Köpekler felaketleri önceden hissediyor mu?

Alexander Freund
Kazadan saniyeler önce sahibini arabadan uzaklaştırdığı ya da insanları tehlikeli bölgelerden çıkardığı iddia edilen köpekler: Sosyal medyada bu tür sahnelerin yer aldığı sayısız video dolaşıyor. Bu içeriklerin bir bölümü kurguya dayanıyor; bir kısmı ise bağlamından koparılmış görüntülerden oluşuyor. Son dönemde yapay zeka ile üretilmiş videoların da bu anlatıları beslediği görülüyor.
Peki veriler ve araştırmalar bu konuda ne söylüyor? Köpeklerin gerçekten gizemli bir "altıncı hissi" mi var, yoksa "süper güçleri" biyolojiyle insan beklentilerinin birleşimi mi?
Neden kehanetlere inanmak istiyoruz?
Gerçek sahneler, ustaca kurgulanmış görüntüler ve yapay zeka görselleri ile hazırlanan duygusal açıdan güçlü kurtarma videoları sosyal medyada milyonlarca kez izleniyor. Algoritmalar, kanıttan ziyade duyguyu öne çıkarıyor. İstisnai ve çarpıcı örnekler, köpeğin benzer şekilde davrandığı ama olağanüstü hiçbir şeyin olmadığı sayısız anın önüne geçiyor.

Psikolojide buna "doğrulama yanlılığı" deniyor. Doğrulama yanlılığı, sahip olunan inançları destekleyen bilgileri seçme ve hatırlama eğilimi olarak tanımlanıyor. İnsanlar felaket öncesinde köpeklerin dikkat çeken davranışlarını hatırlıyor, benzer bir davranışın sergilendiği ancak sıra dışı bir olayın yaşanmadığı durumlar ise göz ardı ediyor. Buna, insanlarla hayvanlar arasında kurulan duygusal bağ da eklenince, doğaüstü açıklamalar biyolojik gerçeklerden daha ikna edici hale gelebiliyor.
Köpeklerin gelişmiş duyuları: İşitme, koku, titreşim
Köpeklerin duyuları insanlara kıyasla çok daha gelişmiş. İnsan kulağının duyamadığı yüksek frekansları algılayabiliyor, titreşimlere ve hava basıncı değişimlerine son derece hassas tepki verebiliyorlar. Koku alma yetileri ise insanlardan 10 bin ila 100 bin kat daha güçlü.
Epilepsi, diyabet ve kanser üzerine yapılan araştırmalar, köpeklerin ter ve nefes yoluyla yayılan çok küçük biyokimyasal değişimleri algılayabildiğini gösteriyor. Ayrıca sahiplerinin kas gerginliği, nefes ritmi ve stres düzeyindeki en küçük değişimleri de fark edebiliyorlar.
Kuzey İrlanda'daki Queen's University Belfast'tan Neil Powell'ın yürüttüğü bir çalışmada, 19 ev köpeğinin epilepsi hastalarından nöbet öncesinde alınan ter örneklerine, kontrol örneklerinden belirgin biçimde farklı tepki verdiği saptandı. Bu bulgu, nöbetten hemen önce ortaya çıkan kısa ömürlü kimyasal bileşiklere işaret ediyor.

Diyabet ya da kanser için eğitilen yardımcı köpekler de mucizelere değil; kalp atış hızı, solunum, stres hormonları ve kısaca "VOC" adı verilen uçucu organik bileşikler (oda sıcaklığında buharlaşan, hastalıkla birlikte değişen kokulu kimyasal maddeler) gibi bir kişinin sağlık durumunu yansıtan biyokimyasal sinyallere odaklanıyor.
Bilim ne diyor?
Kanadalı psikolog Stanley Coren, köpek davranışları alanının öncülerinden biri olarak kabul ediliyor. University of British Columbia'da uzun yıllar "köpek zekası ve insan-köpek ilişkisi" üzerine çalışan Coren, farklı ırkların bilişsel kapasitesini ölçen Stanley Coren Endeksi'ni geliştirdi.
Araştırmalarına göre, ortalama bir köpek yaklaşık 165 kelimeyi anlayabiliyor; bazı daha zeki olan köpeklerde ise bu 250 kelimeye kadar çıkabiliyor. Bu düzey, yaklaşık 2,5 yaşındaki bir çocuğun bilişsel kapasitesine denk geliyor.
DW'ye konuşan Coren, felaket öncesi bazı köpek davranışlarını şöyle yorumluyor:
"Bu hikâyeler doğaüstü gibi görünse de çoğu, köpeklerin olağanüstü duyularıyla açıklanabilir."
Fizik neden kehanet gibi algılanıyor?
Coren'e göre köpekler, bir deprem öncesinde kayanın kırılmaya başlamasıyla ortaya çıkan ve insan kulağının algılayamadığı yüksek frekanslı sesleri duyabiliyor. Patilerindeki hassas dokular sayesinde yüzeydeki en küçük titreşimleri fark edebiliyorlar.
Bu nedenle bir köpek, bir köprü sallanmaya başlamadan ya da ıslak yolda bir aracın kontrolü kaybolmadan hemen önce huzursuz davranışlar sergileyebiliyor. Bu durum geleceği görmek değil; insanların henüz algılayamadığı fiziksel sinyallere daha erken tepki vermek anlamına geliyor.

Efsane mi ölçülebilir yetenek mi?
Sadece köpekler değil, birçok hayvan insanlardan çok daha hassas duyulara sahip. Max Planck Davranış Biyolojisi Enstitüsü'nden Martin Wikelski ve ekibi, İtalya'da inekler, koyunlar ve köpeklere sensörler takarak depremler öncesinde özellikle ahırlardaki hayvanlarda hareketliliğin belirgin şekilde arttığını gözlemledi.
Wikelski, DW'ye yaptığı yazılı açıklamada bunun bir önsezi veya öngörü değil; mikro titreşimler, çok düşük frekanslı sesler ya da yer kabuğundaki elektriksel değişimlere verilen bir tepki olduğunu vurguluyor. Wikelski, ancak bu verilerle güvenilir bir deprem tahmini yapmanın mümkün olmadığını da ekliyor.
Köpeklerin pek çok şey yapabildiğini, ancak trafik kazaları konusunda uyarıda bulunmalarının mümkün olmadığını belirten Wikelski, belki sadece sahiplerinin kazaya yol açabilecek gerginliklerini hissedebileceklerini söylüyor.
Neden trafik kazalarını önceden bilemezler?
Günlük hayattaki kazalar, yangınlar ya da ani olaylar için köpeklerin önceden uyarabildiğini gösteren sağlam bilimsel kanıtlar bulunmuyor. Bu tür anlatılar çoğunlukla tesadüf, sonradan yapılan yorumlar ya da sıradan uyarıların abartılmasıyla açıklanıyor.

Köpekler lastik gıcırtısı, yanık kokusu ya da sahibinin gerginliğini saniyeler öncesinden fark edebiliyor. Bu tepkiler olaydan sonra dönüp bakıldığında kolayca "önsezi" olarak yorumlanabiliyor.
Sonuç olarak: Köpeklerin doğaüstü güçleri yok. Ancak biyolojik olarak o kadar hassaslar ki, bize mucize gibi gelen pek çok şeyi aslında bizden sadece biraz daha erken algılıyorlar.
Kaynak:DW Türkçe
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.