Lesvos'un öteki yüzleri

Lesvos'un öteki yüzleri
Kuzey Ege'nin popüler tatil cenneti Midilli adasını leziz mutfağı, tertemiz plajları ve sakin turizmiyle tanıyoruz. Peki, turistik rehberlerde bulamayacağınız yönleriyle Midilli nasıl bir yer?

ÖZGÜR DUYGU DURGUN

Eylül'ün ilk haftası Ayvalık hudut kapısındaki Midilli (Lesvos) yolcuları uzunca bir kuyruk oluşturuyor. Yaz sezonu boyunca Türkiye'den Yunan adalarına geçen tatilci kalabalığında en ufak düşüş yok. Sabah 07.30'da başlayıp yaklaşık 1,5 saat süren bekleyişten sonra, kontrol noktasından geçip gemiye yerleşiyoruz.

6 gece 7 günlük kapı vizesi, yurtdışı çıkış harcı, feribot dahil tüm yol masrafları kişi başı yaklaşık 140 Euro'ya (bugünkü kur ile 7.000 TL) mal oluyor. Buna bir de Ayvalık Belediyesi'nin ayakbastı parası olarak her yolcudan aldığı 5 Euro'yu eklemek gerekiyor. (Belediyenin, aynı tutarı Ayvalık'a gelen Yunan turistlerden de aldığını ancak Eylül ortası itibariyle komşu lehine bu uygulamanın kaldırılacağını adaya vardığımızda oradaki yerel basından öğreneceğiz. Ayvalık Belediyesi'nin benzer jesti Türk vatandaşlarına da yapmasını umarız)

Ayvalık'taki feribot kuyruğunun bir benzeri Midilli limanında bizi bekliyor. Bu yıl İzmir ve Dikili'den konulan direkt seferler adaya ilgiyi katlamış. Kapı vizesi ile gidecekler için zahmetli bir yolculuk olduğunu belirtmekte fayda var.

Girişte gergin bir ortam var. Yunan pasaport görevlisi gelen gruba Türkçe ''Burası Türkiye değil, burada düzen var!'' diyerek sesini yükseltiyor. Oysa insanlar kendilerine gösterilen sırada beklemekten başka bir şey yapmıyor. ''Bu yazın başından beri 21 bin kişiye kapı vizesi verdim'' diyor gruptakilere, yaptığı işin ağırlığını anlatmak istercesine. Birkaç dakika sonra daha yumuşak bir tona geçip gergin havayı yumuşatmaya çalışıyor. Az önce selamlaştığı bir adamı göstererek gruba dönüp ''Bakın bu kim biliyor musunuz?'' diyor ve hafif alaycı bir tonda devam ediyor; ''Bu geçen kişi bizim milletvekilimiz. O da herkes gibi sırasını bekledi. Korumaları filan yok. Sizin oralarda oluyor mu böyle?''.

Bizi bekleyen güzel bir tatil var, bu laf atmalarla canımızı sıkmayalım diyoruz.

Burası Yunanistan, burada anarşi var!

Birkaç gün sonra, Sappho'nun adasının sahil köylerinden Anaxos'ta senelerdir mütevazı bir bakkal dükkanı işleten Stratos Bey bize düzensizliğin de kendi içinde bir düzen olduğunu esprili diliyle ima edecek.

Adanın merkezine yolcu taşıyan otobüsü sorduğumuzda ''Burası Yunanistan, burada her daim anarşi ve kaos vardır. Sorduğunuz otobüs sabah erkenden şu duraktan geçebilir de geçmeyebilir de. Belli olmaz. İsterseniz gidin bekleyin. Dedim ya, burası Yunanistan'' diyecek.

Yürümeyi tercih edip bir bölümünü kat ettiğimiz Midilli kırsalında uzun süre herhangi bir toplu ulaşım olmadığını anlayıp, sempatik bakkalımız Stratos'a hak vereceğiz. Bu arada adada toplu ulaşımın hafta sonları çok seyrekleştiğini; turistlerin daha ziyade araç kiralamaya yönlendirildiğini ekleyelim. Ada halkı, küçük, basit ve çoğu eski püskü şehir arabaları kullanırken, adaya havalı SUV'larıyla gelen Türklerin daracık Midilli sokaklarında zorlukla ilerlemesini izlemek, hadi itiraf edelim, biraz eğlenceli ;-)

Adanın doğal güzelliklerine, temiz plajlarına, basit ama konforlu yaşam tarzına, leziz mutfağına, aile işletmeleri sayesinde korunan ve yeni nesillere aktarılan esnaf kültürüne, şehir merkezinde 5 yıl önce 2 Euro ile girdiğimiz enfes plajda 5 yıl sonra da aynı ücretin ödendiğine tanık olmak benzersiz.

whatsapp-image-2025-09-10-at-16-52-56.jpeg
Küçük Asya heykeli

Buna bir de dilinden ''Kalimera''yı, ''Yassas''ı (Günaydın ve merhaba) eksik etmeyen Midilli esnafının nezaketini ekleyin. Burada olduğumuz için ne kadar hoşnutsak Türkiye'de bu açıdan çektiğimiz yoksunluklar nedeniyle bir o kadar eksiğiz. Kendi vatanımızda kaybettiğimiz değerlerin hala bir yerlerde özenle yaşatıldığını görmek insanı şaşırtıyor ve biraz da üzüyor açıkçası.

Neden kendi ülkemiz değil de Yunan adaları daha cazip?

