Öğrencileri döven 15 Temmuz gazisi müdür, ilçe milli eğitim müdürlüğüne atandı

Kısa Dalga - Öğrencilere şiddet uygulamasının ardından açılan soruşturmada "Dövdüm ama kötü dövmedim" sözleriyle suçunu itiraf eden eski imam hatip müdürü Muhammet Fatih Zengin, Ankara Yenimahalle İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü'ne atandı.

Cumhuriyet’in haberine göre, konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıyan CHP Millî Eğitim Bakanlığı'ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Özçağdaş, hakkında hukuki süreç başlatılan bir okul müdürünün nasıl yükselmeye devam ederek, İlçe Milli Eğitim Müdürü olduğunu, Zengin’e, şiddet olayı hakkında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından herhangi bir yaptırım uygulanıp uygulanmadığını ve çocukları darp etmiş birinin Bakanlık tarafından neden ödüllendirildiğini sordu.

5 çocuğa şiddet uygulamıştı

Muhammet Fatih Zengin, 2016 yılında Ankara Tevfik İleri Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde müdürlük yaparken okuldan kaçma girişiminde bulundukları iddia edilen 13 yaşındaki beş çocuğa şiddet uyguladığı gerekçesiyle suçlanıyordu.

Cumhuriyet Savcısı Alpaslan Karabay, “Şüpheli Muhammet Fatih Zengin’in sahip olduğu bu nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle beden ve ruh bakımından kendini savunamayacak durumda olan mağdurları darp etmek suretiyle müsnet suçu işlediği anlaşılmıştır” diyerek Zengin için 7,5 yıl hapis cezası istemişti.

Zengin verdiği ifadede şiddet eylemini şu sözlerle savunmuştu:

“Deneme sınavı esnasında bir kısım öğrencilerin sınavdan erken çıkıp, Çiftlik Mahallesi’ne kaçtıklarını gördüm. 20 civarında öğrencinin okuldan kaçtıklarını öğrenince, o anki sinirle çocukları odama aldım. Ben öğretmenim, babayım. Çocuklara vurdum ama şiddetli bir şekilde kötü dövmedim. Yaralama kastıyla hareket etmedim.”

Zengin 15 Temmuz gazisi

Muhammet Fatih Zengin, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi, ayağından yaralanarak “gazi” olmuş, 2020 tarihli bir röportajında şunları söylemişti:

“Türk tarihinin en acı girişimlerinden birisidir. Hakikaten canımızı çok acıtan bir durumdur. Farklı düşünmek ayrıdır; ama birilerinin hizmetçisi olmak çok farklıdır. Hizmetçi olunacaksa, bu ülkenin bu milletin hizmetçisi olmanın dışında bir hizmetçiliği kabul etmememiz lazım.”