Kanada’dan iki örnek karar: CHP üyeliği, ilticada “zulüm riski” olarak kabul edildi

Kanada’dan iki örnek karar: CHP üyeliği, ilticada “zulüm riski” olarak kabul edildi
Kanada Mülteci Kurulu’ndan iki emsal: CHP üyeliği ve desteği, Türkiye’de “siyasi görüş” temelli zulüm riski sayıldı. Böylece, geçmişte “hedef alınmıyor” gerekçesiyle reddedilen başvurular, keyfi gözaltı, polis şiddeti ve e-Devlet kayıtları gibi delillerle kabul görmeye başladı.

SEDAT BOZKURT

Kanada Göçmenlik ve Mülteci Kurulu (IRB), 2025 yazında verdiği iki ayrı kabul kararında, CHP üyeliği ve desteğini “siyasi görüş” kapsamında değerlendirerek Türkiye’ye dönüşte zulüm görme riskini inandırıcı buldu. Kararlarda ayrıca devlet koruması varsayımı çürütüldü ve Türkiye içinde devletin gerekli korumaları sağlayabileceği güvenli bir kaçış alternatifi bulunmadığı belirtildi.

Kanada’nın iltica başvurularında CHP üyeliğini dikkate almaya başlaması yeni bir olay. Önceki yıllarda CHP üyeliği öne sürülerek yapılan başvurularda “CHP’nin Türkiye’nin en eski, meşru muhalefet partisi olduğu; aktif üyelerin genel olarak hedef alınmadığı” belirtilerek iltica başvuruları reddediliyordu. Ancak bu değerlendirme özellikle 19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’na yönelik soruşturma ve sonrasında yaşanan gelişmelerle değişti.

CHP üyeliğinin Kanada’da iltica başvurularında nasıl ele alındığını gösteren iki karar şöyle:

screenshot-2025-11-10-at-00-25-03-001.png

Y. ailesi kararı: Siyasi görüş temelli zulüm riski

Y. ailesinin (E.Y, N.K.Y. ve A.K.Y) iltica başvurusunda duruşma 7 Temmuz 2025’te yapıldı; 17 Temmuz 2025’te Kanada Göçmenlik ve Mülteci Kurulu üyesi Tyler Hammond tarafından kabul kararı açıklandı. Karar, başvurucuların CHP’ye destekleri nedeniyle Türkiye’de zulüm görme riskini “Sözleşme kapsamındaki siyasi görüş” temeliyle ilişkilendirdi.

Karar metnindeki bilgilere göre asıl başvurucu E.Y., 2013 yılında hükümet karşıtı bir protestoya katıldı. 2023 yılında ise E.Y ve kızı N.K.Y. seçim gözlemciliği yaparken gözaltına alındı. Aile, Kanada’ya geldikten sonra da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını protesto eden eyleme katıldı.

Kurul’un kabul kararında aileden ve arkadaşlardan destek mektupları, CHP etkinlik fotoğrafları ve sosyal medya paylaşımları delil kabul edildi.

Kurul, başvurucunun CHP’ye verdiği desteğe dikkat çekerek zulüm korkusunun “siyasi görüş” temelli olduğunu belirtti. Kurul kararında şöyle denildi:

“2016'dan bu yana Erdoğan yönetimi hükümet muhaliflerine karşı terörle mücadele yasalarının yaygın kötüye kullanımını yoğunlaştırmış, bu muhalif sesleri bastırmış ve Türkiye'nin hukukun üstünlüğü çerçevesini fiilen yok etmiştir. Devlet yetkilileri terörle mücadele yasalarını iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'ne yönelik eleştirel sesleri susturmak ve muhalefeti zayıflatmak için muhalefet siyasi parti üyelerine karşı geniş bir şekilde kötüye kullanmaktadır.

Bu yasalar, yüksek sesli kamu görevlilerinden parti üyelerine ve destekçilerine, hatta bir muhalefet partisine veya harekete sempati duyanlara kadar her düzeydeki muhalefeti hedef almakta ve sansürlemek için yetkililer tarafından kullanılmaktadır. Devlet yetkilileri, Türk toplumu, medyası ve kurumları genelinde ifade özgürlüğünü bastırma çabalarının bir parçası olarak gücü kötüye kullanmaktadır. Yetkililerin, muhalif seslerin sorgulanması ve gözaltına alınması sırasında sık sık şiddet taktikleri, aşırı güç, işkence ve diğer tehdit ve istismar biçimlerini kullandığı belgelenmiştir.

screenshot-2025-11-10-at-00-24-44.png

CHP, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin resmi muhalefetidir ve Erdoğan yönetimine karşı en güçlü seslerden biridir. Kurul’un önündeki objektif kanıtlar, sığınmacıların CHP'ye verdikleri destek ve hükümete karşı muhalefetleri sonucunda Türk polisi tarafından keyfi gözaltı ve fiziksel zarar görme ihtimalinin yüksek olduğunu göstermektedir. Sığınmacıların Türkiye'de karşılaşacakları muamele, temel insan haklarının sürekli veya sistematik bir ihlalini teşkil etmekte ve bu nedenle zulüm anlamına gelmektedir.

Sığınmacılar, Türkiye'ye dönmeleri halinde CHP'yi desteklemeye devam edeceklerini ifade etmişlerdir. E.Y’nin on yılı aşkın bir süredir partiyi desteklediği, iki kez gözaltına alındığı ve sığınmacıların Kanada'da da desteklerini sürdürdükleri göz önüne alındığında, sığınmacıların Türkiye'nin herhangi bir yerinde ciddi bir zulüm olasılığıyla karşılaşacakları ve geri dönmeleri halinde siyasi görüşlerini açıkça ifade edemeyecekleri açıktır.

