'Turp' oldu 'Buz dağı' | Erdoğan: Kamuoyuna yansıyanlar buz dağının görünen kısmı

'Turp' oldu 'Buz dağı' | Erdoğan: Kamuoyuna yansıyanlar buz dağının görünen kısmı
Erdoğan, İBB operasyonu için "Kamuoyuna yansıyanlar buz dağının görünen kısmı. Ortaya çıkanlar ortaya çıkacakların habercisidir. Ne yaparsanız yapın adaletin tecellisine engel olamazsınız" dedi.

Kısa Dalga - AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısına katıldı. AKP Kongre Merkezi'ndeki toplantıda konuşan Erdoğan, anamuhalefet partisi CHP'ye yüklendi.

İstabul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik 19 Mart operasyonuna değinen Erdoğan, kamuoyuna yansıyanların buzdağının görünen kısmı olduğunu iddia ederek, CHP lideri Özgür Özel'e sokak eylemleri çağrıları ve söylemlerine tepki gösterdi.

Erdoğan'ın açıklamaları özetle şöyle:

"Biz sorumlu davrandık"

"Ana muhalefetin çirkin söylemlerine kulak asmadık. Kabalıklarını özellikle kabalıkla pekiştiren, nobranlıklarını, haddi aşan küstahlıklarını çoğu zaman 'Ya sabır' diyerek duymazdan, görmezden geldik. Bunu da hadsize had bildirmekten çekindiğimiz için değil, ramazanın manevi atmosferine hürmeten yaptık. Milletimizin kardeşliğine leke sürdürmemek için yaptık.

Ama biz büyüklük sergiledikçe onlar seviyeyi daha da düşürdüler. Biz sabrettikçe onlar iftiranın ve hakaretin dozunu biraz daha artırdılar. Biz sorumlu davrandıkça onlar daha kışkırtıcı bir söyleme sarıldılar. Bizim edebimizi, bizim vakarımızı, bizim soğukkanlı tutumumuzu zayıflık işareti olarak algıladılar.

"Sokak eylemleri topyekun bir saldırıya evrildi"

Siyaset medeniyetin simgesi, tekamülün, olgunlaşmanın göstergesidir. Kavga, kargaşa, gerilim siyasetin değil, barbarlığın, ilkelliğin sembolüdür. Siyasette hakarete, sokak terörüne, vandallığa, şiddete, yakıp yıkmaya özellikle de küfre yer yoktur ve olamaz. Her kim siyasetin meşru kanalları ardına kadar açıkken sokaktan medet umuyor, sokağı adres gösteriyorsa kendini inkar ediyor demektir. CHP’nin içinde bulunduğu durum tam olarak da budur.

CHP demokratik zeminde siyaset yapan bir parti gibi değil, marjinal bir örgüt gibi hareket etmektedir. Türkiye son üç haftada CHP’nin faşizan yüzünü bir kez daha görmüştür. Protesto bahanesiyle başlayan sokak eylemleri CHP Genel Başkanı’nın şuursuz açıklamalarıyla milletimizin huzurunu ve Türk ekonomisini kazanımlarını hedef alan topyekun bir saldırıya evrilmiştir.

Kapsamı her gün genişleyen linç listelerinde hedef gösterilen yerli ve milli işletmeler, ana muhalefetin kara gömleklilerine dönüşen marjinal sol örgütler tarafından taciz ve tehdit edilmiştir.

"Buzdağının görünen kısmı olduğunu biliyorlar"

CHP Genel Başkanı sorumlu davranmak, sağduyulu davranmak, yargının görevini yapmasına yardımcı olmak yerine yüzlerce milyar lirayı aşan yolsuzluk soruşturmasını engelleme yoluna gitmiştir. Yolsuzluğu ortaya çıkan MASAK gibi devlet kurumlarına iftira atarak, bu kurumlarda çalışan kamu görevlilerini itham ederek yargı mensuplarımıza parmak sallayarak, İstanbul’a çöreklenen suç örgütlerinin hırsızlıklarının üzerini örtmeye çalışmıştır.

