DÖVİZDolar geçen haftayı yüzde 0.48 artışla kapattı. Hafta içinde en düşük 32,26 – en yüksek 33,09 TL arasında dalgalandı. Cumartesi günü itibariyle 32,5 TL seviyesindeydi Ne olur? Ekonomi yönetimi, kur artışlarını enflasyonun altında tutmak kararında. Bu, enflasyonla mücadelenin en önemli ayaklarından biri. Eğer Ortadoğu’da savaş gibi sert değişimler olmazsa bunu yapabilecek durumu da var. ABD’de faiz indiriminin ötelenmesi, enerji emtia fiyatlarındaki artış, MB’nin rezerv biriktirmeye yönelmesi gibi kuru yukarı iten gelişmeler olmakla birlikte; turizm mevsiminin gelmesi, dış ticaret açığının daralması, yabancı girişi gibi dengeleyici faktörler de devrede. Merkez Bankası piyasa katılımcıları anketine göre yıl sonu dolar kuru tahmini 40,01 lira. Bir önceki tahminde 40,53 TL’ydi.
|
IMF: BİZ DE OLSAK İZLENEN PROGRAMI TAVSİYE EDERDİKIMF Avrupa Departmanı Direktörü Alfred Kammer, Türkiye'deki reform programını desteklediklerini söyledi. Türkiye'de yeni bir IMF programına ihtiyaç olup olmadığına ve bu konuda Türk yetkililerle görüşülüp görüşülmediğine dair soruya da Kammer, "Öncelikle yürürlükteki reform programını destekliyoruz. Biz de Türkiye'ye oradaki ekonomi ekibinin izlediği programı tavsiye ederdik. Türkiye'yi desteklemeye yönelik herhangi bir IMF programına ilişkin görüşme yok" dedi. DÜNYA BANKASI'NDAN KREDİDünya Bankası, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB) ile 416 milyon dolarlık bir kredi anlaşması imzaladığını açıkladı. Kredi, imalat sektörünün zararlı emisyonları azaltmaya yönelik temiz teknolojiler ve süreçleri benimsemesine yardımcı olmayı amaçlayan bir projelerde kullanılacak. DB ile geçtiğimiz günlerde 18 milyar dolarlık finansman anlaşması imzalanmıştı. FITCH, BANKALARI UYARDIKredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, artan kredi kartı borçlanmasının Türk bankaları için bir risk oluşturabileceği uyarısında bulundu. Kuruluşun raporunda, “Hane halkları enflasyonist ortamda alımlarını öne çekmek ve taksitlerle alım maliyetlerini aylara yaymak amacıyla kredi kartı kullanımlarını kayda değer şekilde artırdı. Bireysel kredi kartı kredileri 2023’te %162 büyüdü. Merkez Bankası'nın, tüketici ve kredi kartı kredilerindeki büyümeyi soğutmak için hedeflenen banka düzenlemelerinin yardımıyla daha sıkı finansal koşullar uygulamasını bekliyoruz" denildi. YABANCI 1 MİLYAR DOLARLIK ALIM YAPTIYabancılar, 5 Nisan haftasında net 362,9 milyon dolarlık hisse senedi, 86,4 milyon dolarlık Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) ve 37,5 milyon dolarlık Şirket Borçlanma Senedi (ŞBS) aldı. Böylece yurt dışında yerleşiklerin 22 mart haftasından bu yana net hisse senedi alımı 1 milyar 59 milyon dolara ulaşırken, 3 haftalık periyotlar dikkate alındığında bu durum aralıktan bu yana en güçlü yabancı yatırımcı alımına işaret etti. EKONOMİ YAVAŞLIYOR, CARİ AÇIK DÜŞÜYORCari açık 2024'ün ilk 2 ayında, geçen seneye göre, %70 azalarak 5,8 milyar dolara geriledi. İlk 2 ayda rezervlerdeki erime ise 12,4 milyar dolar oldu. Cari açık gerilerken rezervlerdeki kuvvetli erimenin ardında, düşük kaynak girişi ve net hata noksan hesabından çıkan 6,9 milyar dolar var. Türkiye ekonomisi dışa bağımlı olduğu için büyüme hızlandığında ithalat artıyor. Cari açıktaki azalma, büyümenin yavaşladığına işaret ediyor. ASGARİ ÜCRETE YOK, VEKİL MAAŞLARINA VAR
