Türkiye’deki depremler gizli silahlarla yapay olarak mı oluşturuluyor?
Kısa Dalga - AFAD, depremlerle ilgili doğru bilinen yanlışları aktardığı bir kampanya başlattı.
AFAD'ın hazırladığı videoda, sık kullanılan yanlış cümlelere şöyle yanıt verildi:
1- “Benim yaşadığım yerde deprem olmaz.”
Hayır, bu esasen ülkemiz için kesinlikle geçerli olan bir ifade değil.
Ülkemizin %92'lik kısmının deprem tehlikesi altında olduğunu düşündüğümüzde Gerek diri fay üzerindeki yerleşim alanları gerekse bu yerleşim alanlarına yakın konumdaki yerleşim alanları deprem tehlikesi altında yer almakta.
Tabii ki sadece deprem tehlikesi değil deprem tehlikesine olanak sağlayan yapı stoğu yapıların depreme olan dayanımı zemin koşulları gibi parametrelerde depreme karşı Duraylı olma ya da depremle birlikte yaşama koşullarını etkileyen parametreler arasında yer alıyor.
Dolayısıyla ülkemizde bizim bulunduğumuz yerde deprem olmaz ifadesi son derece yanıltıcı bir yaklaşım olacaktır.
Yaşadığımız yerde bir bilinen diri fay olmasa dahi diri fayın olmuş olduğu yerde meydana gelecek bir Depremin oluşturacağı etki bizim depremle birlikte bir sınava tabi tutulmamıza da neden olacaktır.
2 - "Depremlerin günü ve saati önceden bilinebilir."
Hayır, bugün sadece ülkemizde değil ki, dünyada da hiçbir bilimsel yöntemle, depremlerin önceden tahmin edilmesi ne yazık ki mümkün olamamıştır. Çünkü deprem son derece karmaşık, teknolojik ve jeolojik süreçlerin bir sonucudur.
3- "Büyük depremler gece vakti olur."
Hayır, depremler günün her saatinde meydana gelebilen doğa olaylarıdır. Tarihimizde gece ve gündüz meydana gelmiş büyük depremler bulunmaktadır. Bununla birlikte gece saatlerinde insanları uykularında yakalayan depremlerde daha fazla can kaybı ve yaralanma meydana gelebilmektedir.
4- "Çocuklara deprem anlatırsak korkarlar."
Hayır, aksine korkuyu doğuran en önemli etken belirsizliktir. Eğer çocuklar ne ile karşılaşacağını ve ne yapacağını bilmezse çok daha kaygılı olabilirler. Çocukları korumak iyi niyetli bir refleks gibi görünse de onlarla böyle konularda konuşmamak onları bilgi Hazırlıksız gibi kendimizi muhtaç bırakmak demektir. Bu çok daha çaresiz hissettirir.
Yaşına uygun şekilde korkutmadan ama aynı zamanda da saklamadan paylaştığımız her doğru bilgi çocukları güçlendirecektir.
5- "Erken uyarı sistemi zaten bizi depreme karşı önceden uyarır."
Hayır, erken uyarı sistemleri depremleri önceden bildiren sistemler değildir. Bu sistemler sadece sarsıntı dalgaları bize gelmeden önce uyarı vermektedir. Bu sistemler ülkemizde ikincil afetleri önlemek için kullanılır. Örneğin doğalgazı kesmek, elektriği kesmek Metroları durdurmak gibi.
6- "Ağır beton binalar sağlam olur, yıkılmaz."
Hayır, aksine gereğinden ağır binalar depremde daha çok yük oluşturur. Sağlamlığın ölçütü ağırlık değil, doğru mühendislik, kaliteli malzeme ve iyi işçiliktir. Zemini iyileştirilmemiş, Projesi hatalı, demir donatısı eksik ve betonu kalitesiz, denetimsiz ve mühendislik kurallarına uygun olmayan her bina deprem anında yıkılabilir.
7- "Türkiye'deki depremler gizli silahlarla yapay olarak oluşturuluyor."
Hayır, tamamen komple teorisidir. Komple teorilerinin bilimde yeri yoktur. Yer kabuğu sürekli hareket halindedir. Hareket eden yer kabuğunun üzerinde ise tektonik gerilmeler birikir. Biriken enerji Faylanmalarla açığa çıktığında bu sefer depremler meydana gelir. Bu durumda depremler yer kabuğunun doğal sarsıntıları olarak ortaya çıkarlar.
Hiçbir yapay güç yer kabuğunun kırılma mekaniğini kontrol edemez.
Kaynak:Haber Merkezi
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.