Kent uzlaşısı suç, HDK terör örgütü oldu: Ortak aday ‘terör örgütü faaliyeti’

Kent uzlaşısı suç, HDK terör örgütü oldu: Ortak aday ‘terör örgütü faaliyeti’
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede “kent uzlaşısı” suç olarak kabul edildi ve “Kürt nüfusunun özerklik sistemine benzer bir sistemle yerel yönetimlere dahil edilmesinin planlandığı” ileri sürüldü.

ALTAN SANCAR

CHP’den Esenyurt Belediye Başkanı seçilen ve daha sonra tutuklanarak yerine kayyum atanan Ahmet Özer hakkında iddianame hazırlandı. Hazırlanan iddianamede HDK “yasa dışı” olarak kabul edilirken, kent uzlaşısı fikri ise “terör örgütü faaliyeti” olarak değerlendirildi.

Savcılık ‘delilleri’ ve ‘kent uzlaşısını’ gerekçe göstererek, Ahmet Özer hakkında 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis ve siyasi yasak talep etti.

Kent uzlaşısı hedefte

Biri Başsavcıvekili olmak üzere iki savcının imzasının yer aldığı Özer hakkında hazırlanan iddianamede, PKK yöneticilerinden Bese Hozat ve Mustafa Karasu’nun açıklamalarına yer verildi. Hozat için, “Kürtlerle Türklerin birliği, ortak mücadelesi ve ittifakının isminin Kent Uzlaşısı olduğunu, Kent Uzlaşısı'nın Türklerle Kürtlerin ortak birlik duruşu/uzlaşması olduğu” sözleri iddianamede delil olarak gösterildi. Karasu açısından ise, “DEM Parti’nin bu seçimde Türkiye'de genel bir ittifak ve uzlaşı içinde olmadığı, ancak Türkiye'nin çok stratejik alanlarında 'Kent Uzlaşısı' politikası ile tüm demokratik güçlerle birlikte iktidara kaybettirme politikası izlediği ve söz konusu durumun bir partiye değil, demokrasi güçlerine kazandırma tutumu olarak görülmesi gerektiği, muhalefetin de bu şekilde anlamasının faydalı olacağı” açıklamaları delil olarak kabul edildi.

Savcılık, kent uzlaşısının PKK yönetimi tarafından ortaya çıkarıldığını ve demokratik özerklik sistemi içinde yer aldığını ileri sürdü. Doğrudan Kürtlerin adının anıldığı iddianamede, kent uzlaşısının amacı ise “doğu illerinde yerel yönetimlerin kazanılarak özerklik sisteminin kurulması, batı illerinde ise Kürt nüfusunun özerklik sistemine benzer bir sistemle yerel yönetimlere dahil edilmesi” olarak tanımlandı.

‘Kürtlerin, belediyeleri kazanamasalar da…’

CHP’den belediye meclis üyesi seçilen ve geçen hafta tutuklanan 10 kişiye yönelik operasyonda da geçen “Kent Uzlaşısı formülü ile batı il ve ilçelerindeki Kürtlerin, belediyeleri kazanamasalar da uzlaşılacak ve desteklenecek aday karşılığında, belediye meclislerinde belli sayılarda kota elde edilmesi sonucu belediye meclis kararlarında söz sahibi olmalarının, yerel yönetimlerde yer almalarının ve siyasi bir denge unsuru olmalarının amaçlandığı” ifadelerine burada da yer verildi.

HDK hedefte

Öte yandan, savcılık iddianamede Kent Uzlaşısı formülünün “DEM Parti üstü bir örgütlenme sistemi olduğu”nu iddia ederek, bu formülün DBP ve HDK’nin geliştirdiği bir yapı olduğunu savundu. DEM Parti için, kent uzlaşısı formülüyle ilgili olarak “süreç içerisinde inisiyatifinin bulunmadığı, terör örgütünün ve çatı yapılanması olan HDK'nın inisiyatifiyle sürecin ilerlediği” ileri sürüldü.

‘Kent Uzlaşısı faaliyetiyle ilgili soruşturmalarımız derinleştirilerek devam etmektedir’

Savcılık, iddianamede Kent Uzlaşısı’nın amacını “terör örgütünün metropol illerde etkinliğini artırması” olarak tanımlarken, “Kent Uzlaşısı faaliyetinin tüm unsur ve mensuplarıyla deşifre edilmesi için soruşturmalarımız derinleştirilerek devam etmektedir” ifadelerine yer verdi.

İtirafçı tanıdık çıktı

İddianamede ifadelerine yer verilen tanık Hicran Berna Ayverdi ise çok sayıda soruşturmadaki tanıklığı ile bilinen bir isim. Savcılık iddianamesine göre Ayverdi, 2019 yılında tahliye olduktan sonra örgütten uzak bir hayat sürdü. Ancak Özer’in gözaltına alındığını görünce “kendi isteğiyle ifade vermek istedi” ve tanıklık yaptı. Ayverdi, Özer’in 2004 yılında SHP’den Mersin Toroslar Belediye Başkan adayı olma talimatının, o dönem İmralı’da tutuklu bulunan Abdullah Öcalan’dan geldiğini ileri sürdü.

Ayverdi, daha önce de aralarında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin eski eş başkanı Selçuk Mızraklı’nın da bulunduğu 800 kişi hakkında tanık olarak ifade vermişti. 2012-2013 yılları arasında Diyarbakır’daki özel bir hastanede anestezi teknikeri olarak çalıştığını öne süren Ayverdi hakkında, Diyarbakır Emniyeti’nin yaptığı araştırmada, “Hicran Berna Ayverdi” isimli bir kişinin hastanede çalışmadığı tespit edildi. Ayrıca, Ayverdi’nin iddia ettiği gibi hastanede çalıştığını öne sürdüğü tarihlerde bir kadının hayatını kaybettiğine dair verdiği bilgilerin de doğru olmadığı ortaya çıktı.

Bejan Matur ‘örgüt üyesi’ oldu

İddianamede, Özer ile yazar ve şair Bejan Matur arasındaki telefon görüşmelerine de yer verildi. Savcılık, Özer’in Matur ile 145 kez toplam 817 saniye konuştuğunu belirterek, bu durumu delil olarak değerlendirdi. Matur hakkında açılan bir soruşturmanın ise daha sonra “kovuşturmaya yer yok” kararıyla kapatıldığı bilgisi de iddianamede yer aldı.

Kaynak:Haber Merkezi

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Özel Haber