İBB iddianamesinde “gazetecilik faaliyetleri” hedef alındı: HTS kayıtlarıyla ceza istemi

Kısa Dalga - İstanbul Büyükşehir Belediyesi hakkında hazırlanan iddianame mahkemeye sunuldu.

İddianamede, aralarında tanınmış gazetecilerin de bulunduğu isimler, "örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" ve "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" gibi suçlamalarla cezalandırılmaları talep edildi.

Savcılık, gazetecilerin gazetecilik/sosyal medya faaliyetlerini bir "suç örgütünün PR çalışması" olarak lanse etti.

Gazetecilik suçu…

Başsavcılık, gazeteciler Hüseyin Soner Yalçın, Şaban Sevinç, Yavuz Oğhan ve Ruşen Çakır hakkında, İBB Başkanı İmamoğlu'nun iletişim danışmanı olduğu belirtilen Murat Ongun ve örgüt üyesi olduğu iddia edilen Emrah Bağdatlı ile yaptıkları telefon görüşmeleri (HTS kayıtları) ve "maddi çıkar karşılığında" suç örgütüne yardım ettikleri iddiasıyla ceza talep etti.

İddianamenin en kritik ve tartışmalı yönü, şüphelilere yöneltilen ağır suçlamaların somut delillerden ziyade, büyük ölçüde HTS kayıtları, gizli tanık ifadeleri ve şüphelilerin inkarına itibar edilmeyen savunmalarına dayandırılması oldu.

Gazeteciler, Murat Ongun ile mesleki ilişki ve haber amaçlı görüştüklerini ifade etmelerine rağmen, savcılık bu görüşme kayıtlarını, "örgüt üyesi ile yoğun HTS/baz birliktelikleri" diyerek inkarı reddetme gerekçesi yaptı. Gazetecilik faaliyetinin doğası gereği resmi kurum temsilcileriyle görüşmek olağan sayılırken, savcılık bu durumu "bilerek ve isteyerek yardım etme"nin kanıtı olarak değerlendirdi.

Gazeteci Soner Yalçın'ın, bir arama operasyonuyla ilgili yazdığı köşe yazısı, savcılık tarafından "gerçek olmadığını bildiği, kurgularla oluşturduğu yalan ve yanıltıcı bilgiyi yayma" suçu olarak nitelendirildi ve bu eylemin "kamu barışını bozmaya elverişli olduğu" ileri sürüldü. Yalçın'ın, iddialarını doğrulamak için ev kayıtlarının yayımlanması çağrısına rağmen, savcılık bu yazıyı doğrudan suç unsuru saydı.

Gizli tanık "İLKE"nin beyanlarında, Murat Ongun'un pek çok gazeteciyi finanse ettiği iddia edildi ancak bu iddialara karşı gazetecilerin ve diğer şüphelilerin maddi ilişkiyi reddeden beyanlarına itibar edilmediği iddianamede açıkça belirtildi.

İddianamenin sonuç kısmında, şüpheli gazetecilerin mesleki davranışlarının "mesleğin doğasıyla bağdaşmadığı" ileri sürüldü.

X hesaplarına yapılan ödemeler mercek altında

İddianamenin önemli bir bölümü, İBB ile ilişkili olduğu iddia edilen ve savcılığın "trol yapılanması" olduğunu iddia ettiği kişilerin finansmanına ayrıldı. İddianamede, Murat Ongun'a bağlı hareket ettiği belirtilen şüpheli Emrah Bağdatlı'nın ortağı olduğu Karpuz Danışmanlık Limited Şirketi (Karpuz Medya) üzerinden sosyal medya hesaplarına para aktarımı yaptığı ve belediye içerisindeki "trol yapılanmasını finanse ettiği" öne sürüldü.

MASAK raporlarına dayanılarak, Karpuz Medya'nın kısa süre içinde sosyal medya hesapları ve haber sayfalarına toplam 13.237.500,00 TL ödeme gerçekleştirdiği tespit edildi. Bu ödemelerin yapıldığı mecralar arasında, iddianamede "örgüt lehine manipülatif içerikler paylaşılması sağlanan" "Pusholder Medya", "Zam Haber", "Aykırı", ve "Boşuna Tıklama" gibi hesaplar sıralandı.

