DEM Partili Koçyiğit: Meclis’te okunan tutanak görüşmenin ruhunu yansıtmıyor
Kısa Dalga - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, T24 yazarı Cansu Çamlıbel'e, İmralı Adası'nda Abdullah Öcalan ile yapılan TBMM Komisyon heyeti görüşmesine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Koçyiğit, Meclis'e sunulan özet metnin görüşmenin derinliğini ve ruhunu yansıtmadığını, Öcalan'ın sözlerinin birebir yansıtılması gerektiğini belirtti.
Koçyiğit, İmralı'da yapılan görüşmenin ardından ortaya çıkan tutanak metninin vekillerin hazırladığı orijinal metin olmadığını vurguladı:
"Bizim üç üye olarak altına imza aldığımız 16 sayfalık bir tutanak vardı ve bu tutanak Meclis Başkanlığına teslim edildi. Bu yeni çıkan ve özet diye ifade edilen tutanağa hiçbir dahlimiz ve altında hiçbir imzamız yoktur. Bu metnin dizaynında hiçbir dahlimiz yoktur. Bilgisine de sahip değildik, dün öğrendik. Biz imza altına alınan 16 sayfanın komisyon’a ve kamuoyuna açıklanması gerektiğini düşünüyorduk. Bu bizim imzayla sunduğumuz tutanaktan süzülerek kendilerince çıkardıkları bölümün, Sayın Öcalan’ın bir bütün olarak görüşlerini ve görüşmenin ruhunu yansıtmaktan uzak olduğunu ifade edebiliriz."
DEM Parti'li vekil, Öcalan'ın birçok başlıkta derinlikli değerlendirmeler yaptığını ve bu değerlendirmelerin direkt kendi cümleleriyle kamuoyuna aktarılması gerektiğini söyledi.
"Sayın Öcalan birçok başlıkta derinlikli değerlendirmeler yaptı. Biz birebir kendi cümleleriyle yaptığı değerlendirmelerin Komisyon’a yansıması gerektiğini düşünüyoruz. Ama burada bir alıntılama ve dolaylama üzerinden aktarım yapılmış. Yapılması gereken kendi cümlelerinin direkt kamuoyuna ve komisyona aktarılmasıydı."
Suriye uyarısı: "Demokrasi olmazsa Şara diktatöre dönüşür"
Görüşmenin en çok merak edilen başlıklarından biri olan Suriye meselesine dair yapılan değerlendirmelerin özet metne yeterince yansımadığını belirten Koçyiğit, Öcalan'ın bu konudaki net uyarılarını aktardı:
"Suriye bağlamında yaptığı değerlendirme çok genişti. Üniter devlete karşı olmadığını ama Suriye’nin demokratik olması gerektiğini, yerel demokrasinin olmazsa olmaz olduğunu, Şara'nın bugün dönüştüğünü söylediğini ama bu dönüşüm demokratik bir dönüşüm olmazsa bir demokrasi Şara’nın da bir diktatöre dönüşeceğini ve Suriyelilerine yeniden acı getireceğini çok açık ve net bir şekilde söyledi. Bu özet metinde bunlara dair hiçbir vurgu yok. Çok sıradan bir değerlendirme var, genel geçer ifade edilmiş. Oysaki bu, kamuoyunun en fazla merak ettiği başlıklardan birisini oluşturuyor. Koşullar oluştuğu zaman Suriye meselesinin çözümüne de katkı sunabileceğini söyledi örneğin. O da tam anlamıyla özet metne yansımış değil."
Koçyiğit, Öcalan'ın Suriye için yol haritasının "demokratik bir Suriye" olduğunu ve bunun gerçekleşmesi durumunda askeri sorunların ikinci planda kalacağını belirtti:
"Sayın Öcalan’ın genel değerlendirmeleri Türkiye açısından da Suriye açısından da Kürt halkı açısından da hep demokrasi vurgusu içeriyor. 'Demokratik cumhuriyet' derken de böyle, 'demokratik komüner birliği' derken de… Yani demokrasi onun olmazsa olmaz gördüğü temel bakış açısını oluşturuyor. O anlamda Suriye’deki sistem yine bir diktatörlüğe dönüşecekse tabii ki bu diktatörlüğün bir parçası olmayacaktır Kürt güçlerinin kendisi.
Çok açık ve net bir şekilde şunu söyleyebilirim; demokratik bir Suriye. O zaman burada askeri bir sorun da kalmayacaktır. Yani YPG orduya mı entegre olmuş yoksa asayiş mi olmuş hususu ikinci, üçüncü, dördüncü gündem olacaktır. Çünkü zaten demokratik bir birlik sağlanmış olacaktır.
