Özgür Özel: Hakikatin peşine düşersen senin yerin Silivri'dir

Özgür Özel: Hakikatin peşine düşersen senin yerin Silivri'dir
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş'ın tutuklanmasına tepki gösterdi. Özel, "Bu yolda dönenler oldu bir de Suat Toktaş gibi direnenler" dedi.

Kısa Dalga - CHP Lideri Özgür Özel, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş'ın tutuklanması başta olmak üzere, iktidarın muhalif basına yönelik baskılarına tepki gösterdi ve destek çağrısında bulundu.

Özel, gazetecilerin halkın gözü kulağı olduğunu vurgulayarak, Suat Toktaş'ın tutuklanmasının haber alma hakkına saldırı olduğunu belirtti.

"Suat Toktaş'ı alıp da cezaevine koyunca, toplumun gözünü, kulağını cezaevine koyuyorsunuz" diyen Özel, bu tutuklamanın, halkın gerçekleri öğrenmesinden korkan bir iktidarın tavrı olduğunu savundu.

Halk TV Muhabiri Şeyma Paşayiğit'e değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şunları dedi:

"Hakikatin peşine düşersen senin yerin Silivri'dir"

"Gazetecilik mesleğinin farkı bu. Çünkü gazeteci halkın sokaktaki gözü, sokaktaki kulağı. Halk bir şeyi duyacaksa bunu gazeteci duyarsa duyacak. Halk bir şeyi görecekse gazeteci görürse görecek. Gazeteci sayesinde haberdar oluyoruz.

Yani bugün Suat Toktaş'ı alıp da cezaevine koyunca işte iki kız çocuk babası, bir işinde gücünde olan herhangi birisini cezaevine koymaktan farklı olarak toplumun gözünü, kulağını cezaevine koyuyorsunuz ve haber alma hakkına saldırıyor, oluyorsunuz.

Onun ve onun başkanlığındaki, onun yönetimindeki bütün bir ekibe onun üzerinden göz dağı veriyor sunuz ve diyorsunuz ki bu halk bu millete doğruları söyler, sen merak edilen soruların cevaplarını onlar adına sorarsan ve hakikatin peşine düşersen senin yerin Silivri'dir.

"Belki 5 arkadaşımızın tutuklanmasının önüne geçtik"

Bu yolda dönenler oldu, bir de Suat Toktaş gibi direnmeye devam edenler oldu. Suat Toktaş Türkiye'nin en büyük haber kanallarında yöneticilik yapmış, Cumhuriyet Halk Partisi'nin grubunda grup başkan danışmanlığı görevini yapmış ve Halk TV'den çok daha konforlu alanlarda, çok daha yüksek maaşlarla çalışabilecekken o deneyimi, tecrübesiyle mesleğinin doruk noktasında bu mücadeleye halkın haber alma hakkına sahip çıkmaya dahil olmuş biri.

Memnun olduğumuz taraf bir büyük dayanışma gösterildi ve gösterilen bu büyük dayanışma belki beş gazeteci arkadaşımızın beşinin de tutuklanmasının önüne geçti.

"Korkuya teslim olursak Erdoğan kazanacak"

Ve gün kayıtsız, şartsız, amasız, fakat sık haksızlığa karşı hep birlikte olma günü, haksızlığa uğrayan Zafer Partisi ise Zafer Partisi'nde olacağız. İYİ Parti ise iyi partide olacağız, Halk TV ise Halk TV'de olacağız. DEM Parti'ye bir haksızlık yapıyorsa DEM Parti'ye destek vereceğiz.

Yarın Ekrem İmamoğlu ifade verecek. Geçen hafta gençlik kolları genel başkanımıza işte imza zorunluluğu getirildiği adli kontrol uygulaması, onun hemen öncesinde Ümit Özdağ'ın tutuklanması, onun öncesinde birçok kuruma baskı, teğmenler ilgili soruşturma bugün yarın açıklanacak ve korkarız orada büyük bir yanlış yapacaklar. Ama teğmenlerle ilgili alınmak istenen karar ihraç kararı, Halk TV'ye yapılanlar, hepsi bir bütün. Hiçbiri birbirinden ayrı değil çünkü bu iktidar yönetemiyor, ülkede büyük krizler var ve buna karşı olası ayak kalkmaları sindirmeye çalışıyor.

