Kuyu'daki Türkiye: Kuyu tipi hapishane gerçekleri

Kısa Dalga - Türkiye’de cezaevleri, iktidarların sadece adalet anlayışını değil, yurttaşına bakışını da en çıplak biçimde gözler önüne seren bir ayna işlevi görüyor. Her dönem değişen cezaevi tipleri, aslında değişmeyen bir zihniyetin yeni biçimlerini temsil ediyor: Devletin “güvenlik” adı altında yurttaşından sakladığı yüzünü.

2017’den bu yana inşa edilen “kuyu tipi” cezaevleri, bu aynadaki yansımanın en karanlık hali. Ne kamuoyuna açık bir tartışma var ne de mahpusların ya da insan hakları savunucularının sesine kulak veren bir yönetim. Ancak ihaleler, planlar, bütçeler ve duvarların ardındaki sessizlik, yeni bir rejimin şekillendiğini gösteriyor: Daha derin, daha görünmez, daha izole bir tecrit sistemi.

Canan Coşkun'un kuyu tipi hapishanelere ilişkin Kısa Dalga'da yayınlanan araştırma dosyası, ihale sürecinden infaz koşullarına kadar bir Türkiye resmini ortaya çıkardı.

Hak örgütleri: Kuyu tipi cezaevleri ile bir işkence rejimi sıradanlaştırılıyor

Koğuşlardan hücreye, hücreden kuyuya.... Cezaevlerindeki dönüşüm

Distopik bir sistem: Tahliye olan mahpuslar kuyu tipi cezaevlerini anlatıyor

Kuyu tipi cezaevlerinin ihale gerçekleri: Yöntem aynı, adresler aynı

Kuyu’daki Türkiye: Kuyu tipi cezaevleri gerçeği