Z kuşağı anlatıyor: Bizim için 'kötünün iyisi' 6'lı masa, AKP'ye sırtımızı döndük
Bu yıl 14 Mayıs'ta yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk kez oy verecek olan Z kuşağı üyelerinin oyları yaklaşık 7 milyon. Partilerin ve adayların geçmiş seçimlerde aldıkları oylara baktığımızda yaklaşan seçimlerde Z kuşağının oynayacağı rolün ne kadar kritik olduğu ortaya çıkıyor.
Zira 1 Kasım 2015'te yapılan genel seçimde AKP 23 milyon 673 bin oy (yüzde 49), CHP 12 milyon 109 bin oy aldı. MHP'nin oy sayısı 5 milyon 691, HDP'nin ise 5 milyon 145 bin oldu.
2018'deki Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise Recep Tayyip Erdoğan 26 milyon 330 bin, ikinci sırada yer alan Muharrem İnce ise 15 milyon 340 bin oy aldı. Selahattin Demirtaş 4 milyon 205 bin, Meral Akşener de 3 milyon 649 bin oy aldı.
Peki Z kuşağı seçmeni ne düşünüyor, ittifakları nasıl yorumluyor? Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi 21 yaşındaki Furkan Yılmaz, 19 yaşındaki Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Ekin Akyüz, gazeteci-yazar Önder Abay ve Artıbir Araştırma Genel Müdürü Hüseyin Çalışkaner ile bu soruların yanıtlarını konuştuk.
'AKP ve MHP ülkenin mevcut durumundan sorumlu'
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi 21 yaşındaki Furkan Yılmaz, Cumhur ve Millet ittifaklarından memnun olmadığını söylüyor;:
“AKP ve MHP şu anda iktidarda ve ülkenin mevcut durumundan da sorumlular. Ülke, bugün ekonomik ve sosyal anlamda bir kriz içerisindeyse onların da fazlasıyla payı var. Millet İttifakı’na gelecek olursak, oradan da pek memnun olmadığımı söyleyebilirim. AKP eskileri ve yine Türkiye siyasetinde eski politikalarıyla iyi izler bırakmamış birçok profil var. Bugün de AKP aklıyla siyaset yapıyorlar. Ülkenin gerçek gündemlerini tartışıp gerçek çözümler sunduklarını düşünmüyorum. Vizyonları, 2002 AKP’sini tekrar getirmekten ötesine geçecek gibi durmuyor. Pek umut vermiyorlar kısacası...
'Temel ihtiyaçlarımızı gidermekte bile zorluk yaşıyoruz'
Ülkemizde de ekonomik ve sosyal anlamda birçok kriz var ve gençlik olarak bu krizden nasibimizi alıyoruz. Temel birçok ihtiyacımızı gerçekleştirmekte zorlanıyoruz. Nitelikli bir şekilde barınamıyor, beslenemiyor, geçinemiyoruz. Okullarımızda sanatsal, kültürel üretimler yapamıyoruz. Gönlümüzce bir konsere gidip eğlenemiyoruz bile. Haliyle buna sebep olan siyasi iktidara karşı taraf alıyoruz."
'Sorunlarımızın farkındayız ve bir çözüm arıyoruz'
Gençlerin umutsuzluğa itilmeye çalıştığını dile getiren Yılmaz şöyle konuştu:
“Z Kuşağı adına, kendim ve çevremden gördüğüm bir şey varsa o da mevcut sorunlar karşısında gençliğin kendi geleceği ve memleketin geleceği üzerine tartışmalara girmesidir. Sanılanın aksine bir boş verme ve hayattan soyutlanma durumu yok. Gençlik olarak sorunlarımızın farkındayız ve bir çözüm arıyoruz aslında. Gençliğin kendi sorunları üzerine düşündüğü, kendi sorunlarını memleketin sorunlarıyla bir gördüğü ve bunu değiştirmek adına bir şeyler yapmak istediği bir ortamda umutsuzluktan bahsedemeyiz. Mesele biraz da bu zaten. Bizi umutsuzluğa sürüklemek isteyenlere karşı, umudu hep diri tutan tartışma ve mücadelelere girmek.”
