Genç Barış İnşacıları Derneği: “Öcalan dinlenmeli, Demirtaş serbest bırakılmalıydı”
Kısa Dalga - TBMM çatısı altında çalışmalarına devam eden Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın Yüksek İstişare Kurulu'nda yer aldığı Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’ın Mütevelli Heyeti Başkanı olduğu Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3), Genç Barış İnşacıları Derneği, Gençlik Örgütleri Forumu (GoFor), Anadolu Gençlik Derneği (AGD) ve Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) temsilcileri dinlendi. İ
kinci oturumda ise Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan'ın kurucusu olduğu Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), 29 Ekim Kadınları Derneği (29 EKD), Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi, Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) ve Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği temsilcileri konuştu.
Cumhuriyet'ten Merve Kılıç'ın haberine göre,
Genç Barış İnşacıları Derneği’nden Baran Yalçınkaya da Edirne Cezaevi’ndeki HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın sürece dahil edilmemesinin sembolik ve pratik açıdan önemli bir eksiklik olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Eş başkanlığı döneminde Kürt siyaseti tarafından çözüm sürecine paralel olarak yürütülen Türkiyelileşme projesi bugün hala Kürt gençliğindeki değişim ve Türkiyeli kimliğinin sahiplenme verileriyle de örtüşüyor. Kürt gençleri bir yandan kendi kimliklerini giderek daha güçlü biçimde sahiplenirken diğer yandan son derece Türkiyeli bir profil çiziyor. Bu ilk bakışta çelişkili gibi görünebilir. Ama aslında birbirini dışlamayan, aksine besleyen iki eğilim söz ediyoruz. Kürt gençleri Türkiye toplumunun bir parçası olduklarını hissettikçe tam da bu aidiyetten kaynaklı olarak eşit vatandaşlık ve adil muamele talep ediyorlar. Ana dilde eğitim gibi taleplerin meşruiyeti Kürt gençlerin kendilerini bu ülkenin eşit yurttaşları olarak görmelerinden ileri geliyor.”
"Zaman kaybettikçe dezenformasyon artıyor"
Genç Barış İnşacıları Derneği’nden Rona Şenol ise şimdiye kadar MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin cesur çıkışlarıyla bu sürecin itici gücü ve arkasındaki en güçlü siyasi irade olduğunu savunarak şunları söyledi:
“Fakat geldiğimiz aşamada toplumun beklentisi iktidarın yeşil ışık yakmanın ötesine geçerek somut adımlar atması. Bu adımlar atılmadıkça toplumun desteği kırılgan hale gelir. Sürekli tekrarlanan toplumun sürece güveni ve desteği arasındaki makas kapanmıyor. Oysa yüzde 70’lere varan destek toplumun siyaset kurumuna açtığı bir alan olarak görülebilir ve buna dayanarak insiyatif alınabilir. Siyaset insiyatif kullanmadıkça halk aktif şekilde süreci sahiplenmiyor. Halk sahiplenmedikçe de siyaset çekimser kalıyor. Süreci zamanla yanıyor. Bu kırılganlık bir zaman kaybına da yol açıyor. Zaman kaybettikçe dezenformasyon ve spekülasyonlar artıyor.”
Şenol, “Siyasi irade gösterilmiş ve somut adımlar atılmış olsaydı örneğin yukarıdaki önce saydığım örneklerde Demirtaş’ın serbest bırakılması sağlanmış ve Öcalan bu komisyon tarafından bir şekilde dinlenmiş olsaydı her iki iddianın da yanlış olduğu birinci elden teyit edilmiş olacaktı. Tekrar vurgulamak isterim ki bu komisyon da süreci yürüten iktidar da sürece destek veren partiler de ve Türkiye'de bu iradeyi gösterebilecek imkânına sahiptir” ifadelerini kullandı.
Komisyon'da İmralı tartışması... Buldan: 5 kişi gidecek. Emir: Gündemde değil
Pervin Buldan: Komisyondan 5 kişilik bir heyet İmralı'ya gidebilir
Öcalan: 'Hemen adım atın yoksa emperyalizmin oyununa gelirsiniz'
Kaynak:Cumhuriyet
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.