Yenidoğan çetesi: Mesleki jargondan dolayı bazı şeyler yanlış anlaşılıyor
Kısa Dalga - Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) fazla para almak için yeni doğan bebekleri, önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek ihmal sonucu en az 10 bebeğin ölümüne neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddiasıyla yargılanan şahısların duruşmasında 11. gün geride kaldı.
ANKA'nın haberine göre; Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nce duruşmaya 22’si tutuklu 47 sanık ile tarafların avukatları katıldı. Daha önceki duruşmalarda 44 sanığın savunması alınırken 3 kişinin savunması da bugün dinlendi.
TRG Hospitalist’te aylık 125 bin lira sabit maaşla çalıştığını belirten tutuksuz sanıklardan doktor Mehmet Gürül, savunmasında; tutuklu sanık Fırat Sarı ile ortak ev aldıklarını, Sarı’dan 500 bin lira borç aldığını dile getirdi. Hasta sevklerine ilişkin de Gürül, “Gıyasettin Mert Özdemir bizi arardı, ‘Uygun musunuz’ derdi; bize hasta sevk ederdi” dedi.
Fırat Sarı’ya, “Sadece senin işletmeleri basmışlar” dediği konuşması sorulan sanık Gürül, “10 tane hastaneye aynı anda gittiklerini söylediler. Konuşmamız budur” dedi. “Tedbirli olmamız lazım, Whatsapp’tan yazıyorum” mesajı sorulan Gürül, “Mesleki jargondan dolayı bazı şeyler yanlış anlaşılıyor. Hemşirem telefonla arandığında ‘Üç taburcu yapıyorum, iki yatış yapıyorum’ dediğinde hemşire yatış yapıyor, doktor bir şey yapmıyor diye düşünülebilir” dedi.
“Fırat Sarı, ‘yasal olmayan hiçbir şey yok’ dedi”
TRG Hospitalist Genel Müdürü olan sanık Murat Mantuş da savunmasında, “Sağlık sektörüyle ilgili eğitimim yok. Ben kimseye danışmadan karar almadım. Kimseyle yalnız görüşmedim” dedi. Danışmanlık için Fırat Sarı’nın kendisiyle konuştuğunu anlatan Mantuş, “Ben ona bu konunun yasal olup olmadığını sordum. O da ‘Bu konuda yasal olmayan hiçbir şey yok. İnsanların tedavi olacağı hastaneyi seçme hakları var’ dedi. Hukuk departmanına sorup deneyelim dedik” diye konuştu.
Fırat Sarı ile arasındaki para alışverişini de anlatan Mantuş, “Fırat Sarı bir gün beni arayıp faturaları önden kesip kendisine gönderip gönderemeyeceğimi sordu. Ben ömrüm boyunca kanun ve kuralları hiç esnetmedim ve hukuksuz bir işin içinde olmadım, olmayacağımı da söyledim. ‘Çok sıkıştım’ dedi. Ben de ‘O zaman cebimden vereyim’ dedim. 30 bin lira gönderdim. Sonra da bana iade etti. Aramızdaki para alışverişi budur” dedi. Mantuş, “Aldatılmış ve kandırılmışım. Tapeleri okuduktan sonra bunun nasıl olduğunu daha net anladım” ifadelerini kullandı.
“İşletme sisteminin doğru olmayacağını söyledim”
TRG Hospitalist Başhekimi tutuksuz sanık Volkan Karataş ise 18 yıl polislik yapan babasını yanlış tedaviler sonucunda kaybettiğini belirtti. Çalıştığı hastanede doktor arayışına girdiğini, 12 yıl boyunca tanıdığı herkesi aradığını ve bir danışmanlık şirketinden bahsedildiğini anlatan Karataş, “Doktor bulamadığımız durumda Nisa Danışmanlık Şirketi’nden yıllardır bahsediliyordu. Ben Murat Bey ile konuştuğumda Fırat Sarı’nın danışmanlık şirketinden bahsettim. İşletme sisteminin doğru olmayacağını söyledim. Eğer danışmanlık hizmeti alınacaksa da bunun doktorla ve belki sorumlu hemşireyle sınırlı kalması gerektiğini, doktor bulduğumuz anda da işletme sisteminden çıkmayı önerdim” diye konuştu.
Karataş’ın da savunmasının alınmasının ardından tüm sanıkların savunmaları tamamlandı. Malen sorumlu hastanelerin avukatlarını dinleyen mahkeme heyeti, müşteki ve avukatlarının beyanlarını almak için duruşmayı saat 09.30’a erteledi. (Haber Merkezi)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.