'AKP'ye sırtımızı döndük'
19 yaşındaki Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Ekin Akyüz de Yılmaz gibi şu an yaşadığı sorunların en büyük nedeninin iktidarın politikalarından kaynaklandığını düşünüyor:
“Z kuşağı dediğimiz kesim çocukluğunu ve şimdi de gençliğini AKP karanlığında yaşıyor. Yıllardır yenmedik hak bırakmamasıyla meşhur bir siyasi partiye elbette sırtımızı döndük."
'Kötünün iyisi Millet İttifakı'
"Millet İttifakı’na daha pozitif bakılıyor, kötünün iyisi olduğundan..." diyen Akyüz şöyle devam ediyor:
"Tüm hatalarına rağmen AKP iktidarının karşısında oy potansiyeli en yüksek ittifak hala 6’lı masa çünkü. Cumhur İttifakı desek, sanmıyorum haklarının ve memleketin biraz farkında olan bir genç geçmişi böylesi kirli bir ittifaka sıcak baksın. Çevremde gözlediğim insanlar da bu fikirde.
'Gelecekten değil kendimizden umutluyuz'
Gelecekten değil kendimizden umutluyuz. Yapılacaklar çok fazla ve bunları yapacak genç ve dinamik bir kuşak var benim gözümde. Umudumuzu ve hayallerimizi yitirdiğimiz önümüzdeki resimden kolayca okunuyor olabilir. Ama günün sonunda bu okunan resim doğru değil. Hala umutluyuz. Geleceğimizi kazanmak için çok önemli bir şeye sahip olduğumuzu biliyoruz. Bu da tüm soruların odak noktası olan “Z kuşağı” kavramından geliyor. Gençlik, gelecek için umutlu çünkü başka bir yolu yok."
'Z kuşağı yaşadığı sorunların AKP olduğunun farkında ve bu yüzden de mesafeli'
Z kuşağının yaşanan olayları taraflı okumadığını ifade eden gazeteci-yazar Önder Abay ise “AKP’li bir ailenin çocuğu da AKP’li gibi bakmıyor meselelere, daha evrensel değerlerde ve gerçekçilik çerçevesinde değerlendiriyor. Bu nedenle Z kuşağı yaşadığı sorunların, ulaşamadığı imkanların, ulaşamadığı yaşantının sorununun nedeninin AKP olduğunun farkında ve bu yüzden de mesafeliler” diyor.
'6’lı masanın çizdiği tablo Z kuşağı için olumlu gitmiyor'
6’lı masanın ilk ortaya çıktığında Z kuşağı açısından büyük bir motivasyon yarattığını ve anketlerde Z kuşağının 6’lı masayı işaret ettiğini ifade eden Abay şöyle devam ediyor:
“Ancak bugün geldiğimiz noktada burada bir geriye gidiş var. 6’lı masanın çizdiği tablo Z kuşağı için olumlu gitmiyor. Çünkü Z kuşağının partisi aslında kararsızlar partisi. Bu yüzden 6’lı masanın Z kuşağına dair pozitif ve gerçekçi adımlar atması gerekiyor, vaatlerle sloganlarla geçiştirilecek bir durumları yok. Somut adımlar bekliyor Z kuşağı. Muhalefetin şu anki kararsızlığı, ilgisizliği Z kuşağına karşı görmezden gelme anlayışı da iktidarın işine yarıyor. Burada da aslında iktidarın başarısından daha çok muhalefetin başarısızlığından söz edebiliriz.”
'6’lı masa Z kuşağına çocuk olarak bakıyor'
“6’lı masa Z kuşağına çocuk olarak bakıyor. Onların fikirleri olduğunu, birey olduklarını kabul etmiyor. ‘ne söylersek yaparlar’ anlayışına sahipler ancak Z kuşağı böyle bir kuşak değil. Z kuşağı küçümsenmemeli, görmezden gelinmemeli. Çünkü bu ülkenin devamı, inşası ve geleceği Z kuşağı.”
