Cübbelı̇ Ahmet hakkında suç duyurusu

Kısa Dalga - TBMM Başkanvekili CHP Denizli Milletvekili avukat Gülizar Biçer Karaca, kamuoyunda “Cübbeli Ahmet Hoca” olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü hakkında Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Gülizar Biçer Karaca, Kocaeli'nde 4 derneğin ortak düzenlediği etkinlikte "Biz şeriatçıyız arkadaşlar, ne işimiz var bu düzenle, bu rejimle" ifadelerini kullanan Ahmet Ünlü hakkında açıklama yaptı.

Ünlü’nün çakarlı araçlarla etkinliğe gitmesinin de soruşturulması gerektiğini ifade eden Gülizar Biçer Karaca, “Şahsın beyanları, Anayasa’nın 174’üncü maddesinde hüküm altına alınan inkılap kanunlarını ve devlet düzenini ortadan kaldırma saikiyle söylenip söylenilmediğinin, bu yönde bir hazırlığının olup olmadığının da re’sen soruşturulması gerekmektedir.” dedi

Çakarlı aracı Cübbeli’nin kızı kullanıyormuş

Öte yandan İstanbul’da trafik kurallarını hiçe sayarak çakarlı lüks cipi kullanan kişinin Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün kızı Yüsra Ünlü Palazoğlu olduğu ortaya çıktı.

BirGün’ünden İsmail Arı’nın haberine göre Yüsra Ünlü Palazoğlu, aracı kullananın kendisini olduğunu doğrulayarak, “Araç eşime ait” açıklamasında bulundu.

Yüsra Ünlü Palazoğlu’nun eşi Esat Palazoğlu ise konuyla ilgili "Çakar tahsisli. Haber yapanlar hakkında gerekli yasal süreç başlayacak. Neden tahsisli çakar olduğunu, devletle ne yaptığımı, ne fayda sağladığımı size mi anlatacağım? Haber yaparsanız zaten adliyede görürsünüz…" dedi.

Söyledikleri Anayasa'ya aykırı

Cübbeli Ahmet adıyla bilinen Ahmet Ünlü hakkında suç duyurusunda bulunan Gülizar Biçer Karaca’nın açıklamaları şöyle:

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temel niteliklerini ve anayasal düzenini hedef alan hiçbir söylem, hukuk devleti ilkemizle bağdaşmaz. ‘Biz şeriatçıyız, ne işimiz var bu düzenle, bu rejimle’ ifadesi, sadece Anayasamızın 2. ve 174. maddelerine aykırılık teşkil etmekle kalmayıp, vatandaşlarımız arasında kin ve düşmanlığı körükleme potansiyeline sahiptir. Türkiye Cumhuriyeti; laik, demokratik ve hukuk devleti nitelikleriyle tüm vatandaşlarına eşit ve özgür bir yaşam alanı sunmaktadır.”

Yetkilileri göreve çağırdı

Karaca, açıklamasının devamında: “Türkiye Cumhuriyeti, kimsenin ‘ne işimiz var’ diyebileceği bir rejim değil, bu milletin azmi ve mücadelesinin şanlı tarihidir. Bu rejimle ne işi olduğunu sorgulayanlara hatırlatıyoruz: Türkiye Cumhuriyeti, işgal edilen zihinlere değil, Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün bağımsızlık ruhuna aittir. Gazi Meclis’in bir üyesi olarak, milletimizin emanetine sahip çıkıyor ve bu söylemleri hukuk önünde titizlikle soruşturmak için yetkilileri göreve davet ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Cübbeli Ahmet’in daha önce de, 6 Haziran 2023 tarihinde benzer ifadelerle laik Türkiye Cumhuriyeti’ne karşıt görüşlerini dile getirdiğini söyleyen Karaca, “Bu söylemin tesadüfi veya münferit bir açıklama olmadığını, aksine sistematik bir düşünce yapısının dışavurumu olduğunu gösteriyor. Bu durum, anayasal düzen ve hukuk devleti ilkelerine karşı süregelen bir ideolojik tutuma işaret eder. Bu tekrar eden söylemler, yalnızca bireysel bir fikir beyanı değil, aynı zamanda toplumsal bir kutuplaşma yaratma, anayasal düzeni zayıflatma ve laikliği hedef alma amacı taşıyor. Özellikle laikliğin, demokratik ve sosyal hukuk devleti olma niteliğimizin temel taşı olduğu bir düzende, bu söylemlerin pervasızca tekrarlanması, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine açık bir meydan okuma niteliği taşır. Bu nedenle, bu ifadelerin yalnızca kişisel düşünce özgürlüğü kapsamında ele alınması mümkün değildir” dedi.

Bu tür tekrar eden söylemler karşısında susmanın, cumhuriyetin temel değerlerine ve hukuka yönelik bir tehdidi göz ardı etmek anlamına geldiğini söyleyen Karaca, “Bu tür açıklamalar, anayasanın 174. maddesiyle koruma altına alınan inkılap kanunlarına ve TCK 216. madde çerçevesinde toplumu kin ve düşmanlığa tahrik etme suçu açısından değerlendirilmeli” savunmasında bulundu.

Adaletin simgesi olan cübbenin, şeriatçıların lakabına teslim edilemeyeceğini vurgulayan Karaca, “Meclis Başkanvekili olarak, bu sorumluluğumun bilinciyle söz konusu ifadeyi soruşturulmak üzere yetkili mercilere taşıyor ve Türkiye Cumhuriyeti’ne gönülden bağlı milyonlarca vatandaşımızın sesi olduğumu bir kez daha ifade ediyorum. Şunu hakikati herkes bilsin ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerine saldıranlar, o temellerin altında kalmaya mahkumdur” dedi.