IMF'siz IMF programı...

Haftanın ekonomik gelişmelerini öğrenmek ve gelecek için sağlıklı öngörüler yapabilmeniz için İbrahim Ekinci'nin hazırladığı haftalık ekonomi bülteni Marjinal Fayda'da ekonomideki genel manzara, piyasalardaki gelişmeler, Dünya'dan ve şirketlerden haberler var.

22 Nisan 2024 - Haftalık Ekonomi Bülteni

Hazırlayan: İbrahim Ekinci

Genel manzara

Hükümetin dezenflasyon programı, henüz belirgin bir iyileşme işareti vermiş değil. Mayıs – Haziran sonrası enflasyondaki düşüş esasta baz etkisiyle gerçekleşecek. Faizler yoluyla sıkılaştırmanın gecikmeli etkileri de aynı dönemde kendini gösterecek.

Kredi kartı harcamaları, perakende verileri iç talebin görece güçlü seyrini sürdürdüğünü gösteriyor. Kamu harcamalarının tam gaz devam etmesi büyük tartışma yaratıyor. Hükümette hiçbir tasarruf olmadığı gibi iş ve icraatlar aynen devam ediyor.

Temmuz'da ara zam yapılmayacağının açıklanmasıyla programın bütün yükünün emekçi – ücretli kesimlerin sırtında sürdürüleceği anlaşılıyor.

Önümüzdeki hafta Para Politikası Kurulu toplantısı var. Faizin değişmeyeceği büyük beklenti. Merkez Bankası Başkanı Karahan da sonradan söylemini kısmen yumuşatsa da ABD’de yabancı yatırımcılara, “Artık faiz artışıyla değil likidite yönetimiyle götüreceğiz” dedi.

Nisan enflasyon verisi, bayram tatilindeki fahiş fiyat uygulamaları nedeniyle beklenenden yüksek gelirse yeni bir faiz artışı da ihtimal dışı değil.

Piyasalar

FAİZ

Mevduat faizlerinde artış sürüyor. 3 ay vadeli TL mevduat faizi yüzde 67 gözüküyor. Ancak çoğu banka özellikle küçük mevduatlara bu faizleri vermiyor. Bankalar kaybetmek istemedikleri müşterilerine daha yüksek faiz teklif edebiliyorlar.

TL faizler şu sıralan en yüksek enflasyon projeksiyonlarına göre bile birkaç puan kazandırıyor. Ayrıca yatırımcı para piyasası fonlarını da tercih edebilir. Bu fonların faizleri de yüzde 50 – 60 arasında değişiyor. Risk almak istemeyen yatırımcılar için uygun bir seçenek.

Ne olur? Yüzde 50’nin üstü faizli TL varlıkları tercih edilebilir. Ancak gözden kaçırılmaması gereken şu: Enflasyon baz etkisiyle düşecek, faizler de bunu izleyerek gevşeyecektir. Bu nedenle, mayıs sonuna kadar yatırım yapmak sonrasında yapmaktan daha avantajlı görünüyor. Yatırımcının faizlerin gevşediği dönemi aşması için 6 aylık veya yıllık vadeyi tercih etmesi uygun olur.

KREDİ

Kredi faizlerinde sadece ihtiyaç kredisinde düşüş oldu. %86’dan, 83’e geriledi. Konut ve taşıt kredileri yükselerek her ikisinde de %45’in üstüne geldi. Ticari kredi faizleri % 66.29’dan %67,42’ye yükseldi.

Ne olur? Yılın ikinci yarısında enflasyonun düşmesi bekleniyor. Yıl sonuna doğru da TCMB’nin faiz indirimine gitmesi ihtimal dışında değildir. Bu gelişmeler haliyle bütün faizleri aşağı çekecektir. Konut, taşıt hariç (bu iki kredi faizleri halen düşük zaten!) ihtiyaç ve ticari kredi faizlerinde kısmen geri çekilme olabilir.

DÖVİZ

Dolar geçen haftayı yüzde 0.48 artışla kapattı. Hafta içinde en düşük 32,26 – en yüksek 33,09 TL arasında dalgalandı. Cumartesi günü itibariyle 32,5 TL seviyesindeydi

Ne olur? Ekonomi yönetimi, kur artışlarını enflasyonun altında tutmak kararında. Bu, enflasyonla mücadelenin en önemli ayaklarından biri. Eğer Ortadoğu’da savaş gibi sert değişimler olmazsa bunu yapabilecek durumu da var. ABD’de faiz indiriminin ötelenmesi, enerji emtia fiyatlarındaki artış, MB’nin rezerv biriktirmeye yönelmesi gibi kuru yukarı iten gelişmeler olmakla birlikte; turizm mevsiminin gelmesi, dış ticaret açığının daralması, yabancı girişi gibi dengeleyici faktörler de devrede. Merkez Bankası piyasa katılımcıları anketine göre yıl sonu dolar kuru tahmini 40,01 lira. Bir önceki tahminde 40,53 TL’ydi.