Yukarıda belirtilenler ışığında, sığınmacılar yani siyasi görüşlerine dayanarak Türkiye'de zulüm görme olasılığıyla karşı karşıyadırlar.”

Böylece Kurum, Y. ailesi dosyasında CHP üyeliği ve desteğini yalnızca “siyasi faaliyet” değil, “siyasi görüş” temelli zulüm riski için geçerli bir argüman olarak kabul etti.

İkinci karar: M.A.T başvurusu

M.A.T’nin iltica talebiyle yaptığı başvurunun duruşması ise 21 Temmuz 2025’te görüldü. Duruşmada, Kurul üyesi Mary Lipton başvuruyu kabul etti. Gerekçede başvurucunun Kürt kimliği, Alevi inancı ve CHP üyeliği birlikte değerlendirilerek siyasi görüş temelli zulüm riski tespit edildi.
Karardaki bilgilere göre M.A.T., 2010’da CHP’ye üye oldu; sonraki yıllarda parti faaliyetlerine düzenli katıldı. 17 Haziran 2017’de Adalet Yürüyüşü’ne katıldı. Mart 2019’da CHP adına kampanya yürüttü; 23 Haziran 2019 İstanbul tekrar seçiminde müşahit olarak görev yaparken gözaltına alındı. Sorguda, “CHP’yi desteklemeye devam edersen hakkında dava açılır” şeklinde tehdit edildi; ertesi gün serbest bırakıldı.

screenshot-2025-11-10-at-00-28-55-001.png

M.A.T, 19 Mart 2023’de İstanbul’daki Newroz kutlamasına katıldıktan sonra “örgüt propagandası” iddiasıyla gözaltına alındı; ertesi gün “dikkat et” uyarısıyla bırakıldı. Takip eden günlerde işten çıkarıldığını öğrendi.

CHP broşürü dağıttığı sırada 11 Mayıs 2023’de, üç kişinin saldırısına uğradı. Şikayet için gittiği karakolda olaya dair işlem yapılmadı, buna karşılık ailesine ilişkin bilgiler soruldu.

M.A.T. 15 Temmuz 2023’te Türkiye’den ayrıldı; Güney ve Orta Amerika rotası üzerinden 20 Temmuz’da ABD’ye girdi ve kısa süre gözaltında tutuldu. 27 Temmuz 2023’te Kanada’ya düzensiz giriş yaparak sığınma başvurusunda bulundu.

Kurul kararında iltica başvurusuna ilişkin şu tespitler yer aldı:

Alevilerin ibadethanelerinin tanınmadığı ve yaygın ayrımcılığa maruz kaldığına, Kürtlerin nefret söylemi ve keyfi uygulamalara hedef olduğuna, anti-terör yasalarının muhaliflere karşı aşırı geniş yorumlanarak kullanıldığına, barışçıl protestolara müdahale ve keyfi gözaltı pratiklerinin yaygınlığına, 2019 seçimleri ve 2023 Newroz gibi olaylarda toplu gözaltıların yaşandığına ilişkin bulgular karar metninde yer aldı.

Kararda resmi e-Devlet sistemi üzerinden siyasi parti üyeliklerinin görülebildiği ve bunun CHP’liler için istihdam ve bürokrasi alanlarında dezavantaj doğurabildiği bilgisi de not edildi. Kararda ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2023 yılındaki raporuna atıfta bulunularak şöyle denildi:

“Kamu kurumları ve mahkemelerde CHP’lilere ayrımcılık”

“Raporda yer alan bir kaynağa göre (Delil 4.23, 2 Aralık 2021 tarihli), her vatandaşın kayıtları, siyasi parti üyelikleri de dahil olmak üzere resmi hükümet web sitesi olan E-Devlet'te tutulmaktadır. Bir kişi iş başvurusunda bulunduğunda, devlet veya özel sektör işverenleri, bu kişinin bir siyasi partiye bağlı olup olmadığını görmek için bu web sitesini kontrol etmektedir. CHP ana muhalefet partisi olduğundan, birçok kişi kayıtlı üye olmaktan kaçınmaktadır çünkü birçok işveren, özellikle hükümette, CHP üyelerini istihdam etmemektedir. Aynı kaynak, CHP veya başka bir muhalefet partisine üye olmanın daha fazla bürokratik sorun anlamına geldiğini de belirtmektedir. Örneğin, kamu kurumlarına veya mahkemelere başvururken, CHP üyeleri ayrımcılığa uğrayacaktır.”

CHP üyeliği, sığınma başvurusu için güçlü bir dayanak

Kanada Mülteciler Kurulu’nun iki örnek kararı, CHP üyeliği veya desteğinin Kanada’da sığınma hukukunda “siyasi görüş” temelli zulüm riski olarak görülebildiğini; kişisel anlatı ve ülke koşulları ile birlikte sığınma için geçerli bir hukuki dayanak olarak kabul edildiğini gösteriyor.

Kısa Dalga’da dün yayınlanan Sedat Bozkurt imzalı özel haberde, CHP üyeliğinin Kanada’ya yapılan iltica başvurularında dikkate alınmaya başlandığı belirtilerek “En dramatik olanı ise en son, dışişleri raporu ile de kabul edilen ve kriter halini alan CHP üyeliği. CHP üyesiyseniz, mitinglerine katıldıysanız ve bir de gözaltına alındıysanız, bu arada da polis şiddetine de uğradıysanız ve bunları bir biçimde belgelediyseniz göçmenlik için yolunuz açık demektir. Dışişleri raporu da bunu destekliyor" denilmişti.

Kaynak:Haber Merkezi

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.