Yeni Bakan Nebati: "Düşük faiz politikamız sonucu TL’ye yapılan manipülatif ataklar ekonomimize ciddi zararlar veremez"
Yayınlanma:
Güncelleme:
Yeni Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, geçtiğimiz günlerde "düşük faiz" politikasını savunurken "Düşük faiz politikamız sonucu TL’ye yapılan manipülatif ataklar ekonomimize ciddi zararlar veremez" demişti.
Lütfü Elvan'ın istifasıyla boşalan Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine atanan Nureddin Nebati, Cumhurbaşkanı Revep Tayyip Erdoğan tarafından savunulan yeni ekonomi politikasının güçlü bir savunucusu olarak biliniyor. Nebati "Küresel salgının neden olduğu arz enflasyonunu azaltmak için faizlerin düşürülmesi gerekmektedir" görüşünü savunduğunu açıklamıştı.
Nebati, geçen hafta başında Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda şu görüşleri dile getirdi:
"1) Türkiye Ekonomi Politiğini tüm ezber ve önkabullerimizi bir yana bırakarak, bilimsel veriler ışığında netleştirelim ve bilgi karmaşasını ortadan kaldıralım. Türkiye ekonomisini sadece döviz kurunu baz alan dar bakış açısı yerine büyük bir pencereden değerlendirmemiz gerekiyor.
2) Düşük faiz avantajı ile birlikte ihracat artışından elde ettiğimiz geliri ithalatımızın en büyük kalemleri olan enerji, hammadde ve ara malı yatırımlarına yönlendireceğiz. Bu sayede hem enflasyon üzerindeki kur baskısını azaltacağız hem de istihdamın artmasını sağlayacağız.
3) Yakın ekonomik sürece baktığımızda 2019 yılında Çin’de başlayan Kovid-19 salgınına rağmen, IMF'ye göre, 2020 yılında G20’de büyüyebilen iki ekonomiden birisiyiz. Fakat herkesin bildiği gibi ekonomimizin en büyük sorunu cari açıktır. Bu da bizi hep dış borca bağımlı tutmuştur.
4) Küresel salgın sonucu tedarik zincirlerinin aksadığı bir dönemden geçmekteyiz. Bu durum küresel çapta emtia, enerji ve navlun fiyatlarının fahiş oranlarda işlem görmesine neden olmuştur. Yani enflasyon sadece ülkemizde değil, küresel çapta ortaya çıkan dönemsel bir sorundur.
5) Mevcut piyasa koşullarında politika faizinin enflasyonun altında tutulmasında herhangi bir sorun yoktur. Talep enflasyonunu azaltmak için faizlerin arttırılması gerekirken, küresel salgının neden olduğu arz enflasyonunu azaltmak için faizlerin düşürülmesi gerekmektedir.
6) Düşük faiz politikamız sonucu TL’ye yapılan manipülatif ataklar ekonomimize ciddi zararlar veremez. Örneğin; bankacılık sektörünün sermaye yeterlilik oranı yasal ve hedef oranın oldukça üzerindedir. Bunun yanında bankacılık kredilerinin geri dönüşlerinde hiçbir sıkıntı yoktur.
Nebati, geçen hafta başında Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda şu görüşleri dile getirdi:
"1) Türkiye Ekonomi Politiğini tüm ezber ve önkabullerimizi bir yana bırakarak, bilimsel veriler ışığında netleştirelim ve bilgi karmaşasını ortadan kaldıralım. Türkiye ekonomisini sadece döviz kurunu baz alan dar bakış açısı yerine büyük bir pencereden değerlendirmemiz gerekiyor.
2) Düşük faiz avantajı ile birlikte ihracat artışından elde ettiğimiz geliri ithalatımızın en büyük kalemleri olan enerji, hammadde ve ara malı yatırımlarına yönlendireceğiz. Bu sayede hem enflasyon üzerindeki kur baskısını azaltacağız hem de istihdamın artmasını sağlayacağız.