Sayın Öcalan bir kez daha bize 'Meselenin özüne dönün' çağrısı yaptı aslında. Meselenin özü orada nasıl bir sistem olacağı. 'Şara dönüştüğünü söylüyor. Bu dönüşüm demokratik olacaksa hay hay, bir sorun yok. Ama bu demokratik bir dönüşüm değilse götüreceği yer diktatörlüktür. O diktatörlüğün altında da hiç kimsenin yaşama şansı yoktur' diye bir belirlemede bulunmuş oldu."
"Darbe mekaniği vurgusu siyasi darbeyi işaret ediyor"
Öcalan'ın kullandığı "darbe mekaniği" ifadesiyle ne kastettiği sorusuna yanıt veren Koçyiğit, bu ifadenin bir siyasi darbeyi işaret ettiğini düşündüğünü söyledi:
"Yani bir siyasi darbeyi kastetti. Bana kalırsa burada sadece süreci bozmak isteyen etkenlere ve güçlere dikkat çekmek istedi. En nihayetinde sürecin başarısız olmasını isteyenler de boş durmuyorlar. 'Dikkat etmek gerekir' dedi yani. Öyle detaylı bir darbe analizi yapmadı."
Öcalan'ın ayrıca, kendisiyle iletişim olanaklarının artması gerektiğini söylediğini belirten Koçyiğit, bu konuda bir detay verilmediğini sözlerine ekledi:
"Sayın Öcalan 'Benim görüşmem gerekir. Ancak görüşerek, konuşarak süreçler yürür. O anlamda benim tabii ki Kuzeydoğu Suriye’nin yönetiminde bulunanlarla iletişim olanaklarımın artması gerekir' dedi. Ama detay vermedi."
Seçim ittifakı ve anayasa tartışması: "Bizi tanımamaktır"
Görüşmenin, iktidarın oy kaygısı ve seçim ittifakı ajandasıyla yürütülüp yürütülmediği ve anayasa tartışmaları gibi konulara dair gelen sorulara da yanıt veren Koçyiğit, DEM Parti'ye gelmiş bir talep veya tartışma olmadığını net bir şekilde ifade etti:
"Tabii ki bu süreç yürürken birilerinin başka ajandaları olabilir. Bu süreci başka çıktılarla kazanıma dönüştürmek isteyebilirler. Bizim bunu bilme şansımız yok. Ama bu konuda bize gelmiş hiçbir talep yok. Bu başlıkta bizim masamızda olmuş hiçbir tartışma da yok. Bizimle hiçbir temasta 'Bunu bir ittifaka dönüştürelim, bunu işte bir seçim ittifakına çevirelim, bu süreci kotaralım sonra başka şeyler yapalım' gibi hiçbir gündem konuşmuş değiller. Anayasa tartışması örneğin bizim hiçbir zaman masamıza gelmedi.
12 Eylül bakiyesi bir anayasa var ve evet bundan kurtulmak lazım. Ama muhalefetin içinde olmadığı, toplumun katılımının sağlanmadığı, toplum karşıtı bir anayasaya bizim onay vermemiz asla mümkün değil. Biz her zaman söyledik; anayasayı değiştirmeden önce anayasanın değiştirilmesinin koşullarını sağlamak gerekiyor. Şimdi, ana muhalefet partisi böyle bir süreç içinde olmayacağını söylüyor, diğer partiler olmayacağını söylüyor. O zaman nasıl olacak bu anayasa? AKP’nin, Cumhur İttifakı’nın mutfağında pişip önümüze gelen bir anayasaya bizim onay vereceğimizi düşünmek bizi tanımamaktır."
"AKP süreci oy kaygısından azade yürütmüyor"
Koçyiğit, son olarak iktidar partisi Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) bu süreci samimiyetle yürüttüğüne inanmadığını açıkça dile getirdi:
"Ben iktidarın, iktidarda kalıp kalmamaktan bağımsız olarak bu süreci yürüttüğünü hiç düşünmedim. Hâlâ da düşünmüyorum açıkçası. Mesela bunu MHP için düşünürüm. Oy kaygısı gütmeden süreci yürüttüklerini, sürece samimiyetle sahip çıktıklarını ve çok ciddi bir aldıklarını da görüyorum açıkçası. Ama bunu AKP için söylemek mümkün mü? Hayır. AKP bu süreci, seçim tartışmalarından, oy kaygısından, taban kaygısından azade mi yürütüyor? Hayır. Aynısı CHP için de geçerli."
Komisyon'da Öcalan görüşmesinin özet tutanakları okundu. İşte Öcalan'ın heyete söyledikleri
Komisyon'da Öcalan tutanakları gerginliği: "Ayıp gerçekten. Bu, düzeysizliğin dibi..."
Kaynak:Haber Merkezi
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.