Yıldızlarla sınıf mücadelesi arasındaki o kısa mesafe

Yıldızlarla sınıf mücadelesi arasındaki o kısa mesafe
"Ruhu Olan Yollar", Soma'dan iki madencinin ölümüne sürdürdüğü emek mücadelesine tanıklık ediyor. İki işçi önderi Tahir Çetin ve Ali Faik İnter'in anısına ithaf edilen kitap, emeğin örgütlü mücadelesine yakın tarihten kayıt bırakıyor.

Özgür Duygu Durgun

Tahir Çetin ve Ali Faik İnter. Biri Somalı üç çocuk babası bir Çepni, diğeri Simavlı bir Yörük genci. Tahir, yıllarca yeraltında madende kazma sallar. 2014'teki Soma maden katliamı sonrası oluşan büyük öfkeyi sendikal mücadeleye dönüştürmek üzere yola koyulduğunda işçiler içinde henüz tanınmayan bir figürdür. Ama inatçıdır. Yeni kurulan Bağımsız Maden İş Sendikası’nın genel başkanı olur.

Ali Faik İnter, 2002 yılında Soma Holding'e bağlı bir madende yitirdiği babasının ödenmeyen tazminatının peşinde, muhafazakar köklerden gelen, iş makinesi operatörü olarak çalışan bir gençtir.

Kökleri, geçmişleri, yaşları benzemese de yaşam kavgası biri CHP’li bir aileden gelen, diğeri milliyetçi-muhafazakar çevrelerde yetişmiş bu iki insanı hak mücadelesinde yan yana getirir. Neoliberal politikaların emeği köleleştiren, işçiyi göz kırpmadan öldüren katliam düzenine başkaldırmak üzere fikirdaşlık ve yol arkadaşlığı mümkündür. Hatta zorunluluktur.

''Ruhu Olan Yollar'' farklı hayatlardan gelip aynı mücadeleye baş koymuş bu iki işçiyi, onlarla birlikte yurdun her noktasında yaşam kavgası veren, haklarının peşine düşen sayısız emekçiyi anlatıyor.

Kardeşliğin miladı

Tahir Çetin ve Ali Faik İnter'in yolları 2014'teki Soma maden katliamı sonrasında kesişip, Türkiye'nin dört bir yanındaki işçi direnişlerine uzanıyor. Çine, Milas, Aydın, Denizli, Çanakkale yollarında temelleri atılan kardeşlik, Ermenek'te ve sonrasında madencilerin büyük Ankara yürüyüşünde perçinleniyor. Bağımsız Maden İş Sendikası için gittikleri her yerde işçileri yan yana getirmeye çalışıyor, bu yolda sayısız engelle, saldırıyla, gözaltıyla, soruşturmayla karşılaşıyorlar. Kimi zaman ''devrimci'' sendikanın ihanetine uğrayıp yenilseler de örgütlü emeğin inatçı direnişiyle imkansızı başarıyorlar. Direnişleri sayesinde şehirlerarası yollardaki eylem yasağı Anayasa Mahkemesi tarafından iptal ediliyor. Yollarda, direndikleri çadırlarda, ücra kasabaların meydanlarında “devlet” ile tanışıyor, jandarmayla, polisle göğüs göğse geliyor, holdinglerin karanlık yüzünü, kurulu düzenin parçası muhalefet partilerinin iki yüzlülüğünü tanıyorlar.

Mücadele içinde dönüşüm

Bu yüzleşmelerle yaşadıkları dönüşüm politik anlamda bilinçlenmelerini da sağlıyor. Tahir Çetin'in bir belgesel için verdiği söyleşide şunları söylüyor: ”Türkiye solu dedi ki, ‘biz yardım yaptık, onu ettik bunu ettik. İşte bu işçiler AKP'ye oy vermeyecek diye düşündük.’ AKP'ye verir bu işçi. Neden? Çünkü AKP'den başka bir şey görmedi. Bugün AKP'ye olsun, sarı sendikalara olsun, patronlara karşı olsun, güçlü bir muhalefet, işçinin hakkını söke söke alacak sendika olduktan sonra AKP'ye de oy vermez, kendi hakkını yiyen siyasi partiye de oy vermez. Sen evde oturacaksın, işçi ana muhalefete oy verecek. Bu böyle değil yani. Kıçını kaldıracaksın, o işçiye dokunacaksın, o işçiye yol göstereceksin. Elini tutmadığın bebek yürür mü?''

Ali Faik, Mazı sahilinde yıldızlarla dolu gökyüzünü izledikleri bir gece yanındakileri “''Bizim uğraşımızla yıldızlar arasında bir irtibat var. Dünya evrende bir toz zerresi kadar bile değil. Bize devasaymış gibi geliyor. Karşımızdaki güçler de öyle geliyor ya, o da aslında bir bakış açısı. Yanıltıyor bizi. Doğru bakar, doğru güç kurarsan aslında o devin cüce olduğunu anlarsın...'' cümleleriyle sarsıyor.

İki emekçinin birlikte son yolculukları Ankara’da, Uyar Madencilik'te hakları ödenmeyen işçiler için. 9 Temmuz 2021 günü, madenci dostları için verdikleri mücadelenin sonucunu göremeden, Soma’ya dönerken sabaha karşı geçirdikleri trafik kazasında ikisi de hayatını kaybetti.

