temsil ettiklerinin değerini yani milletin iradesinin farkındaydılar" diyor.

Anayasa hukukçusu Murat Sevinç ise 1921 Anayasası'nın yapım sürecinin, en çoğulcu ve en demokratik anayasa süreci olduğu üzerine genel bir görüş birliği olduğunu da söylüyor.

Sevinç, 1921 Anayasası'nın yerel yönetimlere özerklik verdiğini ancak bunun bir bağımsızlık anlamına gelmediğini söylüyor: “Bugünkü, bölgeli devletlere benzer türde bir özerklik bu. 22 ve 23'üncü maddeyle umumi müfettişlikler kuruldu. Böylece yerel yönetimler arasında bir kontrol mekanizması sağlanmış oldu. Dolayısıyla öyle çok da bağımsız hareket edebilen birimler değildi, yerel yönetimler."

 

 

Gündem