Avukat Eminoğlu'na isimsiz ihbarla, 13 yıl önceki baz kayıtlarıyla tutuklama

CANAN COŞKUN

6 Şubat depremlerinde yakınlarını yitiren ailelerin oluşturduğu Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 7 Aralık’ta İstanbul Barosu’nda 11’nci Yargı Paketi'yle ilgili açıklama yapmış, basın açıklamasında konuşan dava avukatlarından Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi yöneticisi Naim Eminoğlu, "6 Şubat depremi sonrasında eski avukatları ziyaret ettik. 99 depreminde ne yaptınız, nasıl bir yol izleyelim dedik. Bana dediler ki; hiçbir şey olmadı, olmayacak, 2 sene sonra af çıktı, davalar kapatıldı. Şimdi de aynısını yaşıyoruz. Asrın felaketi diyorlar, asrın katliamı bu" ifadelerini kullanmıştı. Avukat Eminoğlu’nun bu sözleri sosyal medyada hızla yayılmıştı.

Avukat Naim Eminoğlu, bu sözlerinin ardından 10 Aralık sabahı erken saatlerde İstanbul Çağlayan’daki Halkın Hukuk Bürosu’na yapılan baskınla gözaltına alındı. Eminoğlu’nun gözaltına alınmasıyla ilgili Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) bağlantısı iddiası ortaya atılmıştı.

İsimsiz ihbar postası

Avukat Naim Eminoğlu, dün savcılık ifadesi için Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık ifadesiyle birlikte Eminoğlu’na yöneltilen FETÖ suçlamasının da ne olduğu anlaşıldı. Savcılığın iddiasına göre, Eminoğlu hakkında 14 Ekim 2025 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü kurumsal e-posta adresine rumuz kullanan bir kullanıcıdan gelen e-postada şunlar yazıyordu:

“Bir ihbarda bulunmak istiyorum. Adını Naim Feyzullah Eminoğlu olarak biliyorum. Kayseri’de FETÖ’nün okulu Melikşah Üniversitesi’nde hukuk okudu. FETÖ’nün evlerinde, yurtlarında kaldı. Ama hala avukatlık yapıyor İstanbul’da. Hala FETÖ’yü öven ve devleti kötüleyen söylemlerde bulunuyor, bu insanlar adaletin, yargının içine sızlamaya çalışıyor. Ben vatanını milletini seven bir vatandaş olarak bunların önünün kesilmesini istiyorum.”

Savcılık, avukat Eminoğlu’nun FETÖ/PDY kapsamında işlem yapılan 104 kişiyle iletişim kaydı olduğunu, ByLock kaydı bulunan 34 telefon hattı ile iletişim sağladığını tespit edildiğini öne sürdü.

“Keşke zengin olsaydım da Ankara Hukuk’a gitseydim”

Avukat Naim Eminoğlu, Sulh Ceza Hakimliği’ndeki sorgusunda şunları söyledi:

“Bu dosyayı asla kabul etmiyorum. Benim kişiliğime saldırıda bulunulmuştur. Bir komplonun içerisindeyim. 2011 yılında babamı kaybettim. Hiçbir gelirimiz yoktu, ekonomik olarak kötü durumdaydım. Melikşah Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandım. Aslında Ankara Hukuk Fakültesi’ne girebiliyordum, ekonomik durumum kötü olduğu için buraya gidemedim ve 2012 yılında Melikşah Üniversitesi’ne gittim. Türkiye 2 bin 46’ncısıydım. Üniversiteye gittiğimizde bize üniversitenin evleri ve yurdu olduğunu söylediler. Üç ay evde kaldım, bu evin örgüt evi olduğunu bilmiyordum. Üniversitenin de örgüt üniversitesi olduğunu bilmiyordum. Keşke zengin olsaydım da Ankara Hukuk’a gitseydim."

