Erdoğan'ın eski avukatı istedi: Kılıçdaroğlu'na zorla getirme kararı

Kısa Dalga - İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesi, CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında “zorla getirme” kararı verdi.

Karar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski avukatı Mustafa Doğan İnal’ın şikayeti üzerine açılan davada verildi.

Avukat İnal’ın “hakaret” iddiasıyla açtığı davanın duruşmasında, İnal’ın avukatı, Kılıçdaroğlu hakkındaki şikayetlerinin devam ettiğini belirtti.

Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik’in yetkilendirmesi ile duruşmaya katılan Avukat Uğur Çelik ise “Müvekkilimizin ikametgahı Ankara’dır. Talimatları Ankara’ya yazın” talebinde bulundu.

Avukat Mustafa Doğan İnal’ın avukatı Furkan Keskin, mahkemeden “Kılıçdaroğlu’nun zorla getirilmesi”ni talep etti.

İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesi bu talebi yerinde bularak “Sanığın zorla getirilmesi”ne karar verdi.

Çelik: Bu hakimden mutlaka hesap sorulmasını sağlayacağız

Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, Kısa Dalga’ya yaptığı açıklamada, kararı veren hakim hakkında şikayetçi olacaklarını söyledi.

Çelik, şu ifadeleri kullandı:

“Siyasi iktidarın talimatıyla hareket eden ve açıkça suç işleyen bu hakim hakkında yasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Bu hakimden mutlaka hesap sorulmasını sağlayacağız.”

CHP’li Günaydın: Kabul edilebilir tarafı yoktur, şiddetle kınıyoruz

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Kısa Dalga’ya yaptığı açıklamada karara tepki gösterdi.

Günaydın, “Bu kararın kabul edilebilir tarafı yoktur, şiddetle kınıyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu, bu partinin genel başkanlığını yapmış saygın kişidir. Böylesine bir muamelenin yargı eliyle yaratılıyor olması yargının siyasallaştığının en açık örneğidir” dedi.

Zorla getirme nedir, nasıl uygulanır?

CMK’nın 146. Maddesine göre; çağrıldığı halde duruşmaya gelmeyen sanığın zorla getirilmesine karar verilebiliyor. Zorla getirme kararı yakalamadan farklı bir karar olduğu için uygulamada genellikle zorla getirme kararı çıkarılanın çağrıldığı makama davet edilmesiyle yetiniliyor.

Zorla getirme kararı kolluğun kararın uygulanacağı kişiye tebliği ve eşliği suretiyle yerine getiriliyor. Yani polis hakkında karar uygulanacak kişinin evine ya da iş yerine zorla giremiyor. Kişinin evinden çıkmaması halinde kararın yerine getirilmediğinin tespiti yapılıyor. CMK’nın 146/6. Maddesinde de “Zorla getirme kararının yerine getirilememesinin nedenleri, köy veya mahalle muhtarı ile kolluk görevlisinin birlikte imzalayacakları bir tutanakla saptanır” hükmü yer alıyor.

Zorla getirilecek kişinin kamusal alanda bulunması halinde polisin eşliğinde çıkarılacağı makama götürülmesi gerekiyor.

(Haber Merkezi)