3) Yakın ekonomik sürece baktığımızda 2019 yılında Çin’de başlayan Kovid-19 salgınına rağmen, IMF'ye göre, 2020 yılında G20’de büyüyebilen iki ekonomiden birisiyiz. Fakat herkesin bildiği gibi ekonomimizin en büyük sorunu cari açıktır. Bu da bizi hep dış borca bağımlı tutmuştur.
4) Küresel salgın sonucu tedarik zincirlerinin aksadığı bir dönemden geçmekteyiz. Bu durum küresel çapta emtia, enerji ve navlun fiyatlarının fahiş oranlarda işlem görmesine neden olmuştur. Yani enflasyon sadece ülkemizde değil, küresel çapta ortaya çıkan dönemsel bir sorundur.
5) Mevcut piyasa koşullarında politika faizinin enflasyonun altında tutulmasında herhangi bir sorun yoktur. Talep enflasyonunu azaltmak için faizlerin arttırılması gerekirken, küresel salgının neden olduğu arz enflasyonunu azaltmak için faizlerin düşürülmesi gerekmektedir.
6) Düşük faiz politikamız sonucu TL’ye yapılan manipülatif ataklar ekonomimize ciddi zararlar veremez. Örneğin; bankacılık sektörünün sermaye yeterlilik oranı yasal ve hedef oranın oldukça üzerindedir. Bunun yanında bankacılık kredilerinin geri dönüşlerinde hiçbir sıkıntı yoktur.
7) Son kur atağında reel sektörde türbülanslar yaşansa da ekonomimiz tüm gücünü korumaktadır. Nitekim yeni kurulan şirket sayısı geçen yıla göre artarken, kapanan ya da konkordato ilan eden şirket sayısı azalmaktadır. Karşılıksız çıkan çek oranları da tarihi dip seviyesindedir.
8) 2013’ten beri düşük faiz politikamızı her uygulamaya yeltendiğimizde güçlü bir itirazla karşılaştık. Bu sefer bunu uygulamada kararlıyız.
9) Milletimizin bağımsızlığı için verdiğimiz mücadelede olduğu gibi, bugün de Milletimiz ile elbirliği içinde ekonomimizin bu bağımsızlık mücadelesinden de Allah’ın izni ile zaferle ayrılacağız.
10) Bu politikamıza yönelik manipülatif kur ataklarının olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bunlarla mücadelede, tüm kesimlerin, bize dikte edilmiş “yüksek faiz, düşük enflasyon” politikasının yanlışlığını yapısal cari açık veren ülkemiz özelinde tekrar değerlendirmelerini öneriyorum.
11) Sonuç olarak, pandemi sonrası dönemde de ülkemiz genç nüfusu, kalifiye işgücü, modern lojistik altyapısı, gelişen teknolojisi ve düşük faiz ortamı gibi birçok cazip yatırım olanaklarıyla istikrarlı bir şekilde kalkınmasını sürdürecek ve pozitif ayrışmaya devam edecektir."
8) 2013’ten beri düşük faiz politikamızı her uygulamaya yeltendiğimizde güçlü bir itirazla karşılaştık. Bu sefer bunu uygulamada kararlıyız.
9) Milletimizin bağımsızlığı için verdiğimiz mücadelede olduğu gibi, bugün de Milletimiz ile elbirliği içinde ekonomimizin bu bağımsızlık mücadelesinden de Allah’ın izni ile zaferle ayrılacağız.
10) Bu politikamıza yönelik manipülatif kur ataklarının olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bunlarla mücadelede, tüm kesimlerin, bize dikte edilmiş “yüksek faiz, düşük enflasyon” politikasının yanlışlığını yapısal cari açık veren ülkemiz özelinde tekrar değerlendirmelerini öneriyorum.
11) Sonuç olarak, pandemi sonrası dönemde de ülkemiz genç nüfusu, kalifiye işgücü, modern lojistik altyapısı, gelişen teknolojisi ve düşük faiz ortamı gibi birçok cazip yatırım olanaklarıyla istikrarlı bir şekilde kalkınmasını sürdürecek ve pozitif ayrışmaya devam edecektir."
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.