ALTIN

Ons altın geçen hafta, İsrail’in İran’a karşı saldırı yapacağı ihtimalinin yükselmesi ile birlikte 2.418 dolara kadar çıktı. Ancak İsrail saldırısının “zararsız” seviyede olması ve tarafların tırmandırmama eğilimlerine ilişkin algının artmasıyla fiyatlar 2.324 dolara kadar çekildi. Altın haftayı 2.390 dolardan kapattı. Haftalık getirisi yüzde 2,05 oldu.

Ne olur? FED faizinin daha bir süre yüksek kalacağının anlaşılması altın fiyatlarını gevşetici bir faktör olsa da asıl belirleyen unsur jeopolitik riskler… Bu açıdan bakıldığında savaş riski, kısa vadeli geri çekilmeler, yatışmalara karşın temelde gündemdeki yerini koruyor. Küresel olarak karmaşık ve çok yönlü gerginlik dinamikleri algıyı bozuyor. Bu tablo, altında fiyatlarının yükselme potansiyeli halen devam ediyor.

BORSA

BİST 100, geçen haftayı yüzde 1,23 kayıpla kapattı. Hafta içinde 9.420 – 9.823 aralığında dalgalandı. 9.693 seviyesinden kapandı. Son işlem gününde Fitch’in bir Türkiye paneli düzenleyeceği haberi özellikle banka hisselerine yaradı ve endeksler hareketlendi. İsrail’in İran’a misillemesinin sınırlı kalacağının anlaşılması da gün içi yükselişte etkili oldu.

Ne olur? Fitch’in paneli, Türkiye algısını iyileştirici bir etki gösterebilir. Seçim sonrası tekrar başlayan yabancı girişini destekleyebilir. Endeksin 9.850 seviyelerini görmesi mümkün. Ancak temel olarak gözden kaçırılmaması gereken şu: Döviz değil ancak altın ve TL varlıklar borsaya 2 önemli alternatif olarak ortaya çıkmış durumda. Riskten kaçan küçük yatırımcının bu 2 enstrümana yönlendirmesi beklenir. Bunun yanında bölgedeki jeopolitik risk algısı da borsayı etkileyeceği için kollanması gereken bir faktördür. (Borsa ile ilgili değerlendirmeleri görmek için bkz: Ekonomim Gazetesi’ndeki “İndekste 400 dolar senaryoları güçleniyor” başlıklı haber.)

12 maddede geçen hafta

IMF: BİZ DE OLSAK İZLENEN PROGRAMI TAVSİYE EDERDİK

IMF Avrupa Departmanı Direktörü Alfred Kammer, Türkiye'deki reform programını desteklediklerini söyledi. Türkiye'de yeni bir IMF programına ihtiyaç olup olmadığına ve bu konuda Türk yetkililerle görüşülüp görüşülmediğine dair soruya da Kammer, "Öncelikle yürürlükteki reform programını destekliyoruz. Biz de Türkiye'ye oradaki ekonomi ekibinin izlediği programı tavsiye ederdik. Türkiye'yi desteklemeye yönelik herhangi bir IMF programına ilişkin görüşme yok" dedi.

DÜNYA BANKASI'NDAN KREDİ

Dünya Bankası, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB) ile 416 milyon dolarlık bir kredi anlaşması imzaladığını açıkladı. Kredi, imalat sektörünün zararlı emisyonları azaltmaya yönelik temiz teknolojiler ve süreçleri benimsemesine yardımcı olmayı amaçlayan bir projelerde kullanılacak. DB ile geçtiğimiz günlerde 18 milyar dolarlık finansman anlaşması imzalanmıştı.

FITCH, BANKALARI UYARDI

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, artan kredi kartı borçlanmasının Türk bankaları için bir risk oluşturabileceği uyarısında bulundu. Kuruluşun raporunda, “Hane halkları enflasyonist ortamda alımlarını öne çekmek ve taksitlerle alım maliyetlerini aylara yaymak amacıyla kredi kartı kullanımlarını kayda değer şekilde artırdı. Bireysel kredi kartı kredileri 2023’te %162 büyüdü. Merkez Bankası'nın, tüketici ve kredi kartı kredilerindeki büyümeyi soğutmak için hedeflenen banka düzenlemelerinin yardımıyla daha sıkı finansal koşullar uygulamasını bekliyoruz" denildi.

