Kirazlıyayla köylüleri, maden şirketi yetkililerini kovdu: 'Gidin, bir daha gelmeyin'

Kirazlıyayla köylüleri, maden şirketi yetkililerini kovdu: 'Gidin, bir daha gelmeyin'
Bursa'nın Kirazlıyayla köyünde maden ocağı için düzenlenmek istenen Halkın Katılım Toplantısı, köylüler katılmadığı için yapılamadı. Köylüler, maden şirketi yetkilerine tepki gösterip köyden kovdu.

Kısa Dalga - Bursa'nın Kirazlıyayla köyü uzun zamandır Meyra Madencilik'in faaliyetleri ile uğraşıyor.

Maden ocağı nedeniyle köy evlerinde hasar oluşurken, çevrede tahribat da meydana geldi. Şirket yetkilileri, ikinci maden atık depolama tesisi için ağustos ayında yeniden Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) başvurusunda bulundu.

Raporda, söz konusu ÇED alanının “Diğer Tarım Alanlarında” ve “Kırsal Yerleşim Alanlarında” ve kısmen “İznik gölü uzun mesafe koruma bandında” kaldığı yer aldı.

Bugün köyde şirket ve bakanlık yetkilileri katılımı ile Halkın Katılım Toplantısı yapılmak istendi. Bursaport'un haberine göre, köylüler madene karşı olduklarını belirterek toplantıya katılmadı. Yetkililer, halkın projeyi istemediğini tutanak altına aldı.

kirazyayla-ev.jpeg
Maden faaliyetleri nedeniyle evler hasar gördü.

'Gidin, bir daha gelmeyin'

Köylüler, yetkililere madenin evlerinde oluşturduğu hasarı hatırlatarak "Gidin, bir daha gelmeyin" dedi.

Muhtar Hasan Acar, daha önce yapılan toplantıda birkaç kişiden imza alındığını, bu imzaların 'köylülerin razı geldiği' şeklinde kullanıldığını söyleyerek, projeyi kesinlikle istemediklerini "Bize dediler ki; kimseye zarar verilmeyecek, kimseye dokunulmayacak. 15 parça tarla göçtü gitti. Sedat Bey'in evi de yıkıldı. Bunlardan sonra köylü nasıl istesin?" ifadeleriyle dile getirdi.

kayihan-pala.jpeg
CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, köylülere destek olmak için geldi.

'Burada yaşayanlar için bu süreci yürütmemiz lazım'

Köylülere destek için CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala da köye geldi. Pala, yapılan ÇED başvurularının yüzde 99'undan fazlasının 'olumlu' sonuçlandığını hatırlatarak, "ÇED'lerin toplum yararına olabilmesi için buradaki insanların ne ile karşı karşıya kaldıklarını ortaya koymak lazım. İlk toplantı yapıldığında ben burada olanlardan birisiyim. Bugün yaşanılanları biz o gün dile getirmiştik. Şimdi tekrar aynı problemle karşılaşıyoruz. Burada yaşayanlar, 'çivi çakmaya korkuyoruz, başımıza ne geleceğini bilmiyoruz' diyorlar. İnsanlar ürün alamıyor, insanlar binalarına giremiyor. Binaların kaymasını önleyecek bir sistem söz konusu değil. Çıkar çevreleri için değil, burada yaşayanlar için bu süreci yürütmemiz lazım" diye konuştu.

Kaynak:Alıntı: Bursaport

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.