Özgür Özel: 770 kreş yapmışız, bundan dolayı hapis yatacaklarsa yatsınlar
Kısa Dalga - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi’nde partisinin Ekrem İmamoğlu’nu ve diğer tutuklu isimleri ziyaret etti.
Ziyareti sonrasında gazetecilere açıklama yapan Özel, İBB iddianamesindeki gizli tanıklar “Meşe” ve “Çınar” arasındaki çelişkiyi hatırlatarak şunları söyledi:
“Avukatlar iddianameyi gördü. 19’u ile 23’ü (Mart) arasında 4 gün boyunca Ekrem Başkan’a ve arkadaşlarımıza ‘Bir gizli tanık var. Bu gizli tanığın ifadeleri var’ teker teker söylediler. ‘Meşe şunu söyledi, ne diyeceksin? Meşe bunu söyledi, ne diyeceksin’. Cevapları hep şu, ‘Kabul etmiyorum. Asla yok. İspatlanamaz. Kesinlikle reddediyorum’. ‘Hayır, ben Meşe’ye inandım, sana inanmadım. Tutuklu kalacaksın’. Şimdi iddianamede Meşe yok. İddianamede o gün ‘Meşe bunları dedi’. Meşe süreç içinde 7’nci kata ters düşmüş. Girişi yasaklanmış, 6’ncı katta intihara kalkışmış, bağırmış, çağırmış. Bakmışlar, ‘Bu Meşe’yi hakim karşısına çıkarırsak zapt edemeyeceğim. Verdiğimiz taahhütle yetinmiyor, fazlasını istiyor, o oluyor, bu oluyor, psikolojiyi de bozdu. Meşe’yi çıkardık, biz bunu İlke yaptık. Savcılık değil miyiz? İster Meşe koyarım, ister Çınar koyarım, ister İlke koyarım’. Önce 3 odun koymuşlardı, sonra ‘Doğan, Şahin, Kartal’ 3 hayvan çıktı. Şimdi Meşe’nin bütün dediklerini İlke’ye dedirtmişler. Bilgisayar oyunu oynamıyoruz. ‘Bu öldü, isim değiştirdim, Bunu buna yükledim’ diyemezsiniz. Sizin iddianız, adalet önündeki sorumluluğunuz gerçekte olan bir kişinin, gerçekte şahit olduğu bir mevzuyu, gerçeğe uygun beyanlarıyla ifade edip yüzünü gizlediğiniz ki kanun izin veriyor, yüzünü bulandırdığınız, sesini değiştirdiğiniz şekilde söyleyip Anayasa Mahkemesi de diyor ki ‘Sırf bunun demesiyle olmaz’. Doğrusu o. Bu dediklerinin kanıtlarını bulacaksınız siz savcı olarak. Bu diyecek ki ‘Bu, buna şunu verdi’. Sen o verdiğini bulacaksın ya da verişinin şahidini bulacaksın, kamerasını bulacaksın, teknik takip bulacaksın.
“19 Mart’ta İlke’den bahsetmedin”
Şimdi bu Meşe’ye dünya kadar iftirayı attır. Sonra Meşe kafayı yesin. Meşe gidecek, Meşe’nin fonksiyonunu İlke’ye yükleyeceksin. Bu olmaz. Hani bir gerçek kişiydi, olayların şahidi buydu? Sadece yüzü gizliydi, adı gizliydi. Sen Meşe’yi aldın, koydun. Yerine getirdin. Artık Meşe yok, İlke var. ‘Bunu, bu söylüyor’. Yok, olmaz. Bütün insanlara söylüyorum. Hani bu gerçekten konuları bilen bir gerçek kişiydi, yüzü gizliydi. O gidince yerine oyuncu değişikliği olmaz. Basketbolda, futbolda, voleybolda, sutopunda oyuncu değişir; mahkemede savcı oyuncu değiştiremez. Çünkü oyun değil bu. Bu, insanların hayatı; bu, gerçeğin ta kendisi. Sen nasıl diyorsun, ‘Tamam Meşe yok, yerine İlke var. İlke’yi getirdim’. 19 Mart günü sen İlke diye birinden bahsettin mi? Yok. Meşe, Ladin, Çınar. Yoktu İlke’yi şimdi icat ettin. 19 Mart’ta Meşe’nin dediğini İlke de deseydi, ‘Meşe öldü, gelmiyor ama İlke de demişti’ dersin. O gün Meşe vardı, gitti. Yerine İlke geldi. Oyuncu değiştiriyor savcılık. Yok böyle bir şey. Ne Meşe’nin ne İlke’nin söylediklerinin bir yerde bir tane kanıtı var."

“Erdoğan’ın tutuksuz yargılamanın önünü açması lazım”
"Sayın Erdoğan’ın şimdi ‘Ben bu davanın savcısı değilim, bir yerinde yokum, alakam yok’ demesi için ki bal gibi savcısısın da şu ana kadar, bundan sonra tutuksuz yargılamanın önünü açması lazım" diyen Özel, şöyle konuştu:
"İddianamenin başında senin siyasi sloganın var, ‘ahtapotun kolları’nı adam iddianameye yazmış. Yani hani başta diyor ya ‘Eşime, kızıma ithaf ediyorum’. ‘Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ithaf ediyorum kitabımı’ diye yazmamış Akın Gürlek. Başlangıcı senin sloganınla, başta bir siyasi değerlendirme ve sonunda ‘Hedef, CHP’ye kapatma davası’. Allah Akın Gürlek’ten gani gani razı olsun. Çok teşekkür ediyorum kendisine. Benim 8 ayda yapmaya çalıştığıma iddianamenin iki satırında yaptı. ‘Bu dava siyasidir’ diyorduk. ‘CHP’nin kapatılması lazım. Bunun için ihbarda bulunuyorum Cumhuriyet Başsavcılığı‘na’ dedi. Biz ‘Bu dava siyasidir’ diyorduk, başına sayfalarca siyasi değerlendirme koymuş."