YABANCI 1 MİLYAR DOLARLIK ALIM YAPTI

Yabancılar, 5 Nisan haftasında net 362,9 milyon dolarlık hisse senedi, 86,4 milyon dolarlık Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) ve 37,5 milyon dolarlık Şirket Borçlanma Senedi (ŞBS) aldı. Böylece yurt dışında yerleşiklerin 22 mart haftasından bu yana net hisse senedi alımı 1 milyar 59 milyon dolara ulaşırken, 3 haftalık periyotlar dikkate alındığında bu durum aralıktan bu yana en güçlü yabancı yatırımcı alımına işaret etti.

EKONOMİ YAVAŞLIYOR, CARİ AÇIK DÜŞÜYOR

Cari açık 2024'ün ilk 2 ayında, geçen seneye göre, %70 azalarak 5,8 milyar dolara geriledi. İlk 2 ayda rezervlerdeki erime ise 12,4 milyar dolar oldu. Cari açık gerilerken rezervlerdeki kuvvetli erimenin ardında, düşük kaynak girişi ve net hata noksan hesabından çıkan 6,9 milyar dolar var. Türkiye ekonomisi dışa bağımlı olduğu için büyüme hızlandığında ithalat artıyor. Cari açıktaki azalma, büyümenin yavaşladığına işaret ediyor.


ASGARİ ÜCRETE YOK, VEKİL MAAŞLARINA VAR

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, asgari ücrete temmuzda herhangi bir ara zammın gündemlerinde olmadığını söyledi. Işıkhan, emekliye de enflasyon ya da sözleşme farkı dışında bir zam yapılmayacağını belirtti. Buna karşın temmuz ayında vekil maaşlarına 43 bin liralık zam yapılacak olması eleştiriliyor. Eğer temmuzda zam yapılmazsa, tüm ücretlilerin alım gücü yıl sonuna kadar yüzde 30 - 35 erimiş olacak.

BELEDİYE BORÇLARI

Yerel seçimlerden sonra devralınan belediyelerin borçları, savurgan harcamaları ve şatafat harcamaları kamuoyunun gündemine geldi. CHP Sözcüsü Deniz Yücel, “22 yıllık AKP iktidarının merkezi yönetimde yarattığı ekonomik tahribat, yerel yönetimlerde de çok ciddi boyutlara ulaşmış durumda. AKP ve MHP'den devralınan belediyelerin borç yükü 100 milyar lira. Kasaları bomboş. İsraf olağanlaşmış. Gereksiz harcama rekoru kırılmış” dedi.


FAHİŞ FİYAT ARTIŞLARINA KARŞI İLK SİVİL TEPKİ

Özellikle bayram tatilinde seyahate çıkanları şaşkınlığa uğratan fahiş fiyat uygulamalarından sonra, yatırım uzmanı İris Cibre’nin çağrısıyla 20 – 21 Nisan tarihlerinde cafe – restoran boykotu başlatıldı. Destek gören bu çağrıya esnaf kesimi tepki gösterdi. Bazı yorumcular, girişimin enflasyonda hükümetin sorumluluğunu sakladığını, hatta hükümet destekli organize iş olduğunu ileri sürdüler.

MÜSİAD BAŞKANI SAVUNMADA

Çok sayıda üyesinin İsrail’le ticaret yaptığı ortaya çıkan MÜSİAD’ın Başkanı Mahmut Asmalı eleştirilerle ilgili şu açıklamayı yaptı:

“MÜSİAD gibi manevi değerleri ön planda tutan hassas işadamlarından oluşan bir kurumu sırf eleştiri konusu yapmak için eleştirenleri art niyetli olarak algıladık. Bizim 14 bin üyemiz var. Yönetim olarak tek tek üyeleri arayıp ‘Sen kiminle ticaret yapıyorsun’ diye sorma yetkimiz yok. Sonuçta devletin izin verdiği bir ticaret yapılıyor, gayrimeşru değil. MÜSİAD’ın hedefe konmasını, seçim öncesi bu kampanyaların koro halinde dile getirilmesini iyi niyetli bulmadık.”