Midilli'de turizm sektöründe çalışan Nazlı Usta Lazaris, Yunan adalarına yönelen ve son yıllarda artarak devam eden ilginin temelinde iyi ve kaliteli yemek talebinin olduğu görüşünde. ''İnsanlar çok haklı bir şekilde, verdikleri paranın karşılığını almak istiyorlar. Yunanistan'da kamu yararını gözeten bir denetim sistemi var. Piyasada 5 Euro olan bir ürünü bir restoranda 100 Euro'ya satın almanız mümkün değil. Türkiye'de tatlı tabağı boyutunda küçücük bir porsiyon dondurulmuş kalamara vereceğiniz para ile Yunanistan'da devasa boyutta bir taze kalamar yiyebiliyorsanız neden paranızın karşılığını daha iyi alabileceğiniz yere gitmeyesiniz ki?''

whatsapp-image-2025-09-10-at-16-44-49.jpeg
Foto Credit: S.M.Pavlis

Rehberlerde görmediğimiz Lesvos

Fakat, Antik Çağ'ın kadın şairi Sappho'nun adasının başka yüzleri de var zira Midilli, Ege denizinde ölüm-kalım yolculuğunu göze alıp gelen yüzlerce, binlerce göçmene ev sahipliği yapıyor.

İnsan hakları alanında çalışan bir STK olan Legal Centre Lesvos'un güncel durum raporuna göre Ocak- Haziran 2025 döneminde, yani 2025'in ilk 6 ayında Midilli'ye toplam 1.928 yeni kayıtlı göçmen ulaşmış. Bu, önceki yıllara göre en düşük rakam. Gelenlerin yarısı Afgan, diğer yarısı ise Suriyeli ve Somalili. Suriyelilerin durumu en içler acısı olanı çünkü ne iltica taleplerine yanıt veriliyor ne de geri gönderiliyorlar. Arafta sıkışmış gibiler.

whatsapp-image-2025-09-10-at-16-44-49-1.jpeg
Foto Credit: S.M.Pavlis

Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan protokol sonrasında Ege denizinde göç yollarının değiştiğine dikkat çekilen bu raporda, düzensiz göçmenlerin Türkiye kıyıları yerine artık Libya'dan yola çıkarak Yunanistan'a ulaşmaya çalıştıkları da belirtiliyor. Son altı ayda en fazla göçmen alan Girit adasına bu yolla yaklaşık 8.200 kişi ulaşmış. Diğer Ege adalarıyla birlikte son altı ayda Yunanistan'a geçen 18.662 göçmenin önemli bölümünü Afganistan'dan kaçanlar oluşturmuş. Onları Mısır, Sudan ve Eritre'den gelenler izliyor. Geçen altı ay içinde deniz yoluyla Yunan adalarına geçmek isteyen 43 kişi Yunan yetkililerinin geri itmesi veya şiddeti sonucu hayatını kaybetmiş. Ölümlerin 19'u Midilli adasında yaşanmış. Bu da turizm rehberlerinde yer almayan bilgilerden...

Midilli'de, Avrupa'nın en büyük açık hava hapishanesi olarak adlandırılan Moria kampının 2020'de yanmasından sonra, adanın el değmemiş ormanlık alanlarında daha büyük ve yüksek güvenlikli bir göçmen kampının inşası ise hala devam ediyor.

Barış savunucuları ve STK'lar Avrupa Birliği desteğiyle Vastria bölgesinde inşa edilmekte olan, 5.000 sığınmacıyı alacak yeni kampın bir adaletsizlik anıtı olarak yükseleceğini, her şeyden izole bir alanda olan kampın insani koşulları sağlamadığını ve hükümetin bu işten vazgeçmesi gerektiğini söylüyor.

Göçmen kimliğini unutan ada Midilli'de yaşayan insan hakları savunucusu, sosyal bilimci Efi Latsoudi'ye göre Midilli halkı düzensiz göçmenlere eskisi kadar sıcak bakmıyor. Al Jazeera'daki yazısında Latsoudi, 2015 yılında göçmen akınına uğrayan adadada yerli halkın göçmenlerle dayanışma içinde olduğunu ancak son 10 yılda yükselen yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve şiddeti besleyen aşırı sağcı politikalar nedeniyle bugün ada halkının dayanışma duygusunu kaybettiğine hatta tamamen unuttuğuna değiniyor. Anneannesi, 1922 Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi ile Ayvalık'tan Midilli'ye yollanan Anadolulu bir Rum olan Efi, göçmenliğin ne demek olduğunu aslında en iyi Midillilerin bilmesi gerektiğini hatırlatıyor.

Tatilimizin 2-7 Eylül'de Midilli'de düzenlenen Barış Festivali'ne denk gelmesi ise hoş bir rastlantıydı. Türkiye’den Ege Barış ve İletişim Derneği ile Yunanistan’dan Siniparxi – Ege’de Birlikte Var Olma ve İletişim Derneği tarafından tarafından düzenlenen festivalde barış savunucuları ve sanatçılar buluştu. Ayvalık Giritliler Derneği Mübadele Korosu'nun yanı sıra Burçin Büke, Güvenç Dağüstün, Nikos Andrikos, Mehtap Meral ve Erdem Güreler de sahne aldı. Festival, bu yönüyle iki yakada barış içinde yaşama talebinin ve Avrupa Birliği'nin katı göçmen politikalarının Midilli özelinde yol açtığı sorunların gerek ada halkına gerekse dünya kamuoyuna duyurulmasında değerli bir rol üstleniyor.

Legal Centre Lesvos'un 2025 raporuna Lesvos Situation Report January – June 2025 – Legal Centre Lesvos linkinden ulaşılabilir.

Kaynak:Haber Merkezi

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.