CHP İstanbul İl Başkan Adayı Cemal Canpolat: 'Kemal Kılıçdaroğlu’nu size yedirmeyeceğiz'

CHP İstanbul İl Başkan Adayı Cemal Canpolat: 'Kemal Kılıçdaroğlu’nu size yedirmeyeceğiz'
CHP İstanbul İl Başkan Adayı Cemal Canpolat, il kongresinde "Daha 4 gün önce Genel Merkez koridorlarında dolaşıp atama ile milletvekili olanlar değişimden bahsedemezler" diye konuştu.

CHP İstanbul İl Kongresi, Haliç Kongre Merkezi’nde bugün yapıldı. Gün boyu yapılan konuşmaların ardından son olarak İl Başkanlığına aday olan Özgür Çelik ile Cemal Canpolat da sırasıyla kürsüye geldiler. Kura sonucunda ilk konuşmayı Çelik yaptı.

Çelik'in ardından CHP İstanbul İl Başkan Adayı Cemal Canpolat konuştu. Canpolat, "Kemal Kılıçdaroğlu’nu size yedirmeyeceğiz. Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkanımızdır, arkasında duruyoruz, durmaya devam edeceğiz. O yenileşmeyi, o değişimi de Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte yapacağız" dedi.

Canpolat, "20 yıldır bu partide MYK üyeliği yapanlar, 27 yıldır bu partide milletvekilliği yapanlar, hayatında hiç ön seçime girmeyenler CHP örgütünü anlayamazlar. Solu, sosyal demokrasiyi anlayamazlar. Hanginiz ön seçime girdiniz. Hanginiz yüzünüzü sola çevirdiniz. Hanginiz yüzünüzü gençlere, kadınlara çevirdiniz? Seçme seçilme hakkını gençlerin elinden aldınız, milletvekillerini atama ile yaptınız. Daha 4 gün önce Genel Merkez koridorlarında dolaşıp atama ile milletvekili olanlar değişimden bahsedemezler" diye konuştu.

'Dört gün önce Genel Başkan için gözyaşı dökenlerin dört gün sonra değişimle ortaya çıkmalarını kabul edemez'

Canpolat’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Bu dönem başka bir gelenekle karşı karşıyayız. Daha dün seçim olur olmaz seçim daha bitmeden CHP’nin eleştiri, özeleştiri mekanizmasını çalıştırmaya fırsat vermeden birlikte dört gün önce Genel Başkan için gözyaşı dökenler, kapıda bekleyip bakan olmak için çaba harcayanlar dört gün sonra değişimle ortaya çıkmalarını kabul edemez bu parti. 20 yıldır bu partide MYK üyeliği yapanlar, 27 yıldır bu partide milletvekilliği yapanlar, hayatında hiç ön seçime girmeyenler CHP örgütünü anlayamazlar. Solu, sosyal demokrasiyi anlayamazlar. Hanginiz ön seçime girdiniz. Hanginiz yüzünüzü sola çevirdiniz. Hanginiz yüzünü gençlere, kadınlara çevirdiniz? Seçme seçilme hakkını gençlerin elinden aldınız, milletvekillerini atama ile yaptınız. Daha 4 gün önce Genel Merkez koridorlarında dolaşıp atama ile milletvekili olanlar değişimden bahsedemezler."

'İlk siz değişeceksiniz. İlk bu örgütle barışık hale geleceksiniz'

"Siz hayatınızda CHP örgütlerine hiç gelmeyeceksiniz, hiç sol ile bir araya gelmeyeceksiniz… Şimdi arkadaşlarımız demokrasiden bahsediyor, ben bu partinin 3 dönem ilçe başkanlığını yaptım, 2 dönem il başkanlığını yaptım. CHP’yi referandumda yüzde 52’ye çıkardım ama ben Genel Merkezi’nde milletvekili koridorlarında dolaşmadım, atanmak için el pençe divan durmadım. Atanmak için el pençe divan duranlar şimdi değişimden bahsediyor. İlk siz değişeceksiniz. İlk bu örgütle barışık hale geleceksiniz."

'İYİ Parti’nin kadrolarıyla solcu belediyecilik yapamazsınız'

"Eleştiri olarak sundu arkadaşımız niye belediye başkanı listenizde yok... Hiçbir belediye başkanı benim listemde yok. Ben örgütü listeme koydum. Bir önceki kongrede söyledim, pazartesi günü beni seçerseniz bu belediye başkanlarını, ilçe başkanlarının önünde önlerini ilikleteceğim demiştim. Dedim mi? Tercihi bizden yapmadınız. Şimdi bir kez daha söylüyorum; belediye başkanları kendi alanlarına çekileceklerdir. Kamucu, sosyal, solcu belediyecilik yapacaklardır. Sağ siyasetle belediyecilik olmaz. AKP’nin devşirme kadrolarıyla belediyecilik yapamazsınız. İYİ Parti’nin kadrolarıyla solcu belediyecilik yapamazsınız."