MART AYINDA KONUT SATIŞLARI

Türkiye genelinde konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %0,1 azalarak 105 bin 394 oldu. İpotekli konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %49,0 azalış göstererek 12 bin 880 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %12,2 olarak gerçekleşti. Ocak-Mart döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %53,0 azalışla 27 bin 622 oldu. Yabancılara konut satışları martta bir önceki yılın aynı ayına göre %47,9 azalarak bin 778 oldu.

İNŞAAT MALİYET ENDEKSİ

İnşaat maliyet endeksi, 2024 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre %3,41 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre %70,05 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %4,46 arttı, işçilik endeksi %1,48 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %54,82 arttı, işçilik endeksi %108,98 arttı.

TARIMSAL GİRDİ FİYAT ENDEKSİ

Tarım-GFE'de (2020=100), 2024 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre %3,59 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %11,37 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %49,92 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde %46,51 artış, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde %75,27 artış gerçekleşti.

Bir görüş

Prof. Dr. Hakan Kara:

BURADAN NASIL ÇIKILIR? DURUM TESPİTİ VE ÇÖZÜM ÖNERİSİ


Geçen seçimlerden bu yana, bir önceki dönemin hasarını azaltma konusunda ekonomide doğru yönde bazı adımlar atıldı. Yine de faizleri olması gereken yere çekmek için geç kalınması, para-maliye politikası koordinasyonunda seçim kaynaklı aksamalar ve eski hastalığımız olan seçim öncesi faiz artır(a)mama gibi nedenlerle süreç olması gerektiğinden daha maliyetli ilerliyor. Şu anda enflasyonu ve döviz talebini zapt etmek için gereken faiz epey yukarı çıktı.

Gelinen noktada faizlerin daha yükseğe gitmesi gerekiyor ancak çok yükseltilirse kredi kartları ve KOBİ vb tarafında çıkabilecek sıkıntılarla finansal sistem kötü bir sarmala girebilir. Bu da hareket alanını daraltıyor. Ekonomide büyük bir maliyet yaşamadan buradan çıkmak oldukça zorlaşıyor.

Zor ama imkânsız değil. İlk planda şunlar yapılabilirse önemli bir rahatlama sağlanır ve zaman kazanılır:

Öncelikle TCMB kanunu değiştirilerek üst düzey yöneticilerin görev süresi güvence altına alınmalı. 3-4 yıllık gerçekçi enflasyon hedefleri belirlenmeli. İlk fırsatta faiz artırılıp kur kademeli olarak serbest bırakılmalı. TCMB elinin titremediğini göstermeli ve ne gerekiyorsa yapılacağını ifade etmeli.

Eş zamanlı olarak, verimsiz kamu harcamalarında kesintiler ve (dolaysız) vergi ayarlamaları yapılmalı. Dolaylı vergilere artık pek dokunulmamalı. Vergi harcamaları, teşvik ve destekler kapsamlı olarak gözden geçirilmeli ve sadeleştirilmeli. Yönetilen fiyat ayarlamalarında öngörülebilirliği artıracak ve geçmişe endekslemeyi azaltacak düzenlemeler yapılmalı.

Kredi ve kur piyasasındaki artık kimsenin takip edemediği karmaşık düzenlemeler kademeli olarak geri çekilmeli. Seçici kredi uygulamaları TCMB ve ticari bankalar üzerinden değil bütçe ile ilişkilendirilerek KGF ve kalkınma bankaları üzerinden yapılmalı.

Bunlar yapılırsa kur önce biraz artar sonra makul bir dengeyi bulur. Faizlerin çok yükselmesi gerekmez. Gereksiz karmaşık işlerden ve KKM'den çıkılabilir. Kredi piyasası rahatlar. Rezervler birikir. Enflasyon beklentileri ve dövize hücum kontrol altına alınır. Kur ve altın piyasasını bastırmaya gerek kalmaz. Risk primindeki düşüşle giren uzun vadeli sermaye büyümedeki durgunluğun boyutunu sınırlar.

Daha da önemlisi, her gün kur-faiz konuşmaktan çıkıp enerjimizi daha anlamlı konulara verebiliriz.

Bunları geçen seçimden sonra hızlıca yapabilseydik en fazla %35 faizle bu iş dönerdi. Şu anda faiz indirimini konuşuyor olurduk. Finansal istikrar sorunu yaşamadan, sert bir daralma olmadan enflasyon kontrol altına alınabilirdi.