İddianamede, bu finansmanın Bağdatlı tarafından "dolandırıcılık suretiyle temin edilen suç gelirleri" ile sağlandığı iddia edilirken, Karpuz Medya üzerinden para aktarımı yapılan sosyal medya hesaplarının ve yöneticilerinin kimlikleri de ifşa edildi:

İddianame, bu hesapları yöneten şüphelilerin, WhatsApp grupları üzerinden "günlük olarak kimin hedef alınacağı, hangi etiketin Türkiye gündemine sokulacağı ve hangi hesapların eş zamanlı paylaşım yapacağının planlandığı" iddiasını ortaya attı.

İstenen cezalar

İddianame, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu "suç örgütü lideri" ve Murat Ongun'u "örgüt yöneticisi" olarak gösterirken, bu iki isim hakkında "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçu üzerinden cezalandırma talep edildi.

Gazeteciler Soner Yalçın, Şaban Sevinç, Ruşen Çakır ve Yavuz Oğhan'ın ise, "örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan cezalandırılmaları istendi.

Öte yandan, sosyal medya hesaplarını yönettiği belirtilen diğer şüpheliler hakkında hem örgüte yardım hem de "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlarından cezalandırılma talebi yer aldı.

İddianamede medya aşağı ile ilgili şu suçlamalar yöneltildi:

“Liderliğini Ekrem İMAMOĞLU'nun yaptığı suç örgütü yöneticisi Murat ONGUN'a bağlı hareket eden şüpheli Mahir GÜN’ün örgüt yöneticisi Murat ONGUN'un himayesinde kurulan, "troll" diye tabir edilen sosyal medya oluşumunun mensubu olduğu, Murat ONGUN'un yönlendirmesiyle suç örgütünün menfaatleri doğrultusunda gerçek dışı haber yaparak veya yayarak geniş kitleler üzerinde algı oluşturma eylemlerinde bulunduğu, devletin organları aleyhine gerçekte var olmayan olayları gerçekmiş gibi göstererek, halkı devlete karşı kinlendirmeye yönelik, yanıltıcı bilgilerin yayılmasında etkin rol oynadığı,

Hasan Erkan KABAKÇI, Mesut TAŞKIN, Tuğba KOÇAK, Kazım Eren SÖNMEZ, Utku DOĞRUYOL, Alican AYVATAŞ, Şükrü FINDIK ve Mustafa Sezer YERLİ’nin suç örgütünün menfaatleri doğrultusunda gerçek dışı haber yaparak veya yayarak geniş kitleler üzerinde algı oluşturma eylemlerinde bulunduğu, devletin organları aleyhine gerçekte var olmayan olayları gerçekmiş gibi göstererek, halkı devlete karşı kinlendirmeye yönelik yanıltıcı bilgilerin yayılmasında etkin rol oynadıkları

Şüpheliler Şaban SEVİNÇ, Ruşen ÇAKIR, Yavuz OĞHAN ve Hüseyin Soner YALÇIN’ın suç örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme eylemi

Şüpheli Hüseyin Soner YALÇIN’ın yanıltıcı bilgiyi alenen yayma fiiline uyan eylemi nedeniyle 217/A-1,, 5i, 6i maddeleri uyarınca hakkında cezalandırılmasına,

Suç örgütü içerisinde özel vasfa sahip şüpheli Emrah BAĞDATLI’nın fiiline uyan “halkı yanıltıcısı bilgiyi alenen yayma suçu”

Eyleme konu suçların işlenmesi talimatını veren suç örgütü lideri Ekrem İMAMOĞLU ve örgüt yöneticisi Murat ONGUN’un “halkı yanıltıcısı bilgiyi alenen yayma suçu” uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.”

Özgür Özel: Bu iddianame değil, darbecilerin siyasete yönelik muhtırasıdır

İddianamede Erdoğan'dan 'ahtapot' alıntısı: 'Art niyet giriş bölümünden açık edildi'

İBB iddianamesinin hedefinde Özgür Özel de var: "Amaç CHP'yi ele geçirmek"