"İhbarı baktığım davalardan rahatsız olanlar yapmış olabilir"

"Maraş’taki depremden sonra toplumsal davaları takip ettim. Müteahhitlerin hepsi salıverildi. Bu ihbarı bu şahıslardan biri yapmış olabilir. Gayrettepe'de çıkan yangından hayatını kaybeden 29 işçinin avukatıyım. Soma’da 301 madencinin avukatlığını yaptım. Amasra’da 42 madencinin avukatlığını yaptım. Çorlu tren katliamı davasında avukatlık yaptım. Bolu Kartalkaya oteli katliamı davasında avukatlık yaptım. Ülkemizde meydana gelen birçok sosyal olayda avukatlık yaptım. Bu nedenle beni sevmeyen çoktur. Bu ihbarı bu davalara baktığım için rahatsız olan kişiler yapmış olabilir. İhbarı yapan şahsın açık kimlik bilgileri belli olmadığı için dikkate alınmamalıdır. Sol görüşlü biriyim, sadece bu nedenle bile bu suçlama inancıma, değerlerime karşı çok büyük bir aşağılamadır. Buna karşı da tüm varlığımla direneceğim. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Serbest bırakılmayı talep ederim.”

Fethullahçı emniyetçiler tarafından gözaltına alındı

Avukat Onur Fırat Kaynun da müvekkili Naim Eminoğlu’nun üniversitede eğitim görürken parasız eğitim sloganı attığı için Fethullahçı emniyet görevlileri tarafından gözaltına alındığını söyledi. Avukat Kaynun, Eminoğlu’nun kimsenin söyleyemediği hassas konuları her zaman korkusuzca söylediğini aktararak “Müvekkilim Türkiye’deki birçok kişinin insan hakları için avukatlık hizmeti vermekte ve bunu raporlamaktadır. Kendinden emin bir şekilde mesleğini icra etmektedir ve solcu olduğu için göze batmaktadır, bu nedenle hedef haline getirilmiştir” dedi.

Avukat Ekim Bilen Selimoğlu da, Eminoğlu’na HTS kayıtları üzerinden yöneltilen suçlamayla ilgili şunları söyledi:

“Dosyadaki baz kayıtları 2012-2016 yıllları arasında üniversite eğitimi aldığı döneme aittir. FETÖ/PDY iltisaklı olduğu iddia edilen şahıslarla HTS kayıtları da olması tek başına örgüt üyesi olduğu anlamına gelmez. Müvekkil hakkında bir tane örgütsel eyleme katıldığına ilişkin iddia yoktur.”

Avukat Güçlü Sevimli de avukat Naim Eminoğlu’nu yıllardır tanıdığını belirterek, Eminoğlu’nun sol görüşlü biri olduğunu ve FETÖ/PDY terör örgütüyle bütün yaşamı boyunca mücadele ettiğini aktardı. Avukat Güçlü Sevimli de HTS kayıtları üzerinde yöneltilen suçlamayla ilgili Yargıtay’ın 17-25 Aralık 2013’ten önceki kayıtları örgüt faaliyeti kapsamında değerlendirmediğiyle ilgili kararlarını sundu.

Kaçma ve saklanma şüphesi yüksekmiş

İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği, isimsiz ihbar postasını, HTS kayıtlarını dikkate alarak, Eminoğlu’nun üzerine atılı suçu işlediği hususunda kuvvetli suç şüphesi bulunduğunu öne sürdü. Tutuklama sebeplerinin mevcut olduğunu iddia eden sulh ceza yargıcı, Eminoğlu’nun kaçma ve saklanmış ihtimalinin yüksek olduğunu ileri sürdü. Bu nedenle adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağını savunan yargıç, tutuklamanın ölçülü olduğu kanaatine vardı.

Deprem davalarının da avukatıydı

Avukat Naim Eminoğlu, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş depremlerinde yaşamını yitiren kişilerin yakınlarının avukatlığını yapıyordu. Eminoğlu’nun avukatlığını yaptığı deprem davaları arasında Kahramanmaraş'ta yıkılarak 70 kişinin hayatını kaybettiği Hacı Ömer Apartmanı davası, Hatay’da 56 kişinin yaşamını yitirdiği Nilüfer Apartmanı davası ve

Gaziantep'te 25 kişinin hayatını kaybettiği Gözde Apartmanı davası da vardı.

Depremde 56 kişi ölmüştü: Hatay Valiliği, soruşturma izni vermedi

ÇHD'li iki avukat gözaltına alındı; ÇHD dayanışma çağrısı yaptı