Türkiye’nin Cannes yolculuğu: Fatih Akın

Türkiye’nin Cannes yolculuğu: Fatih Akın
Yeşim Özdemir, Sinepod podcast serisinde, Cannes Film Festivali’ne katılan ve festivalden ödülle dönen yerli filmleri ve bu filmlerin yaratıcılarını anlatıyor, filmdeki oyuncularla konuşuyor. Sinemaseverlerin ilgiyle dinleyeceği bu podcast serisinin final bölümünde Fatih Akın var.


Almanya’nın Hamburg kentinde dünyaya gelen ve orada büyüyen Yönetmen Fatih Akın da birçok yönetmen gibi, kısa filmle sinema dünyasına giriş yapıyor. 1994 yılında kısa filmle başlayan sinema kariyerinde, aldığı sayısız ödülle başarısını dünyaya duyuran yönetmen, 1998 yılında uzun metrajlı ilk filmi olan Kısa ve Acısız’ı (Kurz und Schmerzlos) çekiyor. Hemen bir yıl sonra “Kısmet” ve onun ardından öyküsü Almanya’dan İstanbul’a dayanan “Temmuz’da” filmlerini çekiyor.

2004 yılında cesur sahneleriyle çok ses getiren filmi Duvara Karşı ile Metin Erksan’ın Sussuz Yaz filminden tam 40 yıl sonra Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı ödülüne layık görülüyor.
Başrol oyuncularından biri olan Meltem Cumbul yönetmenin bu filmle birlikte, uluslararası üne kavuştuğunu dile getiriyor:


“Fatih birçok film yapmıştı Duvara Karşı’dan önce ve filmler hiç bir zaman Türkiye’de satın alınmadı ve gösterilmedi. Müracaat ettiği her alanda, yeni bir sinemacı olarak bi türlü açık bir kapı bulamıyordu. Duvar’a Karşı’ıyı yapma sebebi aslında Türkiye’ye girmek istemesiyken, Duvara Karşı Berlin’de Altın Ayı’yı almasıyla birlikte bütün dünyaya girdi.”


2005 yılında, 58. Cannes Film Festivali’nin uzun metrajlı film yarışması için jüri koltuğuna oturan Fatih Akın’ın, aynı yıl Cannes’da İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek (Crossing the Bridge: The Sound of Istanbul) adlı belgeseli yarışma dışı kategoride, gösterime giriyor.


Yaşamın Kıyısında ile En İyi Senaryo Ödülü

İki yıl sonra yazıp yönettiği Yaşamın Kıyısında (Auf der anderen Seite) filmi, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışıyor. (2007)

Başrollerinde Tuncel Kurtiz, Nurgül Yeşilçay, Nejat İşler gibi başarılı isimlerin bulunduğu Yaşamın Kıyısında filminin öyküsü yine Almanya’dan Türkiye’ye uzanıyor.

Film; çifte kimliklere sahip, kimi zaman batılı kimi zaman da oryantalist görünen karakterlerin birbirleriyle kesişen hikayesiyle Fatih Akın’a 60. Cannes Film Festivali’nde “En İyi Senaryo Ödülü”nü kazandırıyor…




Fatih Akın: “Sinema evrensel görüntü dilidir”

Yönetmenin birçok filminde olay örgüsü; göç, çok kimliklilik, iki kültür arasında sıkışmışlık, bu sıkışmışlık duygusuyla bir yere ait olamama, terk edilen topraklara duyulan özlem ve aidiyet temaları üzerinden kuruluyor. Özellikle Almanya-Türkiye arasında gidip gelen bu hikayeler, kendisi de göçmen olan yönetmenin; yaşamından, köklerinden ve çok kültürlülüğünden derin izler taşıyor…

Verdiği bir röportajda bu çok kültürlülük duygusunu şöyle ifade ediyor:

“Yapım olarak bakarsak Alman yapımı. Belki bir Alman yönetmenimdir. Ama benim yönetmen ruhum bir Türk’ün ruhudur yani. Yani Türk ruhu, Alman yönetmen.. Dünya yönetmeni ne bileyim ya. Uluslararası veya evrensel bir dil. Zaten sinemanın bu olması lazım. Evrensel bir dili olması lazım. Sinema budur yani. Bir dildir yani görüntü dili. Uluslararası görüntü dili. Ben böyle düşünüyorum. Benim filmlerim sadece Almanya’da tutulsa veya sadece Türkiye’de tutulsa o beni mutlu etmez ki”

2009 yılında Aşka Ruhunu Kat, özgün adıyla Soul Kitchen ile yine sinema dünyası için önemli bir festival olan Venedik Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü alıyor.

2012 yılında, Trabzon’un Çamburnu köyünde yapılan çöp arıtma tesisine dikkat çekmek ve köylülerin mücadelesine destek vermek için Cennetteki Çöplük belgeselini çekiyor ve belgesel 65. Cannes Film Festivali’nin özel seçkisinde gösterime giriyor.