Oysa yaşananlar üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünün Türkiye'de artık egemen olduğunun en somut göstergesidir. Yaşananlar milletin malına, mülküne, kaynaklarına çöken yankesicilerin adalete hesap vermesinden ibarettir.

Şurası apaçık ortadadır. Aslında CHP yönetimi de bağırarak üstünü kapayamayacakları büyük bir yolsuzluk olduğunun farkındadır. Şimdiye kadar kamuoyuna yansıyanların buz dağının sadece görünen kısmı olduğunu, bakın, onlar da çok iyi biliyor. İstanbul'un nasıl talan edildiğini, rüşvet çarkının nasıl işletildiğini, bundan kimlerin nemalandığını CHP yönetimi bal gibi biliyor. Suç örgütünün kimleri haraca, kimleri maaşa bağladığını aynı şekilde CHP Genel Başkanı ve şürekası çok ama çok iyi biliyor. Paniklemelerinin arkasında yatan esas sebep budur. Telaşla suç bastırma yoluna gitmelerinin nedeni de işte budur. Bu ucuz siyasettir, şimdi bunu kullanıyorlar. Bunun adı milletin aklıyla, izanıyla, irfanıyla alay etmektir.

CHP Genel Başkanına buradan şunu söylemek istiyorum, korkunun, paniğin, telaşın ecele faydası yoktur. Ortaya çıkanlar ortaya çıkacakların habercisidir. Ne yaparsanız yapın adaletin tecellisine engel olamazsınız. Sahibinin kim olduğuna bakmadan beytülmale uzatılan o kirli elleri kırmak Türk milleti adına yargının boynunun borcudur. Büyükşehri ve bazı ilçe belediyeleriyle İstanbul’u sarmaşık misali saran bu şebekenin kollarının nerelere uzandığı zamanla daha net görülecektir. Biz de hukuki sürecin selameti açısından anayasamızın bize verdiği yetki, sorumluluk ve görevleri harfiyen yerine getirmekten çekinmeyeceğiz.

Burada şunu da memnuniyetle ifade etmek arzusundayım, sırf yolsuzluklarını savunmak için kendi ülkesine Batı'ya şikayet edenler, pisliklerini üzerini örtmek için ülke ekonomisini batırmakla tehdit edenler, tarih boyunca defalarca olduğu gibi yine hayal kırıklığına uğramıştır. Yolsuzluklarına Batı’daki dostlarını da ortak etme çabaları bu sefer boşa düştü. Medet umdukları tüm odaklar onları yüzüstü bıraktı. Ya Allah aşkına, şu tutarsızlığa, şu ilkesizliğe bakar mısınız.

"CHP faşizmi"

Son şu üç haftada uyguladıkları faşizme, baskıya, dayatmalara bakın. Ellerine biraz daha güç geçtiğinde neler yapacaklarını artık siz tahayyül edin. Yıllardır dillerine doladıkları mahalle baskısının ne demek olduğunu 19 Mart'tan bu yana bizzat kendileri gösterdiler. Tek parti döneminde büyüklerimizin nasıl bir zihniyetle mücadele ettiğini üç haftada örnekleriyle bize tekrar hatırlattılar. Rabbim milletimizi bunların insafına bırakmasın diyorum. Aziz milletimiz son 80 yılda, darbe ve cunta dönemleri hariç bunlara iktidar yüzü göstermedi. Geleceğini bunlara emanet etmedi. Bunlara güvenmedi. Hiçbir zaman bunlara itimat etmedi. Bunların yalanlarına, bunların ikiyüzlü tavırlarına asla kanmadı. CHP’nin ikiyüzlü siyaseti karşısında Anadolu irfanı her seferinde galip geldi. Milletimiz Allah’ın izniyle bundan sonra da meydanı CHP faşizmine terk etmeyecektir. Bugüne kadar olduğu gibi AK Parti teşkilatı yine sağduyulu olacak, yine aklıselimle hareket edecektir. Muhalefetin nefret diline rağmen birleştirici olmaya, bütünleştirici olmaya, öfkeyi büyütmeye, milletimizin kardeşliğini savunmaya devam edeceğiz."

Kaynak:ANKA

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.