Hakim adaylığı sınavında Türkiye rekoru kırdı, mülakatta elendi

Hakim adaylığı sınavında Türkiye rekoru kırdı, mülakatta elendi
İdari Yargı Hâkim Adaylığı Yazılı Sınavı’nda birinde Türkiye rekoru kırarak iki kez Türkiye 1.'si olan, bir kez de Türkiye 8.'si olan Emre Pişiren, 3 sefer de mülakatta elendi.

Kısa Dalga - İdari Yargı Hâkim Adaylığı Yazılı Sınavı’nda bir kez Türkiye 8.'si, iki kez de Türkiye 1.'si olan ve 98,5 pumanla Türkiye rekoru kıran Emre Pişiren'in, bu sonuçlara rağmen 3 yıl üst üste mülakatta elendiği ortaya çıktı.

Konuyu gazeteci Barış Terkoğlu Cumhuriyet'teki köşesinde gündeme getirdi.

Emre Pişiren'in Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden 2018'de mezun olduğunu belirten Terkoğlu, sonraki süreci şöyle aktarıyor:

"2021 yılında yapılan İdari Yargı Hâkim Adaylığı Yazılı Sınavı’nda Türkiye 8.’si olmuş. Ancak mülakatta elenmiş. Vazgeçmemiş. 2022’de sınava tekrar girmiş. Bu kez Türkiye 1.’si olmuş. Mülakatta yine elenmiş. Yine vazgeçmemiş. 2023’te sınava tekrar girmiş. Bu kez 98.5 puan ile rekor kırarak yine Türkiye 1.’si olmuş. Geçen 29 Haziran’da ilan edilen mülakatta yine elenmiş."

Mülakat soruları

Peki, Pişiren'e mülakatta neler sorulmuş? Terkoğlu'na konuşan Pişiren'in avukatı mülakat sürecini şöyle anlatıyor:

"Mülakatta müvekkile, ‘Örümcek ağı teoremi nedir’, ‘Sanat nedir’, ‘Siyaset ne demektir’ ve ‘Adalet ile eşitlik arasındaki fark nedir’ şeklinde, her biri ayrı ayrı ölçülüp puanlandırılması gereken becerilerle tam olarak ilgisi bulunmayan sorular sorulmuş, hatta mülakat esnasında kuruldan bir üye ‘Ne kadar alakalı sorular soruyoruz’ diyerek, kendine göre espri yapmış ve kurul kendi arasında gülüşmüştür.”

"Davanın reddine"

Bunun üstüne mahkemeye başvuran Pişiren, yürütmenin durdurulmasını istemiş.

Ancak mahkeme oy çokluğu ile davanın reddine karar vermiş.

Şerh düşen hâkim ise soruların ve yanıtların kayda geçirilmediği mülakatın keyfiyete açık olduğunu not etmiş.

Geçmişte kalan hikaye!

Gazeteci Barış Terkoğlu, işin derinine inince karşılaştığı hikayeyi şu sözlerle aktarıyor:

"Anlattığına göre Emre Pişiren oldukça yoksul bir aileden geliyordu. Şartlar zordu ama dersleri çok iyiydi. Daha ortaokuldayken Fethullahçılar onu keşfetti. Pek çok başarılı yoksul çocuğa yaptıkları gibi 'Derslerine ücretsiz yardım etme' vaadiyle evlerine çağırdılar. Düzenli çalıştırdılar da. Gelgelelim, üniversite aşamasına geldiği an bir teklifte bulundular: Seni orduya sokalım! Pişiren, 'Evet' dedi. TSK’ye de girdi. Ancak sınavı geçtikten sonra daha da sıkılaştırdılar. 'Ne istersek onu yapacaksın' diyorlardı. İntibak döneminde 'Yapamayacağım' dedi. Anlattığına göre intibak kampındakilerin çoğunluğu Fethullahçılar sayesinde orduya girmişti. Komutanlar, FETÖ eliyle girenlere destek olurken FETÖ’ye rağmen girenleri bezdiriyordu. Sonunda Emre Pişiren kamptan kaçarak asker olmaktan kurtuldu.

17-25 Aralık’tan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkesi örgütü deşifre etmeye çağırıyordu. Henüz 15 Temmuz olmamıştı. 2015 yılının kasım ayında MİT’e e-posta yolladı. 28 Ocak 2016’da yanıt geldi. Ertesi gün, Ankara Tunalı Hilmi’de bir kafede, iki MİT personeli ile görüşerek başından geçenleri anlattı. Tanıdığı herkesin ismini verdi. Ertesi hafta, tekrar buluştu. Fotoğraftan teşhis yaptı. Fethullahçı maziden kurtulmuş, rahatlamıştı. Bu süreçte üniversite sınavıyla Mülkiye’ye girmiş, 2018’de başarıyla bitirmişti. Geçmiş artık karşısına çıkmaz sanıyordu. Ancak öyle olmadı. Herkesin tahmini, çocuk yaşında Fethullahçıların oltasına takılmasının, peşini bir türlü bırakmadığı yönündeydi. Mülakatta elenmesinin nedeni muhtemelen buydu.

Hikâyeyi dinleyince, 'Şu mülakatı kim yapmış' diye dava belgelerine baktım. Mülakat başkanı olarak Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can’ın adı yazıyordu. Arama motoruna yazınca, Can’ın arşivdeki meşhur itiraf görüntüleri çıkıyordu: 'Arkadaşlar ben Amerika’ya gittim. (Gülen’i) Ziyaret ettik. 17-25 Aralık öncesinde gerek ticarette gerek siyasette gerekse de bürokraside yükselme o yolla oluyordu.' İşin ilginci, Ramazan Can’ın kendisine gelen torpil talebini 'Abi notumuzu aldık takip edeceğiz inşallah' diye yanıtlarken FOX kamerasına yakalandığı haber de arşivdeydi. Belli ki 17-25 öncesinde kendi ifadesiyle 'yükselebilmek için' Pensilvanya’nın kapısını aşındıran Can, 17-25 sonrasında mülakat başkanı olarak 17-25 öncesinde Gülen’in ağına düşmüş ve kendi çabasıyla hesaplaşmış bir çocuğun üstünü çiziyordu." (Haber Merkezi)

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Gündem