Tahir ve Ali Faik'in ölüme kadar uzanan bu kardeşlik bağının tanığı ve ortağı, Umut -Sen örgütlenme koordinatörü Başaran Aksu'nun kaleme aldığı ''Ruhu Olan Yollar” bu iki maden işçisinin anısına bir saygı duruşu.

whatsapp-image-2025-11-18-at-12-17-43.jpeg

Başaran Aksu kitaba adını veren “ruhu olan yolları” şu sözlerle anlatıyor:

''Ruhu olan yol’ terimi, iki işçi toplantısı arası vakit uzunsa ana yollardan değil de orman, dağ yollarına saparak ara yollardan varacağımız yere ulaşma isteğimizi ve pratiğimizi tanımlıyordu. Bu yollarda doğa daha canlıydı. Daha ağır gitmek zorunda olduğumuz için etrafı izleme, çeşmelerden su içme, istediğimiz yerde durup çevreyi gözleme, dinleme olanağı bulabildiğimiz yollardı. Benzer güzergahları Çanakkale toplantıları için gidip geldiğimizde Kaz Dağları’nda, Kozak Yaylası yollarında Ali Faik’le deneyimlemiştik. Sevmişti böyle yollardan gitmeyi. Ruhu olan yollardan gitmek onun mücadeleyle kurduğu derinlikli bağı da anlatıyordu.

Bu kitapta, Tahir’in ve Ali Faik’in farklı zamanlarda ve farklı şekillerde ruhu olan bir yolda buluşmaları, sınıf mücadelesini çok özgün ve içten bir şekilde yorumlayıp şekillendirişleri, birlikte büyüyüşleri, bir gece Ali Faik’in yıldızlara dokunacak kadar büyüdüklerini hissedişi, aldıkları her nefesle yarattıkları taptaze başlangıçlar var. 9 Temmuz 2021’deki en son nefesleri dahil''.

Anlatılan madencilerin hikayesi

Başaran Aksu, 15 Kasım'da Dikili'de katıldığı söyleşide kitapta anlatılanların sadece Tahir Çetin ve Ali Faik İnter'in kişisel öyküleri olmadığını hatırlattı: ''Bu kitap, sınıf mücadelesine önderlik eden binlerce madencinin, işçinin dayanışmacının da hikayesi aslında. Biz kitapta,12 Eylül sonrasında yurdun dört yanında açılan maden sahaları ve Organize Sanayi Bölgeleri (OSB)ler yoluyla köylünün topraktan koparılıp işçileştirilmesinin, mülksüzleştirilip yoksullaştırılmasının hikayesini anlattık. Özellikle de Soma havzasında enerji ve maden sektöründeki işçileştirme, mülksüzleştirme ve yoksullaştırmaya karşı verilen mücadeleyi, kendi örgütlenmelerini yaratmalarının ve bunda ısrar etmelerinin öyküsünü aktardık''.

''Baktığınızda, hayatı yoksulluk içinde geçmiş Tahir'in giderek bir işçi liderine dönüşmesini okumak mümkün kitapta. Öte yandan sadece Tahir değil; bu ülkedeki her bir emekçinin, işçinin doğru odaklanışlar içinde olması halinde, sınıf mücadelesinin potansiyel lideri olabilceğini görmek de mümkün''.

“Güçsüzü güçlendirmek”

Türkiye'de enerji havzalarının, madenlerin, limanların ve OSB'lerin olduğu bölgelerde yerel oligarşilerin hüküm sürdürdüğünü ifade eden Aksu, bu tür bölgelerdeki güç ilişkilerinin iktidar partisinden muhalefet partilerine uzanan, yerel basından sendikalara, cemaatlerden mafya yapılarına kadar giden karanlık ve girift ağlar oluşturduğuna dikkat çekiyor.

Bu ilişkiler ağı içinde işçilerin haklarını koruyan, gözeten bir örgütlenmenin oluşamadığını belirten Başaran Aksu'ya göre 'İşçiler de bunu görüyor ve hiç kimsenin kendilerine dost olmayacağını biliyor. Sesini çıkarsa her yönden bastırılıyor. Mücadeleye katılsa 10 yıl sonra çocuğuna iş verilmeyecek kaygısı öne çıkıyor, bu sefer kaçıyor. AKP'ye oy veren işçi kesimini hakir görenler de malum. Durum böyle olunca sorunları dile getirmek daha da zorlaşıyor. Bu baskı ve rant mekanizmaları Türkiye'nin tüm işçi havzalarında hala işletiliyor. Sesini çıkaran işçiye her yönden saldırı söz konusu. İşçiler toplu olarak ölmedikleri sürece kamuoyunun dikkatini çekmiyor''.

Aksu, Tahir Çetin ve Ali Faik İnter'in bu şartlar altında, madenci mahallerinde, köylerde, işyerlerinde komiteler kurarken, defalarca Ankara'ya direksiyon sallarken meselenin güçsüzü güçlendirmek olduğunu fark etmelerinin çok kıymetli olduğunun altını çiziyor ve şöyle tamamlıyor sözlerini: ''Meselenin büyük kısmının güçsüzün güçlendirilmesi olduğunu, işçilerin değerli, üretken, yaratıcı, haysiyetli olduklarını eylem içinde hissetmesiyle ilgili olduğunu gördüler. Eylemle gelen dönüşümü hem kendi bedenlerinde ve benliklerinde hem yoldaşlarının dönüşümünde deneyimlediler. Doğaya, insana, yaşama dair her şeye ilgisi vardı yoldaşlarımın. Bir arada oldukça, kuşatıcı, boğucu maddi koşulların, hayal etme güçlerini kısıtlamasına izin vermemeyi öğrendiler'.

Kaynak:Haber Merkezi

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.