Geçen hafta gazetecilerin sanatçıların yöneticilerinin, Ayşe Barım'un tutuklanması, sanatçıların ifadeye çağrılması ve bunun 12 yıl önce Gezi'ye gitmek üzerinden yapılması insanlara çok daha kötü günler geliyor.

Susun, sinin, evinizde oturun, dışarı çıkarsanız devlet sizi 12 yıl sonra gelir bulur diyor. Bu korkuya teslim olmamak lazım. İşte bu korkuya teslim olursak Tayyip Erdoğan kazanacak. Bu korkuya teslim olmaz, bu korkuya inat, cesaret gösterirsek dizleri tir tir titriyor onların.

Ayakta duracak hali kalmadı bugünkü iktidarın. Ekonomik açıdan da öyle, sosyal açıdan da öyle, siyasi açıdan da öyle iktidarın sürdürülebilirliği kalmadı.

"İstanbul'u ifade vermeye çağırıyorum"

Yarın ifadeye çağrılan İstanbul'un ta kendisidir. Başta Cumhuriyet Halk Partililerdir ama bütün demokratlardır. Ekrem İmamoğlu'na oy veren, gelecekte oy vermeyi düşünen ya da ona yapılan haksızlığı kendine yapılmış olarak hisseden herkes bu ülkenin geleceğinin teminatıdır.

O yüzden ben İstanbul'u yarın ifade vermeye çağırıyorum. Cumhuriyet Halk Partilileri ifade vermeye çağırıyorum, ifade vermeye davet ediyorum.

"2025'te sandık kurulması için elimizden geleni yapacağız"

Salı günü başlıyoruz dedik, başladık. Biz bir kez şunu demiştik. 31 Mart'ın mesajı sarı karttır. Anlamazsanız millet size kırmızı kartı gösterir dedik. Memleketi anlamadılar. İşçiyi anlamadılar. Çiftçiyi anlamadılar, memuru anlamadılar. Ve biz bu sürecin sonunda artık erken seçim kaçınılmaz olduğunu söyledik ve bu millet size kırmızı kart gösterecek dedik.

Kırmızı kartın anlamı nedir? Kırmızı kartı ilk kez İngiltere'de bir hakem yabancı bir oyuncu dil bilmediği için söylediğini anlamadığı için kullandı. Laf anlamına göre gösterilir. Laf anlamıyorlar. Bu millet açız dedi, anlamadılar.

İşsiziz dedi, anlamadılar. Bu fiyata bu ürün ekilmez, dikilemez, zarar ediyoruz dedi, anlamadılar. Bu maaşla geçim olmaz dedi, anlamadılar.

Şimdi ona artık milletin kırmızı kartı gösterme zamanı geldi. Kırmızı kartı nerede gösterecek bu millet? Elbette sandıkta gösterecek.

Kasım 2025 Erdoğan'ın girmek istediği bir seçim olacak, çünkü erken seçim olursa girebiliyor. Son tarih olarak söylemiştik.

Şimdi bu yaşananlardan sonra 2025'te bu sandık bu milletin önüne gelecek. Gelmesi için biz üzerimize düşen her şeyi yapacağız.

Bunun için tüm hazırlıklarımızı tamamlıyoruz. Çok hızlandırdık. Sandık görevlisinden onun eğitimine, afişten broşürden pankarta partinin sloganlarına, parti programından hükümet iktidar programına ve elbette adayına kadar biz bu sürecin en hazır unsuru olarak çıkıp bu iktidarı seçime zorlayacağız. Bunun için hazır önce başlıyoruz dedik.

Şimdi hazırlanıyoruz ve uzun olmayan bir süreçte bu milletin önüne o sandığın gelmesi için bizim ne yapmamız gerekiyorsa yapacağız. Göreceksiniz o sandık gelecek, gelmezse onlar o sandığı kaçırırlar varsa biz bu milletin önüne bu senenin içinde bir sandık koyup ne diyorsunuz bakalım diyeceğiz ve göreceğiz.

Bu iktidarın ayakta durabilecek gücü var mı yok mu? Erken seçim için her şeyi yapacağız. Erken seçim sandığını kaçırırlarsa biz bu milletin önüne bir sandık koyacağız. O zaman göreceğiz. Millet ne diyor diye..."

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Gündem