Kadınlar için her yer mücadele: Dün konuştuğumuzu bugün konuşamıyoruz

Kısa Dalga - Günümüzde muhafazakarlaşma arttıkça kadınların kazandığı pek çok hak, özgürlük alanı elinden kayıp gidiyor. Her yeni başlık kadınlar için bir mücadele alanı…

Eskiden daha rahat konuştuğumuz konular, bugün dilimizde yabancılaşıyor.

Hatırlar mısınız, televizyon dizilerinde içki içen ve kahkaha atan şen ve seksi kadınlar vardı. Bugün bir kadın karakterin elinde bir kadeh görmek neredeyse imkansızken seksten bahsedemiyoruz bile...

Şimdilerde anneliği kutsayan ve anne olmak istemeyeni kötüleyen roller biçiliyor kadınlara, cefakar anneler kol geziyor dizilerde; evlatların için kendini feda eden asla bir ilişki yaşamayan. Aşık olmayı bile kendine suç gören kadınlar.

Dostluk, yoldaşlık ilişkisine hasret kaldık ekranda, hep birbiri arkasından iş çeviren, birbirini kıskanan kadın rolleri...

İlişki Durumu'nun bu bölümünde toplumun muhafazakarlaşmasıyla kadınların hayatla kurduğu ilişkiye uzandık... Dizilerden yola çıktık ama gerçek hayata dokunduk iletişimci yazar Ayşen Şahin ile...

- Her hak kaybı için sistematik bir politika yürütüldü. Hepimiz o kadar çok şey kaybettik ki, hiçbir zevke tahammülümüz kalmadı…

- Annelik için hep bir kurban rolü verildi, annelere hep üzülünür, bayram reklamlarında da böyledir, anneyi bayramda ziyaret etmezsen hain bir evlatsın... Ama annenin eski sevgilisi yok, hobisi yok, kurban rolü anneye sirayet ediyor, anneliği farklı yaşamak isteyince bariyer geliyor.

- ‘Kadın kadının kurdudur' anlayışının sorumlusu da içinde yaşadığımız ataerkil sistemdir.

Çağrı Sarı'nın sunduğu, Osman Oğuz Çetin’in prodüksiyonunu yaptığı videocastimiz yayında...