'Örgütü baskı altına alarak, örgütü dizayn etmeye kalkarak...'

"Pazartesi gününden itibaren her belediye başkanı kendi alanında olacak, kendi alanında mücadele edecek. Biz de belediye başkanlarımıza sahip çıkacağız, baş tacı yapacağız, örgüt işlerine bakacağız. Örgüt işlerinde taraf olursanız, bir tarafı karşınızda bulursunuz. Hiçbir belediye başkanımız, CHP kongrelerinde örgütü baskı altına alarak, örgütü dizayn etmeye kalkarak, kendi ilçe başkanını milletvekili yapıyorsunuz. Kendi ilçe başkanınızı gençlik kolu başkanı yapıyorsunuz. Kendinize il başkanı seçmiyorsunuz, özel kalem müdürü seçiyorsunuz. CHP, özel kalem müdürleri ile yönetilemez."

'Biz konuşursak imar rantçıları sokağa çıkamazlar'

"Benimle ilgili aynı noktada peş peşe üç tane servis yaptılar. Adlarını söylemek istemiyorum, hepsini tespit ettim. Benim hayatta hiçbir belediye ile, hiçbir belediye başkanı ile bir çöp almışlığım yoktur. Olursa CHP’den istifa ederim. CHP’de rantçılara karşı mücadele verdim. Benim dönemimde 130 tane imar dosyasına İstanbul’u katleden imar çetesine karşı arkadaşlarımız dava açtı. 100’e yakın davayı kazandık. Rantçılara karşı mücadele eden bir arkadaşınız olarak servis yapılıyor, medyada… Soner Yalçın’ın ABC haberinde kamuoyuna mesaj atıyor. Şişli Belediyesi’nde imar çetesine baskı yaptığı için öldürülen arkadaşı tehdit etmiş… Bunu söyleyen aşağılıktır. Bunu söyleyen yalancıdır. Tam tersine ben arkadaşımı çağırdım, o dönem belediye başkan yardımcısı olan müfettiş arkadaşımız Leyla Öner, seni tehdit eden kimse biz karşısındayız, CHP olarak senin yanındayız dedim. Mücadelesini verdim. Bu alçakça iftiradır. Bu alçak iftirayı yapanlara dava açtım, sonuna kadar mücadele vereceğim. Biz konuşursak imar rantçıları sokağa çıkamazlar."

'Unutulmuş, kısa yoldan devrimci olanlar var'

"Unutulmuş, kısa yoldan devrimci olanlar var, hayatında hiç devrimci mücadelede olmayan, solcu olmayan, sol kelime söylediğinde bile kendine eziyet olanlar devrimcilikten bahsediyor. Benim listemde kim var biliyor musunuz? İki kişi önerdim. Birisi Gezi direnişinde evine somun ekmek almaya giderken 14 yaşında öldürülen Berkin Elvan’ın babası var. Biz o Gezi direnişinin her alanında, o öldürülen nişan alınarak tek tek öldürülen 12 kişinin aynı değerleri paylaşması bir tesadüf müdür? Bu toplum bedel ödüyor. Bunların sırtından siyaset yapanlar onları görmüyor."

'Dişimizle, tırnağımızla mücadele ederek geldik'

"Öbür isim kim biliyor musunuz? Benim de aynı gelenekten geldiğim, aynı mücadeleyi verdiğim Deniz Gezmiş’lerin geleneğinden gelen birisi olarak Deniz Gezmiş’in kardeşi Bora Gezmiş benim listemdedir. Öyle biz el bebek gül bebek öyle gelmedik. Biz icazetle il başkanı adayı olmadık. Biz yaşamın her alanında dişimizle, tırnağımızla mücadele ederek geldik."

'Örgüt başkanlarımız yumruk yumruğa dövüşürken kaçanlar değişimden bahsedemezler'

"Gönül isterdi ki bu partiye bu kadar emek verdik sokakta, sahada. Dayak yedik, eylem yaptık. Eylem yapmadığımız alan olmadı. O referandumda gençlik kolları başkanlarımızı bıçaklayanlar, dövenler, eve hapsetmek için kurşun yağmuruna tutanların karşısında gece 11’de eylemimizi yaptık. Biz gençlerimizi size dövdürmeyeceğiz dedik. Sonra Genel Başkanımıza Fatih Camii’nin önünde kurşun atıldığında biz Genel Başkanımızı korumak için ilçe başkanlarımız, örgüt başkanlarımız yumruk yumruğa dövüşürken kaçanlar değişimden bahsedemezler."

