Veri sızıntısı algısı oluşturmanın cezası iki yıldan beş yıla kadar hapis

AKP milletvekilleri Atay Uslu ve Ali Özkaya ile 133 milletvekilinin imzasıyla 10 Ocak’ta TBMM’ye sunulan Siber Güvenlik Kanunu Teklifi, dün TBMM Milli Savunma Komisyonu’nda kabul edildi.
Teklif, “Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği bulunmayan kuruluşların siber saldırılara karşı korunmasına yönelik gerekli düzenlemelerin yapılması, ülkenin siber güvenliğini güçlendirmek için strateji ve politikaların belirlenmesi ile Siber Güvenlik Kurulunun kurulmasına dair esasların düzenlenmesi” gerekçelerine dayandırıldı.

Teklifin “veri sızıntısı” ile ilgili haberleri ve bu haberleri yapacak gazetecileri de yakından ilgilendiren bir madde var:

“Siber uzayda veri sızıntısı olmadığı halde veri sızıntısı yapılmış gibi bu yönde algı oluşturmak suretiyle kurumları veya şahısları hedef almaya yönelik faaliyet yürütenlere iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.”

“Dear Google” olayı

Free Web Turkey’den Ali Safa Korkut’un, Eylül 2024’te yaptığı haber, resmi kurumlarda kaydı olan 108 milyon yurttaşın ad, soyad, tc kimlik numarası, aile sıra numarası, birey sıra numarası, doğum tarihi, doğum yeri; nüfusa kayıtlı oldukları il, ilçe ve köy, medeni durum, ölüm tarihi, ikamet adresi ve cep telefonu numarasından oluşan kişisel verileri çalındığını ortaya koymuştu. Habere göre verilerin çalındığını fark eden Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM), Google ile iletişime geçmiş ve “Kanunen yurttaşları kimlik avı saldırıları, kullanıcı hesaplarının ele geçirilmesi ve veri sızıntıları gibi her türlü siber saldırıya karşı korumakla yükümlüyüz” diyerek yardım talep etmişti. Talep yazısı “Dear Google Team” hitabı başlamış, iş birliği ricasıyla tamamlanmıştı.

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer komisyon toplantısında bu olayı hatırlattı. CHP milletvekilleri maddeye itiraz ederken, Ekim 2022’de yürürlüğe giren Dezenformasyon Yasası’na işaret etti.

İnternet ve sosyal medyaya geniş bir sansür öngören kanun, Türk Ceza Yasası’na “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçunu eklemişti. Böylece “halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimsenin” bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası talebi ile yargılanmasının önü açılmıştı.

4590 kişi hakkında soruşturma açıldı

Düzenlemenin yürürlüğe girmesinin hemen ardından bir soruşturma dalgası yükselmişti. Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin (MLSA) verilerine göre, bu düzenleme gerekçe gösterilerek iki yılda en az 56 gazeteci, yazar ve basın çalışanı hakkında 66 soruşturma açıldı. AKP Milletvekili Nurettin Alan’ın verdiği bilgiye göre ise aynı süre içinde “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla 4 bin 590 kişi hakkında soruşturma açıldı.

Dezenformasyon yasası yetmemiş

Siber Güvenlik Kanun Teklifinin ilk imzacılarından AKP Milletvekili Ali Özkaya ise CHP milletvekillerinin “dezenformasyon yasası” üzerinden dile getirdiği kaygılarını doğruladı. Özkaya, şunları söyledi:

“Ülkedeki siber güvenlikte sık sık saldırılar olduğu ve çok ciddi, yakın zamanda görüyorsunuz finans kuruluşlarından enerji altyapılarına, bankacılıktan diğer kuruluşlara kadar sürekli saldırıların olduğu ve veyahut da saldırı olduğu iddiası, algısı oluşturulduğu çok yaygın bir şekilde gündeme geliyor. Geçen yıl, bir önceki yıl yaptığımız TCK 217/A'daki suç yani halkı belirli bir şekilde yönlendirmeye matuf ve sosyal medyadaki algı ve dezenformasyon oluşturma suçunun kapsamı, suçun unsurları çok ağır, kapsamı çok dar.

Bugünkü sosyal medya ve dünyadaki dijitalin geldiği noktada bu mevcut suç bu amacı karşılamıyor. Dolayısıyla, burada bir değişikliğe ve yeni bir ilave hükme ihtiyaç olduğu kanaati var. Tabii ki Komisyon ve yüce Genel Kurul, Meclis, suçun unsurlarını, ceza miktarlarını takdir ve tayin etmeye yetkili; bu kısımda onlar kendileri karar verir.”