'Kaynak transferi derinleşerek sürecek'
Gazeteci İbrahim Ekinci, ekonomide geçen hafta olan biteni anlatıyor ve yorumluyor.
PODCASTİ DİNLEMEK İÇİN PLAY’E TIKLAYINIZ
"Merkez Bankası Para Politikası Kurulu 1,5 puanlık faiz indirimine gitti ve gelecek ay da yine aynı ölçüde bir indirim olacağını duyurdu. Bu gelişme sonrası KKM’deki tavan faizin düşürülmesi, bankalardaki vadeli TL mevduat faizlerinin daha da baskı altına alınması muhtemel. Böylece 'tasarrufu olmayandan olana, küçük tasarrufçudan şirketlere...' şeklinde çalışan kaynak transferinin derinleşerek sürdürüleceği anlaşılmış oldu."
Hükümet, başarısızlığını kabul etmek yerine kur patlayınca “Biz zaten yüksek kur istiyorduk”; enflasyon patlayınca “Biz zaten enflasyona değil büyümeye odaklandık” diyerek yanlış işlerinin sonucu ortaya çıkan arızaları bilinçli bir politikanın sonucuymuş gibi gösteriyor. Şimdi de Bakan Nebati, The Wall Street Journal gazetesine verdiği röportajda, benimsedikleri ekonomi politikası için “Bunun biraz acı verici bir şekilde geçeceğini hesaplamıştık” dedi.
Vadesine 1 yıl kalmış dış borç tutarı 185 milyar dolar ile oldukça yüksek bir seviyeye çıktı. Toplam dış borçlardaki azalmaya rağmen kısa vadeli dış borçların artması, kreditörlerin Türkiye’ye yeni kredi verirken veya mevcut kredileri çevirirken, belirsizlik nedeniyle uzun vadeden kaçtıklarını gösteriyor. Türkiye’nin CDS’si 750 seviyelerinde olduğu için dolar bazında %10 civarında faizle ancak borçlanılabiliyor.
Cumhurbaşkanlığı sistemi, merkezi yönetimin borç stokunu çok hızlı artırdı. 2017’de, yani sistem öncesi yıl 876.5 milyar lira olan borç stoku, sistem döneminde dörde çarparak 3.7 trilyon lira seviyesine geldi. Değişken faizli, TÜFE’ye endeksli borçların payı arttı. Döviz cinsi borçların oranı % 39’dan % 64’e yükseldi. İç borçta faiz yükünün ana parayı geçmesi ile de Türkiye, cumhurbaşkanlığı sistemi döneminde tanıştı.
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.