AKP’li Kürtler rahatsız: Bu kısır döngüyü kırmamız şart

AKP’li Kürtler rahatsız: Bu kısır döngüyü kırmamız şart
AKP MKYK Üyesi Orhan Miroğlu ve Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, Kürt sorununda başlayan sürece ilişkin eleştirilerini dile getirdiler. Miroğlu, “Türkiye sivil- demokratik ve Kürtler’i muhatap alan alternatifler üzerinde de çalışmalı” çağrısını yapıt. Metiner ise “Bu kısır döngüyü kırmamız şart” diyerek Miroğlu’na destek verdi.

Kısa Dalga - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Öcalan'a yaptığı çağrıyla başlayan sürece dair AKP içinde siyaset yapan Kürt siyasetçilerden eleştiriler gelmeye devam ediyor.

AKP MKYK Üyesi Orhan Miroğlu ve Yeni Şafak yazarı, eski AKP milletvekili Mehmet Metiner, Bahçeli’nin çağrısıya başlayan Kürt sorunundaki yeni döneme ilişkin kaygılarını paylaştılar. Her iki siyasetçi kaygılarını sosyal medya üzerinden dile getirdiler.

Miroğlu, sosyal medya hesabında Mehmet Metiner’in köşe yazısını alıntılayarak “Çözüm enerjisini İmralı’ya endekslemesi silahların bırakılması ve yeni bir dönemin başlaması, en azından taşların yerinden oynaması bakımından şüphesiz çok önemli, ama eksik” değerlendirmesini yaptı.

“Öcalan’ı konuşturmaya çalış- ki yanlış değil çok doğru- ama kendi içindeki Kürtler’in sesine kapalı ol!” diyen Miroğlu, mesajında özetle şunları kaydetti:

“İçinde bulunduğumuz süreç şimdilik İmralı- DEM görüşmesi hedeflenerek yürüyor. Sonrasında ne olacağını hep beraber göreceğiz. PKK, çözüm masalarını devirirken, ona inananları ‘başka bir yola’ ikna edebildiği için son on yıl içinde siyasi gücünü DEM üzerinden Türkiye’de, askeri gücünü de ilerde bir ordu kuracak kadar Suriye’de arttırdı ve güçlendirdi.

Aidiyet zayıflamasın

Türkiye’nin 10 yıl sonra, çözüm enerjisini İmralı’ya endekslemesi silahların bırakılması ve yeni bir dönemin başlaması, en azından taşların yerinden oynaması bakımından şüphesiz çok önemli, ama eksik. Türkiye, kendisine inanan hadi açık söyleyeyim milyonlarca Türkiyeci Kürd’e “başka bir yol olduğunu da göstermeli ki yeniden hayal kırıklıkları yaşanmasın ve sözünü ettiğim bu güven ve aidiyet zayıflamasın.

Kendi içindeki Kürtlerin sesine kapalı

Bu konuda maalesef bir çaba bir anlayış göremiyorum. Şurada sen ben ve Galip ve Abdurrahman’dan başka konuşan yok neredeyse! O da tercih ettiğimiz siyasi partinin medyasından ziyade, muhalif medyada! Öcalan’ı konuşturmaya çalış- ki yanlış değil çok doğru- ama kendi içindeki Kürtler’in sesine kapalı ol!

Türkiyeci Kürtler görmezden gelemeyiz

“Öcalan PKK’yı ikna etsin destekleriz ve seviniriz, ama Meselemiz Kürtler’i Türkiye’ye ikna etmekse, Türkiye’ye inanan bu uğurda ağır bedeller ödeyen Türkiyeci Kürtler’i de bu süreçte görmezlikten gelemeyiz! Süreç mutsuz sonla bittiğinde ne olacak peki, bu da bir ihtimal değil mi? PKK’ya Ortadoğu’da en zayıf görüldüğü zamanlarda bile sunulan alternatiflerin işe ne kadar yaradığını ve bu meseledeki düşünsel psikolojik zeminin hep onun lehine işlediğini görmek lazım. Öcalan faktörü önemli, ama Ortadoğu denen okyanusta kopan fırtına bana kalırsa birçok bakımdan daha büyük!
Türkiye sivil- demokratik ve Kürtler’i muhatap alan alternatifler üzerinde de çalışmalı, bu alternatifleri buzdolabına koyma pahasına bir çözüm, başarıya ulaşsa bile çok kırılgan, çok zayıf kalır!”

Siyasal bir akıl oluşturacak çalışma da yok

Mehmet Metiner de “Dediklerine aynen katılıyorum sevgili Orhan!” diyerek Miroğlu’na cevap verdi.

Metiner mesajında şunları kaydetti:

“O yüzden Kürtleri kazanımcı bir anlayışın acilen pratize edilmesi gerektiğine önemle vurguda bulunuyorum her seferinde. İktidar medyası çok kötü bir sınav veriyor. AK Parti’miz içinde Reis de olmazsa çıkıp konuşacak kimse yok. Bu bahiste siyasal bir akıl oluşturacak bir çalışma da yok. Bizler de birbirimizden kopuğuz. Bireysel hareket etmemizin elbette vebali var. Kürtler adına DEM’in konuşuyor olmasının bir vebali de bizlerde. Çünkü bizler sesimizi birlemekten kaçınıyoruz. Oysa Kürtler adına konuşan ve ön alan bizler olmalıyız. Umarım bu eksikliğimizi bir an önce gideririz.

Susarsak vebalimiz artar

Sen bu süreçte çok değerlisin. Galip ve Abdurrahman gibi kardeşlerimiz de. Bu kısır döngüyü kırmamız şart. Konuşmamız gereken zamanda susarsak vebalimiz artar. Bir araya gelmemiz gereken dönemde ayrı gayrı kalırsak cürüm işlemiş oluruz. Şimdi cesaretle ön alma günüdür. Bedenlerimizi ve seslerimizi birleme günüdür. İşte o vakit çok şeylerin değiştiğini görürüz.”

(Haber Merkezi)


Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Politika