Bahçeli LeMan'ı hedef aldı: 'Sözde mizah dergisi'
Kısa Dalga- Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki haftalık grup toplantısında gündemi değerlendirdi.
Hz. Muhammed ve Hz. Musa'yı karikatürde tasvir ettiği iddia edilen LeMan Dergisi'ne yönelik başlatılan soruşturmaya ilişkin konuşan Bahçeli, şunları söyledi;
"Yabancı benzerlerini aratmayacak ilkellikte yayın yapan, sözde bir mizah dergisinde efendimiz Resulullah'a yapılan iğrenç saldırıyı nefretle lanetliyor, İslamofobi tehdidinin ülke içine sızmasına karşı siyasi, stratejik, hukuki bir eylem planı hazırlanmasını önemli görüyorum"
Cumhuriyet'in haberine göre CHP 'nin ertelenen kurultay davası hakkında ise Bahçeli, "Fakat CHP'nin kendi içinde birlik ve dirlik halinde olması, iç huzur ve dengeyi yakalamasının Türk demokrasisinin hayrına olacağı kanaatindeyim. Sosyalist Enternasyonal'in yörüngesinde sorgusuz sualsiz dönerek değil, Atatürk'ün izinden yürüyerek, istikrarsızlıktan ve sonu meçhul kargaşalardan kurtulacaklarının düşüncesindeyim. 8 Eylül'den bir gün sonra tarihi bir gün olan 9 Eylül'e bir ve bütün halinde ulaşması CHP için demokratik bir fırsattır" dedi.
Bahçeli'den Özel'e: 'İlkesiz'
Özgür Özel'in yurtdışında yaptığı konuşmaya değinen Bahçeli, "CHP Genel Başkanı'nın Avrupa'da Türkiye'nin aleyhine konuşması karanlık üslubun, kararmış ve katılaşmış mensubiyetin bilincinin somut yansımasından başka bir şey değildir" dedi.
Bahçeli, yabancıların karşısında nabza göre şerbet veren bir siyasetçinin ülkesini ve milletini tartışmasının ilkesizlik ve itibarsızlık olduğunu söyledi.
'Kanlı süreç bütünüyle sonlanmalıdır'
PKK'nin fesih ve silah bırakma kararını açıkladığı yeni süreç ile ilgili konuşan Bahçeli, "27 Şubat İmralı açıklamasına müzahir şekilde PKK örgütsel varlığını feshettiğini ve silahları bıraktığını 12 Mayıs'ta açıklamıştır. DEM Parti'nin sorumlu ve sonuç odaklı temasları ise kayda değerdir. Kanlı süreç bütünüyle sonlanmalıdır. Kara bir dönem açılmamak üzere kapanmalıdır. Barış havası hakim olmalıdır. Bundan geriye dönüş yoktur, aksi halde doğacak sonuçların bedeli vahim ötesidir" ifadelerini kullandı.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Geçirmiş olduğum rahatsızlık sebebiyle ayrılığa gönülsüz de olsa boyun eğmek zorunda kaldık. Buna rağmen çalışmalarımızı kesintisiz sürdürdük. Türkiye ve Dünya gündemini yakından takip ve not ettik. İhtiyaç olan her durumda görüş ve düşüncelerimizi aziz milletimizle paylaştık ancak fitne durur mu elbette durmadı duraklamadı. Yaylım ateşine ara vermedi. Yapay zeka ile konuştuğumu ileri süren kabak kafaları zehirli dilleri, "O kendisi değil, dublörü" diyen özürlü beyinleri şaşkınlıkla izledik
Dublör kullanıyor o değil yerine robot yapılmış gerçekler gizleniyor çoktan öldü diyen şarlatanlara hayretler içinde şahit olduk. Bilmiyorlar ki taşıdığımız can emanetini alacak sadece ve sadece hikmetinden Sual olunmayacak yüce Allah’tır.
Şükürler olsun ki sağlığımız saadetimiz ve kuvvetimiz yerindedir. Üstelik yapacak çok daha çok işimiz ulaşılacak daha çok hedefimiz sevindirecek daha çok dostumuz titretecek daha çok düşmanımız vardır. Türk milleti layık olduğu refah huzur ve gelişmişlik seviyesinde muhakkak yükselecektir. Ormanlar milli servettir ormanlar manevi berekettir. Bir ağacın yanması bir ormanın yok olması esasen ülke ve millet varlığına kastetmektir"
'CHP'nin mahkemelik olması hastalıklı bünyesinin sonucudur'
Muhalefetin siyasi ahlak ve vicdan bağlamında şiddetli bir yıkıma maruz kaldığı ortadadır. Filiz verip yapraklanması imkansız kütük gibi görünenlerden ne ülkemize ne de milletimize bir yararı dokunmayacaktır. Kuşku bulutlarının altında tedirgin fısıltıların boyunduruğunda şaibeli ilişkilerin merkezinde yer alanların dört başı mamur siyasi karakter ve ahlaki duruş göstermeleri boşuna bir hevestir.
Belediyeleri saran yolsuzluk tufanından tutun da parti kongrelerinin gölgesine kadar her çarpık ve gayrimeşru vakanın ortaya çıkması en başta milletimize büyük bir hakarettir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin mahkemelik olması günden güne ağırlaşan hastalıklı bünyesinin sonucudur. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 38. kurultayı ile ilgili görülen davasının ve bu dava duruşmasının 8 Eylül 2025’e ertelenmesini bizim nazarımızda herhangi bir değeri, bir gündemi yoktur.
'Türkiye'yi canımız pahasına koruyacağız'
Nükleer silahların kullanımı ile ilgili iddialar feci tehditlerin varlığına işarettir. Yeni bir dünya savaşının fitilini tutuşturmak için adeta planlı bir rekabet söz konusudur. Gazze'de emzik yerine kefenlenmiş çocuklar rezil rüsva olmuş bir dünya gerçeği karşımızdadır. İşte bu ibretlik gerçeğe karşı terörsüz Türkiye milli varlığımızın iç barış ve huzurumuzun ebedi güvencesi aşılması mümkün olmayan kale duvarıdır.
Siyonist emperyalist barbarlığın maksadı bellidir. Türkiye’nin etkisizleştirilmesini temin etmektir. Gücüne güç katan savunma sanayinde altın çağını yaşayan milli birlik ve beraberliğini perçinleyen Türkiye’mizi çekemeyen rahatsız ve huzursuz olmasını hedefleyen zülüm projeleri devrededir. Bu habis projeleri yırtıp atacağız. Türkiye’yi canımız ve kanımız pahasına koruyacağız"
Kaynak:Alıntı: Cumhuriyet
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.