'Genel Başkanı desteklemek için, arkasında durmak için buradayım'

"Biz eylem yaptık. Caminin önünde o eylemi yaptık. Sonra bir gün sonra gençlerle, kadınlarla AKP binasına dayandık mı? Ne dedik orada, eğer bir daha Genel Başkanımıza fiske vurursanız İstanbul’u size dar ederiz dedik mi? Peki o AKP İl Başkanı ile kavga ettiğimizde her türlü mücadele ettiğimiz referanduma girdiğimde biz yüzde 52,20 aldık mı? Kim bizim listelerimizde milletvekili oldu? O AK Parti il başkanını bizim listelerden milletvekili yaptılar, ben buradayım. Hala buradayım, ben örgütteyim. Bizim eleştiri hakkımızı bile elimizden aldılar. Eleştirme hakkımızı bir gecede bir zoom toplantısına katılıp değişmeyenlerin bir gecede Genel Başkanı hançerleyerek değişim istemelerinden dolayı buradayım. Genel Başkana eleştirilerimizi saklı tutmak koşuluyla Genel Başkanı desteklemek için, arkasında durmak için buradayım."

'Koro halinde CHP Genel Başkanı’nı itibarsızlaştırma için aynı şeyleri söylüyorlar'

"Her gün aynı kanallar aynı adamlar. Koro halinde CHP Genel Başkanı’nı itibarsızlaştırma için aynı şeyleri söylüyorlar. Ben de dedim ki CHP Genel Başkanının koltuğu kurucu liderimizin Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğudur. Onu itibarsızlaştırmak doğru değildir. Onu da koro halinde yaydılar. Bu yenileşmeyi yapacağız. Bu yenileşmeyi kimle yapacağız? Dışarıdan atananlarla değil. Atanan belediye başkanları, milletvekilleriyle değil. Örgütle, solumuzla, gençlerle, kadınlarla yapacağız, solda bu değişimi yapacağız."

'O yenileşmeyi, o değişimi de Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte yapacağız'

"Ben İstanbul’u teslim ettiğimde Bahçelievler’de referandumda aldığımız oy yüzde 49,98 civarındaydı. Biraz önce Bahçelievler’deki başarıdan bahsedince baktım kaç almışız, yüzde 26 almışız. 49’dan 26’ya düşürmüşsünüz. Bunun tek sorumlusu Kemal Kılıçdaroğlu, değil mi! Hepiniz oralarda dolaşacaksınız, sonra döneceksiniz Kılıçdaroğlu’nu sırtından bıçaklamaya kalkacaksınız. Kemal Kılıçdaroğlu’nu size yedirmeyeceğiz. Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkanımızdır, arkasında duruyoruz, durmaya devam edeceğiz. O yenileşmeyi, o değişimi de Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte yapacağız. En kısa zamanda."

'Emek bizim, liyakat burada, gençler, kadınlar burada, örgüt burada, milletvekili onlar'

"Kılıçdaroğlu, eline tek pankartı eline alıp ‘adalet’ diye yürüdüğünde 24 gün boyunca hiç uyumadan İstanbul’u Maçka Parkı’nda buluşturduk, Gezi direnişinden sonra en büyük eylem yeri yaptık. 21 STK temsilcisiyle beraber. Odalarla, sendikalarla, EMEP ile ÖDP ile bütün sol dünyayla birlikte buluştuk, Genel Başkanımızı her gün Adalet Nöbeti’nde karşıladık ve yürüdük. Sonra İstanbul’da 200 bin kişi olmaz diyen Genel Merkez yöneticileri, şimdi değişimciler, onlara inat içeride 2 buçuk, dışarıda 1 buçuk milyon 4 milyon İstanbullu ile Genel Başkanımızı karşıladık. Dünyanın en büyük yürüyüşü, Gandi’den bir gün fazla, 24 gün yaptı. Eğer Kemal Kılıçdaroğlu, bu yürüyüşü başka bir ülkede yapsaydı ‘Herkes için Adalet Yürüyüşü’nü gazeteciler, hapiste yatan devrimciler, mağdur olanlar, solcular, sahipsizler için o yürüyüşü yaptığında yüzde 85 oy alırdı. Peki ne yaptı Kılıçdaroğlu? Sizi milletvekili yaptı, çıktınız bir gün sonra bakanlık olsaydı bunlar bizi kapılardan içeri almazlardı. Emek bizim, liyakat burada, gençler, kadınlar burada, örgüt burada, milletvekili onlar. Değişimci onlar. Hadi be sizde."

'Gençleri birbiriyle kavga ettiren bir parti yönetimi olabilir mi?'

"Değişim olacak. İlkin İstanbul’u değiştireceğiz. Birbiriyle barışmayan bir örgütü barıştıracağız. Belediye başkanları belediye başkanlarıyla kavgalı. İl başkanını tanımayan belediye başkanları… Parti yönetimini tanımayan belediye başkanları, ili tanımayan ilçe başkanları… Gençleri birbiriyle kavga ettiren bir parti yönetimi olabilir mi? Ben o gençler birleştirmeye geliyorum." (ANKA)

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.