DEM Parti Eş Başkanı Bakırhan: İktidar siyasi pusu kurmaya devam ediyor

DEM Parti Eş Başkanı Bakırhan: İktidar siyasi pusu kurmaya devam ediyor
DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kısa Dalga - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Artı Gerçek'in aktardığına göre, Bakırhan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Resmen pusu"

"Hep beraber takip ediyoruz. Dünyada ve Ortadoğu'da ciddi bir kaos var ve her gün giderek artıyor. Bizler Türkiye halklarını bu krizden korumak için ciddi bir mücadele yürütüyoruz. Demokratik mücadelenin öncülüğünü yapıyoruz. Fakat iktidar ve yargı tam tersine huzursuzluklar yaratmaya çalışıyor. Bir kez daha halkın iradesine el koydular, siyasi bir darbe gerçekleştirdiler.

Darbenin siyasi olanını son 10 yıldır büyük bir yoğunlukla yaşıyoruz. Bu darbe diğerleri gibi değil, diğerleri 2-3 yıl sonra siyasi zemine geçiyorlardı ama bu devam edip gidiyor. Bunu kınıyoruz. Seçilen arkadaşlarımız, 31 Mart'tan sonra, iki eşbaşkanımız da makam odalarının kapılarını söktüler. Mersin'i ziyaret ederken Akdeniz ilçemize giderken o tabloyu gördük.

Bizler barış inancını büyütmeye çalışıyoruz. Emin olun Türkiye'nin dört bir tarafında bu umudu büyüterek nasıl bir sürece evriltebiliriz konusunda ciddi bir çalışma çabası içersindeyken bu iktidar siyasi pusu kurmaya devam ediyor. Resmen pusu.

"Kayyımcı anlayışı batıya taşıyorlar"

Bu kayyumcu anlayışı şimdi Batı'ya da taşıyorlar. Beşiktaş Belediyesi'nde dün bir gözaltı vardı. Yerel yönetimi tasfiye etmek istiyorlar.

Sandıkta alamadığını hileyle alıyor, kumpasla alıyor, oyunla alıyor. Böyle bir iktidar mı olur! Kendine güveniyorsan yarış, al! Beşiktaş Belediyesi'ne yönelik operasyonu da kınıyorum.

"Dünyada eşi benzeri olmayan bir tablo"

Siyasi darbeler, yargı entrikaları ve artan şiddet ve gerilim olayları, Türkiye ekonomisini zor bir duruma sokmuş durumda. Ekonomik dengesizlikler, toplumsal barışı tehdit ediyor ve bu durum ekonomideki eşitsizliklerle daha da derinleşiyor.

2024 yılında enflasyon oranı yüzde 44,38 olarak açıklandı. Hükümet, vergi ve harçlara yüzde 44 oranında zam yaparken, asgari ücretlilere yalnızca yüzde 30, memurlara ve memur emeklilerine yüzde 11,54, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine ise yüzde 15,75 zam yaptı. Bu durum, maaş artışlarının hemen eridiği, dünyada eşi benzeri olmayan bir tabloya yol açıyor. AKP hükümeti bu durumdan gurur duyuyor gibi görünse de, gerçekler farklı bir hikaye anlatıyor.

"Türkiye'deki tüm araçların bir otoyoldan 23 kez geçmesi gerekir"

Ayrıca, hükümet yandaşlarına verilen ihaleler de dikkat çekiyor. Örneğin, Kuzey Marmara Otoyolu projesinde verilen dolar garantisi ve yılda dört kez yapılan enflasyon zammıyla garanti edilen araç geçiş sayısı 344 milyona çıkarıldı.

Hazine'nin zarar görmemesi için Edirne'den Kars'a kadar Türkiye'deki tüm araçların 23 kez bu otoyoldan geçmesi gerekiyor. Bu, AKP hükümeti için normal karşılanabilirken, pek çok kişi için kabul edilebilir bir durum değil.

"900 milyar TL'lik zararı kim ödeyecek"

Buna ek olarak, hükümet tarafından 'Kur Korumalı Mevduat' adı altında sunulan bir uygulama da büyük maliyetlere neden oldu. Bu uygulamanın ülkeye maliyeti yaklaşık 900 milyar TL'ye ulaştı. Ne yazık ki bu yüksek maliyetli önlem, döviz kurlarını düşürmekte başarılı olamadı. Peki, bu 900 milyar TL'lik zararı kim ödeyecek? Sorumluluk neden her zaman işçi, emekçi ve yoksul kesimlere yükleniyor? Ekonomistim diyenler, bu konuda gözleri parlayanlar neden bu zararı ödemiyor? Bu tür uygulamalara mantıklı bir açıklama getirmek gerçekten zor."

Kaynak:Alıntı

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Gündem