'Z kuşağının en yoğun olduğu bölgeler HDP’nin oy oranı yüksek yerler'
Z kuşağının apolitik görünse de ülkede ve dünyada var olan ötekileştirme kutuplaştırmadan da oldukça etkilendiğini ve bunu değerlendirdiğini ifade eden Artıbir Araştırma Genel Müdürü Hüseyin Çalışkaner, TÜİK verilerine göre Z kuşağının oy dağılımı hakkında bilgi vererek şunları söylüyor:
“Yaklaşık 7 milyon yeni seçmen geliyor ve bu seçmen seçimlerin kaderini ciddi bir şekilde belirleyecek durumda. Z kuşağının nüfus verilerine baktığımızda ise TÜİK verilerine göre en yoğun olduğu bölgeler HDP’nin oy oranı yüksek yerler. Dolayısıyla bu seçmenlerin içerisinde yaklaşık 1,5 milyon civarında HDP’li seçmen olarak adlandıran bir kesim varken bir taraftan da kendisini Atatürkçü tanımlayan bir gençlik de var. Bu iki kitlenin dışında da kararsız bir kitle var. Öte yandan Z kuşağının en az ilgi gösterdiği partiler arasında ise AKP var. En çok ilgi gösterilen iki parti ise CHP ve HDP.”
'Millet İttifakı çalışan gençleri göz ardı ediyor'
Z kuşağı denilince sadece bir hedef belirlendiğini ve gerek parti üyeleri gerek kurmayların Z kuşağı ile ilgili politikalar ortaya koyduklarında sadece öğrenci gençleri hedef aldıklarını ifade eden Çalışkaner'in değerlendirmeleri şöyle:
“Burslar, krediler, üniversiteler vs. bunlara yönelik politikalar güdüyorlar. Fakat bu 7 milyon seçmenin içerisinde yaklaşık 2 milyondan fazla çalışan bir kesim var. Bunlar kafelerde komilik yapıyor, sanayide işçi olarak çalışıyorlar, mobilyacılarda çalışıyor bir kısmı da zaten iş bulmaktan umudunu kesmiş Millet İttifakı bu çalışan gençleri göz ardı ediyor. Bu çok tehlikeli.
Çalışan gençler kendilerini ötekileştirilmiş hissediyorlar. Kendilerine dair bir politika yapılmadığını düşünüyorlar ve bu yüzden de umutsuzluk hakim. Eğer muhalefet bu gençleri görmezden gelmeye devam ederse durum kötü ama son zamanlarda bir politika geliştirip onlara ulaşmaya çalışırsa potansiyel oylarını kazanabilir."
'Gençler söz söylemek, karar vermek istiyor'
“Gençlerin en büyük sorunu ‘Bize dayatılıyor, bize saygı duyulmuyor’ düşüncesi” olduğunu belirten Çalışkaner şöyle devam ediyor:
“Gençler söz söylemek, karar vermek istiyor. Z kuşağı deyince herkes sevgi pıtırcığı sanıyor onları ancak onların fikirleri var. Tüm siyasi parti liderleri gençlerle buluştuğunda hemen onların yanağını sıkıyor. Oysa onlar ‘Hayır ben senden bunu istemiyorum saygı duyulmak, fikirlerimi dile getirmek, konuşulsun istiyorum’ diyorlar.”
"Herkes genç diyor ancak gençlerin temel sorunlarına dair bir politika üreten yok. Sabancı Üniversitesi’nde ya da herhangi bir üniversitede konferans vermek çok kolay ancak sanayi de çalışan gençlere ulaşmaya çalışan bir siyasi parti yok. Oy kullanacak seçmenin yüzde 10’unu Z kuşağı oluşturuyor. İlk kez oy kullanacak olan seçmenler bu seçimlerin kaderini belirleyecek.”
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.