Yargı Paketi'ne muhalefet şerhi: 'Sorunları derinleştiren nitelikte'

Kısa Dalga- AKP’nin 30 maddeden oluşan 10’uncu Yargı Paketi, muhalefetin itirazlarına rağmen TBMM Adalet Komisyonu’ndan geçirildi. TBMM Genel Kurul görüşmeleri öncesi CHP, muhalefet şerhi yazdı. Şerhte, teklifin tuzaklarla dolu olduğu belirtildi.

Birgün'de yer alan habere göre CHP Milletvekilleri Süleyman Bülbül, İsmail Atakan Ünver, Turan Taşkın Özer, Gizem Özcan, Cumhur Uzun ve İnan Akgün Alp tarafından hazırlanan şerhte, AKP’nin kanun teklifinin Anayasa’ya uygunluk incelemesinin yapılmadığı bildirildi. Teklifin, torba kanun arzında hazırlandığına dikkati çeken CHP’liler, “Uygunluk incelemesi yapılmayan yasalar, nitelikli yasamaya ve Anayasa’ya açıkça aykırıdır” görüşünü paylaştı.

'Tutuklama cezalandırma aracı haline geldi'

10’uncu Yargı Paketi’ne yönelik muhalefet şerhinde, daha önce TBMM’den geçerek yasalaşan dokuz yargı paketinin hiçbir soruna çözüm üretmediği de kaydedildi. AKP’nin teklife yönelik, “Cezasızlık algısının önüne geçilecek” iddiasının gerçeği yansıtmadığının altını çizen şerhte, “Düzenlemeler adil yargılanma hakkı, tutukluluk, hükümlülük koşullarının insan haklarına uygun olmasına, tutuklama tedbirinin son çare olmasına uygun değildir. Yaşanan adalet sisteminde, tutuklama bir tedbir olmaktan çıkarılarak bir cezalandırma aracı haline getirilmiştir” ifadeleri kullanıldı.

'Herkes uydurma suçlarla cezaevine gönderilebilir'

Şerhte, “Yatarı olmayan suçlar” kapsamındaki suçlara en az beş gün cezaevi yolu gösterilmesine de sert tepki gösterildi. Teklif ile 'Muhalefetsiz bir ülkenin' taşlarının döşeneceği savunuldu. Teklifin yasalaşması ile iktidara muhalif olan herkesin uydurma suçlarla cezaevine gönderilebileceğine dikkat çekildi. CHP milletvekillerince hazırlanan şerhte, özetle şu ifadelere yer verildi:

“Beklentileri karşılamayan sözde infaz teklifi, Meclis’teki tüm muhalefet partileriyle paylaşılmamış, bilgi verilmemiş, fikir alınmamıştır. Teklifte imzası bulunan birçok milletvekilinin bile teklifi sonradan gördüğü aşikardır. Bunun normal bir durum olmadığı, TBMM’de hazırlanmadığı, Saray’da hazırlanıp, düzenlenip komisyona geldiği açıkça ortadadır. İktidar, “İnfaz yasası” diyerek getirdiği bu teklife baskıyı, ülke demokrasisini geriye değil tamamıyla yok etmeyi, kendilerine göre cezaları artırmayı ve yine kendilerine göre rahatsız oldukları kimse ve kimseleri cezalandırmayı amaçlayan hükümler koymuştur”

DEM Parti: 'Sorunları daha da derinleştiren nitelikte'

DEM Parti de 10'uncu Yargı Paketi'ndeki düzenlemelere dair düştüğü muhalefet şerhini yazılı olarak paylaştı. Açıklamada ''Yargı reformu adı altında çıkarılan yasal düzenlemelerin önemli bir bölümünün, adalet sistemini daha öngörülebilir ve kapsayıcı hale getirmektense, mevcut sorunları daha da derinleştiren nitelikte olduğu görülmektedir'' ifadeleri yer aldı. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Kobani Davası ve Gezi davaları, yargı bağımsızlığı konusundaki tartışmaları yoğunlaştıran ve adil yargılanma ilkesine dair soru işaretlerini artıran bir örnek teşkil etmektedir. Seçimle işbaşına gelmiş belediye başkanlarının yargı süreci tamamlanmadan görevden alınması ve yerlerine merkezi idare tarafından atama yapılması, halkın iradesinin askıya alınması anlamına gelmektedir.”