ANKETLER NE SÖYLÜYOR?

ANKETLER NE SÖYLÜYOR?
Seçmen davranışlarını ölçen anketlerde neler öne çıkıyor? Bu anketlere bakarak “iktidar gitti-gidiyor” veya “hiçbir yere gitmez” demek ne kadar doğru? Anket sonuçları ne kadar güvenilir? mevcut baskı ortamında verilen cevaplar gerçekleri yansıtıyor mu? Arka Plan’da bu sorulara cevap ararken toplumun başlıca sorunları ve eğilimlerine, siyasetten beklentilerine de değindik.



Peş peşe çıkan kamuoyu anketleri, siyasetçilerin açıklamaları, “seçim sathı mahaline girildi” yorumlarına neden oluyor. Normalde seçim 2023’te olacağına göre, erken seçim havasına girilmesinin sebepleri ne?

Seçmen davranışlarını ölçen anketlerde neler öne çıkıyor? Bu anketlere bakarak “iktidar gitti-gidiyor” veya “hiçbir yere gitmez” demek ne kadar doğru? Anket sonuçları ne kadar güvenilir? mevcut baskı ortamında verilen cevaplar gerçekleri yansıtıyor mu?

Arka Plan’da bu sorulara cevap ararken toplumun başlıca sorunları ve eğilimlerine, siyasetten beklentilerine de değindik. Farkındasınızdır, erken veya baskın seçim tartışmaları aldı başını gitti.

Normalde Genel Seçim için açıklanan tarih Haziran 2023. Fakat Türkiye, her an seçim olabilir havasına girdi. Muhalefet partilerinin tamamı, bir yılı aşkın zamandır erken seçimi telaffuz ediyor, bastırıyor.

Üç büyük muhalefet partisi liderleri Kemal Kılıçdaroğlu, Pervin Buldan ve Meral Akşener’in yanı sıra Saadet’ten TİP’e, Gelecek’ten Deva’ya, muhalafetin tamamı seçimi zorluyor.

Cumhur İttifakı’nın sözcüleriyse şimdiye kadar erken seçim ihtimalini reddetse de iktidar cephesi de “seçim” ihtimalini konuşmaya başladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çıkışları, yurtiçi gezilerine ağırlık vermesi, kamu bankalarının kredi musluklarını açması “erken seçim”e işaret olarak değerlendiriliyor. AKP ve MHP’nin seçim barajı ve Anayasa değişikliği konusundaki açıklamaları, hatta AKP kulislerinden sızan “sistem değişikliği” tartışmaları da seçimin erkene çekilebileceği inancını pekiştirdi.

Kaldı ki Erdoğan, baskın seçim/referandum kararlarıyla tanınan bir siyasetçi.

Hatırlayın, 2009-2019 yılları arasında neredeyse her yıl seçime gidildi. Bu 10 yılda Referandumlar ve yerel seçimler dahil olmak üzere, toplam dokuz kez sandığa gittik.

Bu durum, Türkiye siyasetinin de seçim odağından çıkamamasına neden oldu.

Seçimin bu kadar konuşulmasının bir nedeni de, Türkiye’nin başta ekonomik, hukuki ve sosyal meseleler olmak üzere, ciddi bir tıkanma yaşaması. Tüm bunlara kamuoyu anketlerinin bolluğunu ve manşetelere çıkmasını ekleyin. “Bu hafta seçim olsa kime oy verirsiniz” ile Cumhurbaşkanı adayı kim olmalı soruları ve medyanın ilgisi, psikolojik olarak “seçim sath-ı mahalline girildi” yorumlarına yol açıyor.

Gazeteciler de seçim anketi haberlerinin son dönemde daha çok okunduğunu söylüyor.

Ağustos ve Eylülde, başlıca anketlerin ortaklaştığı sonuç, Cumhur ittifakının oy kaybettiği, Millet ittifakı birleşenlerinin yükselişe geçtiği... Son dönemde farklı araştırma şirketlerinin yaptığı anketlerin sonuçlarına biraz daha yakından bakalım.

Metropoll, MAK, Avrasya, ORC, Türkiye Raporu ve Yöneylem şirketlerinin anketlerinde “Bu pazar bir milletvekili seçimi olsa hangi siyasi partiye oy verirsiniz?” sorusuna verilen cevaplarda AKP en yüksek 33.9, en düşük 28.3 olarak çıktı. Bu oranlarda hata payları olduğu gibi, belli siyasi partilere yakınlığın da etkili olabileceğini hatırlatayım...

Buna rağmen şaşırtıcı sonuçlar da var.