“Bizimkilerin boğazından bir kuruş geçmemiş, garibanın boğazından geçmiş”
Özel, şu ifadeleri kullandı:
"Bizimkilerin boğazından bir kuruş geçmemiş, garibanın boğazından geçmiş. Garibanın çocuğu barınıyor. Garibanın çocuğu 3 yaşında kreşe kavuşuyor. Bu ihaleleri alanların gönülleriyle yaptırdıkları kreşten suç icat edecekseniz, buyurun edin. Bizde sıfırlama yok. Parayı alıp da evden sıfırlamamışız. Sıfır olan kreşi 770’e çıkarmışız. Bundan dolayı hapis yatacaksa da yatsınlar. 2 sene seçime kadar aslan gibi yatarlar, 2 sene sonra kahraman gibi çıkarlar. Kahraman olarak çıkarlar ama bu süreç, AK Parti’yi çok daha dibe çekiyor. Farkında. Bugün de gördü. Diyor ki ‘Ben bu işte yokum’. Olduğunu millet biliyor. Eğer bu işin içinde senin bilgin yoksa, senin düzenli olarak bilgi alman yoksa, birbirinize ahtapot anlatmıyorsanız, hep birlikte bu işleri konuşup planlamıyorsanız Allah benim cezamı versin. Yapıyorsanız Allah sizi bildiği gibi yapsın. Kimseye bela okumuyorum."
“İp attığında da ayağa kalkıp alkışlıyorlar, ‘Adaya ben gideceğim’ deyince de”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında İmralı’yı ziyarete ilişkin açıklamasının sorulması üzerine Özel, şöyle konuştu:
“Ben dünkü konuşmaları dinledim. Dünkü konuşmalardan sonra gerçekten Sayın Bahçeli açısından şunu söylemek lazım. Takdir etmek lazım. Gurur duyması lazım grubuyla. İp attığında da aynı şeyde ayağa kalkıp alkışlıyorlar. ‘Adaya ben gideceğim’ deyince de alkışlıyorlar. Yani işin o boyutuna benim söyleyecek bir sözüm yok. Çünkü hep aynı şeye ayağa kalkmıyorlar ama hep ayağa kalkıyorlar. Sayın Erdoğan’a söyledi dün söylediklerinin hepsini. Ben baktım, cevabını görmedim bugün. Ne ‘ada’ diyor ne ‘İmralı’ diyor ne başka bir şey diyor Tayyip Bey. Bir süreç yürüyecek, bu sürecin içinde derenin derinliğini MHP’ye ölçtürecek. Kendi hem bu sürecin çözümünden menfaat bekleyecek hem de bırak elini taşın altına sokmayı, tamamen kendisini buradan kenara çekecek geçmişte olduğu gibi. ‘Oslo görüşmelerini devlet yapıyordu, duble yolları AK Parti’. Öyle mi? Böyle konforlu bir siyaset alanı bitti Tayyip Bey’in. Bilsin. Öyle Oslo görüşmelerini devletimizin yapıp duble yolları AK Parti’nin yaptığı konfor alanından çıktık artık.
Bu ülkeyi yönetiyorsa sorumluluk alacak. ‘Ben bu dereyi geçeceğim ama önce MHP’liler bir girsin bakalım. Boğuyorsa derinliği onlar boğulsun, biz burada kuru duralım’. ‘Sonra Tayyip Bey’e sorulmayan soruyu Özgür Bey’e soralım’. Beklentileri var. ‘Herkes konuşsun, biz konuşmayalım. Sonra cuma günü kapalı oturum yapalım, içeride konuşup bir şey yapalım. Bunu da millete göstermeyelim. Sonra da bir şeyler olsun, bu işin faydası bana olsun, hasarı müşterek olsun’. Hesap bu. Bunu millet görüyor. O yüzden ben Tayyip Bey’in cevabını, AK Parti’nin tutumunu bir göreyim. Ekrem Bey’le biz siyaset de konuşuyoruz, sohbet de ediyoruz, hasret de gideriyoruz. Tabii böyle bir konu olduğunda bu konuları da konuşuyoruz. Tespitlerimiz de ortak. Bizim komisyona girmemiz doğrudur. Kalmamız doğrudur. Her türlü oyunu bozmamız doğrudur. Bundan sonra da arkadaşlarımızla, yetkili organlarımızla alacağımız kararları alındıktan sonra size duyuracağız.”
Erdoğan'dan İmralı açıklaması: Komisyon'un en doğru kararı vereceğine inanıyorum
Dervişoğlu: Bunların hasreti kucaklaşmadan bitmeyecek, salın gitsin
Kaynak:Haber Merkezi
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.