Şimdi en iyi senaryoda dahi (Avrupa talebinin toparlanması, Fed'in faiz indirmeye başlaması, jeopolitik bir şokun yaşanmaması), bir durgunluk yaşanmadan enflasyon belasından kurtulmak mümkün olmayacak gibi görünüyor.

Vakit aleyhimize işlese de yukarıda tarif ettiğime benzer bir çerçeve ile maliyeti düşürmek mümkün. Zararın neresinden dönülürse kardır.

(Prof. Dr. Hakan Kara'nın X paylaşımından alınmıştır)

Küresel ekonomi

FED'İN FAİZ MESAJI

FED Başkanı Powell’ın, "Son enflasyon datası doğrultusunda Fed'in faiz indirimi yapacak kadar güven hissetmesi zaman alacak" şeklindeki açıklamasının büyük yankısı oldu. Açıklama faiz indirimlerinin beklenenden daha geç başlayacağına yorumlandı. FED’in Finansal İstikrar Raporu'nun nisan sayısında da “inatçı enflasyonun” ve sıkı para politikasının etkilerinin piyasa katılımcıları arasında en çok belirtilen risk olmaya devam ettiği kaydedildi.

LAGARDE: ENFLASYON GÖRÜNÜMÜNE YÖNELİK RİSKLER İKİ YÖNLÜ

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, IMF-DB Bahar Toplantıları kapsamında yaptığı açıklamada, küresel büyüme görünümünün hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasa ekonomilerinde bir miktar iyileştiğini aktardı. Artan jeopolitik gerilimlerin enflasyon üzerinde yukarı yönlü, büyüme üzerinde ise aşağı yönlü risk oluşturduğunu ancak küresel görünüme yönelik risklerin hem ekonomik faaliyet hem de enflasyon açısından genel olarak dengelendiğini belirten Lagarde, AMB’nin enflasyon %2 hedefine sürdürülebilir bir şekilde yaklaştığı yönünde güveninin daha da artması halinde para politikasında gevşemeye gidilmesinin uygun olacağını, faiz oranının seyri konusunda önceden bir taahhütte bulunulmadığını kaydetti.

BOJ'DAN FAİZ ARTIRIMINDA "KUVVETLE MUHTEMEL" VURGUSU

Japonya Merkez Bankası (BOJ) Başkanı Kazuo Ueda, Peterson Enstitüsü'nün ev sahipliği yaptığı bir seminerde yaptığı konuşmada, enflasyonun yükselmeye devam etmesi halinde merkez bankasının " kuvvetle muhtemel" faiz oranlarını artıracağını ve gelecekte bir noktada devasa tahvil alımlarını azaltmaya başlayacağını söyledi. Ueda, enflasyonun yüzde 2 hedefinin "bir miktar altında" kalması nedeniyle merkez bankasının şimdilik gevşek para politikasını sürdürmesi gerektiğini belirtti.

Şirketler

ÇİN, WHATSAPP’I RESMİ OLARAK YASAKLIYOR

Çin hükümeti, WhatsApp'ı resmi olarak engelleme kararı aldı. Çin’deki App Store’dan WhatsApp uygulaması kaldırıldı. “Ajanlık faaliyetlerinde kullanıldığı” öne sürülen mesajlaşma aplikasyonunun büyük bir pazarı kalıcı olarak kaybettiği takdirde büyük bir finansal darbe alacağı konuşuluyor.

NORVEÇ VARLIK FONU 109 MİLYAR DOLAR KAR AÇIKLADI

Norveç Varlık Fonu, yılın ilk çeyreğinde teknoloji hisselerine yaptığı yatırımlardan elde ettiği güçlü getirilerle 109 milyar dolar yatırım karı açıkladı. Fonun ana varlık sınıfı olan borsa portföyü yüzde 9,1 değer kazandı. Norveç Varlık Fonu’nun piyasa değerinin 31 Mart itibarıyla 1.6 trilyon dolar.

GOOGLE’DA İŞTEN ÇIKARMALAR

Google'ın, daha fazla çalışanı işten çıkarma ve bazı ekipleri yeniden yapılandırma kararı aldığı bildirildi. Bir şirket sözcüsünün açıklamasında, şirketin önceliklerine ve önemli fırsatlara yatırım yapıldığına işaret edildi. Google'ı bu fırsatlara göre en iyi şekilde konumlandırmak amacıyla, ekiplerden bazılarının daha verimli olmak ve kaynakları ayarlamak için büyük değişiklikler yaptığı anımsatıldı. Şirket geçen yıl da binlerce çalışanının işine son vermişti.

Podcast