Beş göstergede ekonomik manzara

Beş göstergede ekonomik manzara
Gazeteci İbrahim Ekinci, Marjinal Fayda'nın bu haftaki bölümünde ekonomide işlerin nasıl kötüye gittiğini madde madde anlatıyor.

Gazeteci İbrahim Ekinci, Marjinal Fayda'da, küresel ve ulusal ekonomiyi anlamak, kararlar alırken sağlıklı öngörüler oluşturabilmek için bir haftanın panoramasını çıkarıyor...

Birçok temel gösterge ekonomide işlerin kötü gittiğini gösteriyor.


PODCASTİ DİNLEMEK İÇİN PLAY'E TIKLAYINIZ

* Türkiye ekonomisinin en sıkıntılı göstergesi yüksek enflasyondur. Yüzde 83.5 TÜİK enflasyon rakamı bile Türkiye’yi dünya sıralamalarına taşıyor. Merkez Bankası’nın (MB) 2022 yıl sonu tahmini %65’e çekildi. Piyasanın tahmini yüzde 70’tir. MB’nin sürekli revize edilen tahminleri temenniden öteye gitmiyor. Özellikle olası kur şokları halinde enflasyonda bütün tahminlerin altüst olma olasılığı bulunuyor.

* Türkiye ekonomisinde sıkıntılı seyreden ikinci önemli gösterge dış ticarettir. Eylül ayında da 10 milyar dolara yakın açık verildi ve yılbaşından bu yana açık 83 milyar doları buldu. Yıl sonunda bu açığın 100 milyar doları geçmesi yüksek olasılık. Bu arada ihracat birim fiyatlarının düşüklüğü, yüksek teknoloji ihracatının düşüklüğü dış ticaretin yapısı ile ilgili kronik sorunlar olarak devam ediyor.


* Türkiye ekonomisinin üçüncü kötü göstergesi cari açıktır. Dış ticaretteki yüksek açığın da etkisiyle bu yıl ocak – Ağustos’ta 39 milyar doları buldu ve geçen yılın aynı dönemindekinin üç katından fazla açık verildi. Yıllık açık 41 milyar dolardır. Yılın geri kalan aylarında gelecek açıklarla yıl sonu itibariyle 60 milyar dolara doğru tırmanması mümkün. Daha kötüsü bu açık aylardır esas itibariyle kaynağı belirsiz bir döviz girişiyle çevriliyor.

* Dördüncü kötü gösterge Merkez Bankası’nın rezerv durumudur. 128 milyar dolar rezerv yakılmasından sonra devam eden süreçte de 100 milyar doların üzerinde rezerv yakıldı. Son durum; MB’nin rezervleri eksi 58.4 milyar dolardadır. Bu büyük bir risk ve kırılganlık alanıdır. Normalde Türkiye gibi bir ekonomide MB’nin 60 – 70 milyar dolar net, 150 – 200 milyar dolar brüt rezervi olması idealdir. Mevcut tablo bunun çok uzağındadır.

* Türkiye ekonomisinin beşinci önemli kötü göstergesinin merkezi yönetimin borç stoku olduğu söylenebilir. Son rakam 3.6 trilyon liradır. Oluşmuş faizlerle birlikte 5 trilyon lira civarındadır. Politika faizleri düşürülürken faiz yükü olağan üstü seviyelere tırmanmaktadır. 2023 bütçesine 550 milyar lira konuldu. Borç stokunun miktarından çok yapısı kritiktir. Stokun yüzde 79’u dövize, enflasyona, altına endekslidir.

* Yap – İşlet – Devret projelerinin garanti yükü ciddi bir hortuma dönüşmüş durumdadır. 2023 bütçesine, yarısı şehir hastaneleri için olmak üzere 102 milyar lira garanti ödemesi konuldu. 2045 yılına kadar her yıl bu miktarların da üzerinde garanti ödemesi yükü gelecek. Halen toplamı 150 milyar dolar, başka bir ifade ile 3 trilyon liraya yakındır. Bütün sözleşmeler döviz cinsinden olduğu için döviz kuru arttıkça bu borç da durduk yerde artacaktır. Buna benzer bir hortum da KKM ile yaratıldı. Şu ana kadar 200 milyar lira civarında kamu kaynağı soğuruldu.

* AKP kendi çarkını çevirmek için ekonomide enkaz alanlar yaratmaktan kaçınmıyor. Faiz yükü, enflasyon, konut fiyatları, kredi piyasası her gün alınan akıl dışı kararlar nedeniyle harap oldu. Sürekli yeni regülasyon geliyor. Hükümet şu aralar bankaları sıkıştırmaya başladı. Daha önce görülmemiş karlar yazan bankalar şimdi düşük faizli tahvil alımına zorlanıyorlar. Bu da yeni bir kırılganlık alanı oluşturmaya aday görünüyor.

Podcast