Yurtlar boşaltılıyor, öğrenciler tepkili: Önce sarayları boşaltsınlar, ne de olsa işe yaramıyor

Yurtlar boşaltılıyor, öğrenciler tepkili: Önce sarayları boşaltsınlar, ne de olsa işe yaramıyor
İstanbul’daki yurtlarından çıkarılan öğrenciler, ülkenin yaşadığı her olumsuzlukta ilk vazgeçilenin öğrenim hakkı olmasına tepkili.

GÖKHAN TAN

Sabahın erken saatlerinde İstanbul Şişli’deki Darülaceze Öğrenci Yurdu’nun önünde çeşitli illerin plakalarına sahip araçlar sıralanıyor. Balıkesir, Tekirdağ, Sakarya, Düzce, Çanakkale gibi İstanbul’a yakın şehirler hemen sayabildiklerim arasında.

Görünen o ki ilerleyen saatlerde daha uzak illerden bir çok aile, yurtta kalan çocuklarını evlerine götürmek için buraya gelecek. 25 Eylül 2021’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan öğrenci yurdu, yine Erdoğan’ın dün yaptığı açıklamanın ardından, depremzedelere tahsis edileceği gerekçesiyle boşaltılıyor.

İçeriden bir baba-kız yurttan ayrılıyor, ellerinde bavullarla. Baba, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün öğleden sonra Kredi ve Yurtlar Kurumu yurtlarının depremzedelere ayrılacağını duyurmasının hemen ardından İzmir Menemen’den yola çıkmış. 19 yaşındaki kızı İstanbul Üniversitesi’nde siyaset bilimi öğrenimi görüyor. Üniversitedeki ilk yılında tekrar uzaktan öğretime dönülmesinden dolayı mutsuz olduğunu söylüyor. Baba kız, Esenler otogarına gitmek üzere bir taksiye binerek ayrılıyorlar Darülaceze’den.

Yurttan ayrılan bir başka öğrenci, soyadını kullanmamı istemeyen Zehra (18) ile konuşuyorum. Memleketi Antalya’ya dönmek üzere havaalanına gitmeye çalışıyor: “Ben görece daha şanslıyım çünkü hem İstanbul’daydım ve hem de eşyalarımı koyabilecek yer buldum. Ama İstanbul’a gelemeyen bir çok arkadaşımız var; bir kısmının eşyalarını da ben topladım. Bu, birbirimize sahip çıkarak atlatmaya çalıştığımız bir süreç oldu.”

Konuştuğum öğrenciler yurt yönetiminin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuda açıklama yapmadan önce de yurtların boşaltılabileceğini öngördüğünü ve izne giden öğrencilere, yurtta bıraktığı eşyaların sorumluluğunun yurt yönetiminde olmadığına dair belge imzalatıldığını dile getiriyor.

Bir başka belirsizlik ise yurdun ne zaman boşaltılması gerektiği konusunda yaşanıyor. Öğrencilere önce “pazartesi gününe (13 Şubat) kadar” yurttan ayrılmaları gerektiği söylenmiş. Ancak öğrencilerin ısrarlı soruları sonucunda “cumartesiye (18 Şubat) kadar” süreleri olduğu bilgisi verilmiş.

Uygulamalı bölümler konusunda belirsizlik

Kimlerin yurtta kalmaya devam edebileceği ise bir başka muamma. Örneğin bir Cerrahpaşa Hemşirelik Fakültesi dördüncü sınıf öğrencisi, yüz yüze öğrenimin devam ettiği bilgisinin okul tarafından kendilerine verildiğini söylüyor. Şişli Erkek Öğrenci Yurdu Müdürü’nün verdiği bilgiye göre de tıp dördüncü, beşinci ve altıncı sınıf öğrencileri; diş hekimliği dördüncü ve beşinci sınıf öğrencileri; hemşirelik dördüncü sınıf öğrencileri; devlet koruması altında bulunan öğrenciler ve deprem bölgesindeki 10 ilde ikamet eden öğrenciler nöbetçi yurtlarda kalmaya devam edebilecek.

Ancak uygulama ağırlıklı diğer bölümlerin akıbeti belirsiz. Darülaceze Öğrenci Yurdu’nda kalan moleküler biyoloji dördüncü sınıf öğrencisi Öznur (23), öğrenim gördüğü İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) bu konuda açıklama yapana kadar beklemek istediğini söylüyor:
“Laboratuvar derslerinin uzaktan yapılması mümkün değil. Pandemi döneminde, laboratuvar uygulaması yapmış gibi rapor dolduruyorduk. Bu çok anlamsız. Oysa haftada bir gün dahi okula gidebilmek bizi motive ediyor. Yüz yüze öğrenimin devam etmesi depremzede öğrencileri de olumlu etkiler. Ama geldiğimiz noktada kazandığımız üniversitede okuyamıyoruz.”

“Oteller dururken neden yurtlar boşaltılıyor”

Öğrencilerin hemen tümünün ortak tepkisi, başka olasılıkları değerlendirmeden. İTÜ Şehir Planlama öğrencisi Elif (19) “Ülkede ne zaman olumsuz bir şey olsa, ilk başka eğitimden taviz veriliyor. Güneydeki oteller dururken neden yurtlar boşaltılıyor; neden yüz yüze öğrenime ara veriliyor?” diyor.

Hukuk ikinci sınıf öğrencisi Enes (21), iki yıllık öğrenim hayatının sadece altı ayında yüz yüze öğrenim görmüş olmanın hayal kırıklığını yaşıyor. Kocaeli’ndeki evine dönmek için Şişli Öğrenci Yurdu’ndan ayrılan Enes “Tepkili değilim. Depremzedeler için bir şey yapılması gerektiğine ben de inanıyorum ama her seferinde öğrenimin üstününün çizilmesi çok can sıkıcı.”

Şişli’de konuştuğum 24 yaşındaki bir başka hemşirelik öğrencisi, yardım için beş gündür Kahramanmaraş’ta olduğunu ve İstanbul’a dün gece döndüğünü söylüyor. Deprem bölgesindeki durumun bugüne kadarki en ağır tablo olduğunu belirten öğrenci, yine de önceliğin öğrenci yurtlarına verilmesine tepkili. “Önce sarayları boşaltsınlar” diyor, görüş alanımızdaki İstanbul Adalet Sarayı’nı işaret ederek, “nasıl olsa işe yaramıyor!”

Öğlen Şişli’den ayrılırken öğrenciler yurtları boşaltmaya devam ediyordu. Şişli Erkek Öğrenci Yurdu, İstanbul Avrupa yakasındaki iki nöbetçi yurttan biri olduğu için, depremzede öğrencilerin başvurularını kabul ediyordu. Ancak telefonla ulaştığım diğer nöbetçi Kadırga Erkek Öğrenci Yurdu, resmi yazı kendilerine ulaşmadığı gerekçesi ile başvuru kabul etmedikleri bilgisini verdi. (Kısa Dalga)

Özel Haber