AKP’ye yakın” olarak bilinen ORC araştırma şirketinin son anketinde AKP’nin oyu yüzde 31.9, CHP’nin 25.9, MHP’nin ise baraj altı çıktı.

YÜKSEL GENÇ: AKP’DEKİ ERİME SİSTEMATİK HALE GELDİ

Sosyo Politik Saha Araştırma Merkezi SAMER’in koordinatörü Yüksel Genç, AKP’deki erimenin sistematik haline geldiğini  söylüyor. Genç, şu noktalara dikkat çekiyor: “Önceden daha dalgalı bir erime vardı. Geri dönüşü mümkün erimelerdi. Son üç çalışmadır, geri dönüşü zor olduğu, arkasını dönmüş seçmenlerin oranının arttığını görüyoruz. Bizim çalışmamıza göre AK Parti yüzde 10.5 gibi oy kaybı yaşıyor. Üç ay önce bu oran yüzde 7 - 8 bandındaydı. Ondan önce 6 - 7 bandındaydı. Erime istikrarlı biçim sürüyor.  

İlk ölçümlerde AK Parti oy kaybettiği halde millet ittifakının oylarının çok artmadığını görüyordur. Son iki çalışladır muhalefet oylarında gözle görülür artış olduğunu görüyoruz. CHP oylarında ağustos sonrası ciddi bir artış var. Gençler için de adresin netleşmeye başladığını gördük.

SELÇUKİ: AKP İLK KEZ YÜZDE 30’İN ALTINA DÜŞTÜ AMA MUHALEFET DE ALMIYOR

İstanbul Ekonomi Araştırma ve “Türkiye Raporu”nun Direktörü Can Selçuki, Cumhur İttifakındaki düşüşün “Kesin kaybettiler” anlamına gelmediğini belirtiyor: “Kararsızlar dağıltıldıktan sonra ilk kez AK Parti’yi ilk defa yüzde 30’un altında ölçtük. Kararsızların arttığını gördük. Millet ve Cumhur ittifakının başa baş olduğunu, dengenin muhalefet lehine oluştuğunu gördük. Fakat muhalefetin oy kazanmadığını görüyoruz. İktidar kesin kaybetti, muhalefet kesin kazanır gibi iki yönde de kesin vurgulu cümleler kurmaktan imtina ediyorum. “

ERDOĞAN’I ZORLAYAN FAKTÖRLER

Cumhurbaşkanı adayları da bu anketlerde düzenli olarak soruşturuluyor. Genel olarak Tayyip Erdoğan, adaylar arasında ilk sıradaki yerini korusa eski parlak günlerinden uzaklaşmış görünüyor. Can Selçuki’ye göre Erdoğan’ı zorlayan faktörler şöyle:

“İktidar artık tartışmanın çerçevesini belirleyemiyor. Muhalefet de çok çeşitlendi. Grup konuşmalarında Sayın Erdoğan’ın yanıt vermesi gereken büyük laflar ediliyor. Önceden daha dar alanda mücadele vardı. Aynı hafta içinde Akşener’e de Kılıçdaroğlu’na Babacan’a da Davutoğlu’na yanıt vermesi gerekiyor. Artık bu tartışmayı yönetmek zor hale geliyor.”

GENÇ: AKP KADIN SEÇMENİ KAYBEDİYOR

Yüksel Genç’in gözlemleri de özetle şöyle: “AKP’de geriye gidiş çanları Kürt seçmenin geriye çekilişiyle çalmıştı. Esas ikinci büyük çanlar kadın seçmen konusunda olacak. Son iki çalışmada kadın seçmen oranında düşüş var. Hala ciddi bir kadın kitlesi var ama düşüşlerin kadın seçmenden doğru oluşmayaya başladığını görüyor. AKP için kadın seçmen bir tür omuzlayıcıydı çünkü. Bunun nedeni; yoksulluktan kadın herkesten çok etkileniyor. AKP, kadınlara çocuk parası, okul parası adına cüzi olsa da bir miktar da olsa para veriyordu. Kadınlar için bu küçük miktar önemliydi. Bu paranın yetmediği gibi geleyemeceğini de fark ediyor.”

Kararsızlar ve cevap vermeyenlerin arasında kadınlar önemli bir yere sahip. Araştırmacılar, önümüzdeki seçimlerde şu üç grubun önemine dikkat çekiyor: ilk kez oy kullananlar, Kürt seçmen ve kararsızlar.

Sonraki podcastimizde hem bu gruplara, hem de seçmenin verdiği mesajlara daha yakından bakacağız.

Podcast