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, asgari ücrete temmuzda herhangi bir ara zammın gündemlerinde olmadığını söyledi. Işıkhan, emekliye de enflasyon ya da sözleşme farkı dışında bir zam yapılmayacağını belirtti. Buna karşın temmuz ayında vekil maaşlarına 43 bin liralık zam yapılacak olması eleştiriliyor. Eğer temmuzda zam yapılmazsa, tüm ücretlilerin alım gücü yıl sonuna kadar yüzde 30 - 35 erimiş olacak. BELEDİYE BORÇLARIYerel seçimlerden sonra devralınan belediyelerin borçları, savurgan harcamaları ve şatafat harcamaları kamuoyunun gündemine geldi. CHP Sözcüsü Deniz Yücel, “22 yıllık AKP iktidarının merkezi yönetimde yarattığı ekonomik tahribat, yerel yönetimlerde de çok ciddi boyutlara ulaşmış durumda. AKP ve MHP'den devralınan belediyelerin borç yükü 100 milyar lira. Kasaları bomboş. İsraf olağanlaşmış. Gereksiz harcama rekoru kırılmış” dedi. FAHİŞ FİYAT ARTIŞLARINA KARŞI İLK SİVİL TEPKİ
Özellikle bayram tatilinde seyahate çıkanları şaşkınlığa uğratan fahiş fiyat uygulamalarından sonra, yatırım uzmanı İris Cibre’nin çağrısıyla 20 – 21 Nisan tarihlerinde cafe – restoran boykotu başlatıldı. Destek gören bu çağrıya esnaf kesimi tepki gösterdi. Bazı yorumcular, girişimin enflasyonda hükümetin sorumluluğunu sakladığını, hatta hükümet destekli organize iş olduğunu ileri sürdüler. MÜSİAD BAŞKANI SAVUNMADAÇok sayıda üyesinin İsrail’le ticaret yaptığı ortaya çıkan MÜSİAD’ın Başkanı Mahmut Asmalı eleştirilerle ilgili şu açıklamayı yaptı: “MÜSİAD gibi manevi değerleri ön planda tutan hassas işadamlarından oluşan bir kurumu sırf eleştiri konusu yapmak için eleştirenleri art niyetli olarak algıladık. Bizim 14 bin üyemiz var. Yönetim olarak tek tek üyeleri arayıp ‘Sen kiminle ticaret yapıyorsun’ diye sorma yetkimiz yok. Sonuçta devletin izin verdiği bir ticaret yapılıyor, gayrimeşru değil. MÜSİAD’ın hedefe konmasını, seçim öncesi bu kampanyaların koro halinde dile getirilmesini iyi niyetli bulmadık.” MART AYINDA KONUT SATIŞLARITürkiye genelinde konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %0,1 azalarak 105 bin 394 oldu. İpotekli konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %49,0 azalış göstererek 12 bin 880 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %12,2 olarak gerçekleşti. Ocak-Mart döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %53,0 azalışla 27 bin 622 oldu. Yabancılara konut satışları martta bir önceki yılın aynı ayına göre %47,9 azalarak bin 778 oldu. İNŞAAT MALİYET ENDEKSİİnşaat maliyet endeksi, 2024 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre %3,41 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre %70,05 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %4,46 arttı, işçilik endeksi %1,48 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %54,82 arttı, işçilik endeksi %108,98 arttı. TARIMSAL GİRDİ FİYAT ENDEKSİTarım-GFE'de (2020=100), 2024 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre %3,59 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %11,37 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %49,92 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde %46,51 artış, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde %75,27 artış gerçekleşti. |
Prof. Dr. Hakan Kara: BURADAN NASIL ÇIKILIR? DURUM TESPİTİ VE ÇÖZÜM ÖNERİSİ Geçen seçimlerden bu yana, bir önceki dönemin hasarını azaltma konusunda ekonomide doğru yönde bazı adımlar atıldı. Yine de faizleri olması gereken yere çekmek için geç kalınması, para-maliye politikası koordinasyonunda seçim kaynaklı aksamalar ve eski hastalığımız olan seçim öncesi faiz artır(a)mama gibi nedenlerle süreç olması gerektiğinden daha maliyetli ilerliyor. Şu anda enflasyonu ve döviz talebini zapt etmek için gereken faiz epey yukarı çıktı.
