Merkez Bankası'nın enflasyon tahmininin önemi
Kısa Dalga - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB), yılın Üçüncü Enflasyon Raporu açıklandı. Merkez Bankası'nın yıl sonu enflasyon tahmininde değişiklik olmadı. TCMB Başkanı Fatih Karahan, 2024 sonu tahmini yüzde 38, 2025 yüzde 14, 2026 yüzde 9 seviyesinde korunduğunu açıkladı.
Merkez Bankası başkanı iyimser: Enflasyon da kiralar da düşecek
Ekonomist Dr. Murat Kubilay, sosyal medya hesabından Merkez Bankası’nın enflasyon beklentisini değerlendirdi.
Yüksek enflasyona rağmen asgari ücrete ve çalışanların çoğuna ara zam yapılmadığına dikkat çeken Kubilay, toplumsal baskı yaratılması gerektiğini kaydetti.
1. 2025 yılı için %14 olan enflasyonu tahmini güncellenmedi. Merkez Bankası’nın eski yönetimlerinin hatalı tahmin ve kısa ömürlerine alışığız. Fakat bu yönetimin niteliği ve işlevi başka. Bu tutmayacak hedef ücret zamları için temel alınacak. Tehlikenin farkında mısınız?
— Dr. M. Murat Kubilay (@mmkubilay) August 8, 2024
‘Bu tutmayacak hedef ücret zamları için temel alınacak’
Murat Kubilay’ın değerlendirmesi şöyle:
“2025 yılı için %14 olan enflasyonu tahmini güncellenmedi. Merkez Bankası’nın eski yönetimlerinin hatalı tahmin ve kısa ömürlerine alışığız. Fakat bu yönetimin niteliği ve işlevi başka. Bu tutmayacak hedef ücret zamları için temel alınacak. Tehlikenin farkında mısınız?
Önceki ekonomi yönetimini haklı biçimde ağır eleştirdik ve önyargılarımıza rağmen yeni yönetime süre tanıdık. Programın ilk yılının bitimiyle hayat pahalılığı beter hale geldi. Rasyonelleşme ve faiz artırmanın ötesine geçemiyorlar. Muhalefet de ekonomiyi gündemde tutamıyor.
TÜİK’in enflasyon verilerine güvenemiyoruz. Buna rağmen yıl içerisinde enflasyon %75,5’e çıktı. Baz etkisiyle düşse bile bu yılın ortalama enflasyonu %50'yi aşacak. Böyle bir yılda asgari ücretliler ara zam alamadı. Özel sektörde ücret artışı alamayan beyaz yaka sayısı çok.
‘Toplum baskısından endişe edebilirler. Ama bunun için bizim o endişeyi yaratmamız lazım’
Yani faiz artırmanın ötesindeki ana politika araçları; enflasyonu düşük ölçmek, ara zam vermemek ve ücret artışlarını beklenen enflasyona endekslemek. Bunu çok kez dile getirdiler. Tabii, toplum baskısından endişe edebilirler. Ama bunun için bizim o endişeyi yaratmamız lazım.
Ara zam alınamadığında kimsenin sesi yeterince çıkmadı. Çiftçilerin tepkileri bölgesel veya ürettikleri ürün kapsamında kalıyor. Türk-İş açık biçimde hükumetle birlikte. Muhalefet ekonomi dışındaki gündemin peşine takılıyor. Toplumsal baskı biz ücretlilerin omzuna düşüyor.
‘Hedef koydukları %14’ü kolayca dayatamazlar’
Elbette her şey siyah veya beyaz değil. Onların tahminiyle %38 ile kapandığını varsaydığımız enflasyonunu bize unutturup hedef koydukları %14’ü kolayca dayatamazlar. Bunun siyasi sonuçları olur. Fakat seçimlere çok zaman var. Orta nokta arayıp düşük bir zammı bastırabilirler.
Bunu yakın zamanda yurt dışı çıkış harcında gördük. 150 liralık fiyatı 3 bin liraya çıkaracaklar diye konuşup 500 lira olarak kabul ettirdiler. Bir de her yıl otomatik zamlanacak. Tabii, ücret artışı daha önemli konu olduğu için böyle bir algı bu kadar basit uygulanamaz.
‘Maalesef bu konuda da muhalefet yeterince etkin olamadı’
Buna en çok tepki verilen sosyal medyanın kapatılma riskini de görüyoruz. Instagram mevzusunun basit bir şekilde terör veya bazı içerikler kaynaklı ilerlediğine inanmak saflık olur. Maalesef bu konuda da muhalefet yeterince etkin olamadı. Bir kısmımızsa işi şakaya vurdu.
TÜİK konusu şaka haline getirilerek hepimiz alıştırıldık. Gerçekleşen değil, hedeflenen enflasyona göre ücret zammı ve üstüne de az biraz sadaka gibi bir ihtimal kesinlikle var. Siyaset ve sendikalar yeterince güçlü değil. Biz bize kalıyoruz ve sosyal medyaya sıkışıyoruz.” (Ekonomi Servisi)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.