Gelinen noktada faizlerin daha yükseğe gitmesi gerekiyor ancak çok yükseltilirse kredi kartları ve KOBİ vb tarafında çıkabilecek sıkıntılarla finansal sistem kötü bir sarmala girebilir. Bu da hareket alanını daraltıyor. Ekonomide büyük bir maliyet yaşamadan buradan çıkmak oldukça zorlaşıyor. Zor ama imkânsız değil. İlk planda şunlar yapılabilirse önemli bir rahatlama sağlanır ve zaman kazanılır: Öncelikle TCMB kanunu değiştirilerek üst düzey yöneticilerin görev süresi güvence altına alınmalı. 3-4 yıllık gerçekçi enflasyon hedefleri belirlenmeli. İlk fırsatta faiz artırılıp kur kademeli olarak serbest bırakılmalı. TCMB elinin titremediğini göstermeli ve ne gerekiyorsa yapılacağını ifade etmeli. Eş zamanlı olarak, verimsiz kamu harcamalarında kesintiler ve (dolaysız) vergi ayarlamaları yapılmalı. Dolaylı vergilere artık pek dokunulmamalı. Vergi harcamaları, teşvik ve destekler kapsamlı olarak gözden geçirilmeli ve sadeleştirilmeli. Yönetilen fiyat ayarlamalarında öngörülebilirliği artıracak ve geçmişe endekslemeyi azaltacak düzenlemeler yapılmalı. Kredi ve kur piyasasındaki artık kimsenin takip edemediği karmaşık düzenlemeler kademeli olarak geri çekilmeli. Seçici kredi uygulamaları TCMB ve ticari bankalar üzerinden değil bütçe ile ilişkilendirilerek KGF ve kalkınma bankaları üzerinden yapılmalı. Bunlar yapılırsa kur önce biraz artar sonra makul bir dengeyi bulur. Faizlerin çok yükselmesi gerekmez. Gereksiz karmaşık işlerden ve KKM'den çıkılabilir. Kredi piyasası rahatlar. Rezervler birikir. Enflasyon beklentileri ve dövize hücum kontrol altına alınır. Kur ve altın piyasasını bastırmaya gerek kalmaz. Risk primindeki düşüşle giren uzun vadeli sermaye büyümedeki durgunluğun boyutunu sınırlar. Daha da önemlisi, her gün kur-faiz konuşmaktan çıkıp enerjimizi daha anlamlı konulara verebiliriz. Bunları geçen seçimden sonra hızlıca yapabilseydik en fazla %35 faizle bu iş dönerdi. Şu anda faiz indirimini konuşuyor olurduk. Finansal istikrar sorunu yaşamadan, sert bir daralma olmadan enflasyon kontrol altına alınabilirdi. Şimdi en iyi senaryoda dahi (Avrupa talebinin toparlanması, Fed'in faiz indirmeye başlaması, jeopolitik bir şokun yaşanmaması), bir durgunluk yaşanmadan enflasyon belasından kurtulmak mümkün olmayacak gibi görünüyor. Vakit aleyhimize işlese de yukarıda tarif ettiğime benzer bir çerçeve ile maliyeti düşürmek mümkün. Zararın neresinden dönülürse kardır. (Prof. Dr. Hakan Kara'nın X paylaşımından alınmıştır) |
FED'İN FAİZ MESAJIFED Başkanı Powell’ın, "Son enflasyon datası doğrultusunda Fed'in faiz indirimi yapacak kadar güven hissetmesi zaman alacak" şeklindeki açıklamasının büyük yankısı oldu. Açıklama faiz indirimlerinin beklenenden daha geç başlayacağına yorumlandı. FED’in Finansal İstikrar Raporu'nun nisan sayısında da “inatçı enflasyonun” ve sıkı para politikasının etkilerinin piyasa katılımcıları arasında en çok belirtilen risk olmaya devam ettiği kaydedildi. LAGARDE: ENFLASYON GÖRÜNÜMÜNE YÖNELİK RİSKLER İKİ YÖNLÜAvrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, IMF-DB Bahar Toplantıları kapsamında yaptığı açıklamada, küresel büyüme görünümünün hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasa ekonomilerinde bir miktar iyileştiğini aktardı. Artan jeopolitik gerilimlerin enflasyon üzerinde yukarı yönlü, büyüme üzerinde ise aşağı yönlü risk oluşturduğunu ancak küresel görünüme yönelik risklerin hem ekonomik faaliyet hem de enflasyon açısından genel olarak dengelendiğini belirten Lagarde, AMB’nin enflasyon %2 hedefine sürdürülebilir bir şekilde yaklaştığı yönünde güveninin daha da artması halinde para politikasında gevşemeye gidilmesinin uygun olacağını, faiz oranının seyri konusunda önceden bir taahhütte bulunulmadığını kaydetti. BOJ'DAN FAİZ ARTIRIMINDA "KUVVETLE MUHTEMEL" VURGUSUJaponya Merkez Bankası (BOJ) Başkanı Kazuo Ueda, Peterson Enstitüsü'nün ev sahipliği yaptığı bir seminerde yaptığı konuşmada, enflasyonun yükselmeye devam etmesi halinde merkez bankasının " kuvvetle muhtemel" faiz oranlarını artıracağını ve gelecekte bir noktada devasa tahvil alımlarını azaltmaya başlayacağını söyledi. Ueda, enflasyonun yüzde 2 hedefinin "bir miktar altında" kalması nedeniyle merkez bankasının şimdilik gevşek para politikasını sürdürmesi gerektiğini belirtti. |