Fatih Akın: “Ölüm tehditleri aldım”

Prömiyeri 2014 yılında Venedik Film Festivalinde yapılan The Cut yani Kesik filmi, 1915 Ermeni Tehciri’ni konu alıyor. Senaryosunu Mardik Martinle birlikte yazdığı bu film için Fatih Akın, yaklaşık yedi yıl çalışıyor; araştırmalar yapıyor, kitaplar okuyor. Hatta Erivan’a gidip oradaki insanlarla konuşuyor.
Filmin başrollerinde; ünlü Fas asıllı Fransız caz sanatçısı Hindi Zahra, Cezayir asıllı Fransız oyuncu Tahar Rahim, Türkiyeli oyunculardan Bartu Küçükçağlayan ve Numan Acar öne çıkıyor.

Film başta Türkiye ve Ermenistan olmak üzere birçok ülkede çok tartışılıyor, ağır eleştiriler alıyor. Bu filmle alakalı ölüm tehditleri bile aldığını söyleyen Fatih Akın; Türkiye’de yaşayan; soykırımı tanıyan ve tanımayan iki farklı kesimin de kahramanın öyküsünde kendilerini bulabileceği bir film yaptığını ve Ermenistan’da, Türkiye’de, dünyanın diğer yerlerinde yaşayan Ermenilerin de bu filmde kendi geçmişlerini görme fırsatı tanıdığını belirtiyor.


“Hiç kimse Hrant Dink’i oynamak istemedi”

O yıllarda katıldığı bir televizyon programında kendisine neden bu konuyla alakalı bir film çekmek istediği sorulduğunda şöyle cevaplıyor:

“7 yıl önce, 19 Ocak 2007’de Agos Gazetesi’nin kurucusu olan Türk-Ermeni gazeteci Hrant Dink, Agos Gazetesi’nin önünde silahlı saldırıyla öldürüldüğünde beni derinden etkiledi. Bu suikastle onun yazılarını keşfettim, onun düşüncelerini keşfettim. Ve bu terörizm atmosferini, yani konuyla ilgili, Ermeni Soykırımı ile ilgili muhakkak bir şeyler yapmam gerektiğini, bunu bir filmle kırmam gerektiğini düşündüm.”

Fatih Akın, o dönem Agos Gazetesine verdiği bir röportajda; Hrant Dink’in hayatıyla ilgili bir film çekmek istediğini, projede Hrant Dink’in hayatındaki beş ayrı dönemi, beş ayrı popüler isme oynatacağını söylüyor. Ancak düşündüğü isimlerin belli kaygılarla rolü kabul etmediklerini belirtiyor.
Bu sebeple kendisi de bu projeden vazgeçip Kesik filmine yoğunlaşıyor.


Paramparça: Neo-Nazizm’in yükselişi

Yönetmen Akın, Kesik’in ardından, bir aile dramı olan Paramparça (Aus dem Nichts/In the Fade) filmini çekiyor. Bir terör saldırısıyla ailesini kaybeden bir kadının adalet arayışını izlediğimiz film genel olarak; ırkçılık, Almanya’da yükselişe geçen Neo-Nazizm (Yeni Nazizm) ve çürümüş adalet sistemi gibi konular üzerine yoğunlaşıyor.

Küresel bir Nazi ağının tüyler ürperten bombalı saldırısıyla kocasını ve çocuğunu kaybeden Katya’nın, mahkemelerde yılları bulan adalet mücadelesi sonuçsuz kalınca, Katya, adaleti kendi sağlamaya karar verir.
Filmde, 2000-2007 yılları arasında Almanya’da artan terör saldırılarına da dikkat çekiliyor.


Paramparça ile En İyi Kadın Oyuncu Ödülü

Yönetmen In the Fade yani Paramparça filmiyle 70. Cannes Film Festivalinde Altın Palmiye için yarışmaya layık görülüyor.
2007 yılında, 60. Cannes Film Festivali’nde Yaşamın Kıyısında filmi ile “En İyi Senaryo Ödülü”nü kazandıktan sonra ikinci kere Altın Palmiye için yarışan yönetmen, yine bu ödülü kazanamıyor ancak filmin başrol oyuncusu Diane Kruger bu filmdeki güçlü performansıyla, Cannes’da En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü alıyor.

Fatih Akın’a “Sen bana içimde olduğunu bilmediğim bir güç verdin” diyerek ödülünü alan Diane Kruger, bu filmdeki muhteşem performansıyla herkesi büyülüyor.

Yönetmen Akın, Cannes’da Altın Palmiye Ödülü’nü alamıyor ama 2018’de 75. Altın Küre Ödülleri’nde, En İyi Yabancı Dilde Film Ödülü’nü kazanıyor.

Neredeyse her yıl filmografisine bir yenisini ekleyen Fatih Akın, 2019’da bir seri katil filmi olan Altın Eldiven’i, çekiyor. Yönetmenin ilk korku filmi olma özelliği taşıyan bu filmin ardından yeni projeler için kolları sıvıyan başarılı yönetmenle ilgili bölümümüzü burada noktalıyorum.

Ancak Cannes’da ödül aldığı halde kendisi hakkında pek bilgiye ulaşamadığımız bir ismi anmadan Sinepod’u bitirmek istemiyorum.
Genç yönetmen Rezan Yeşilbaş ve filmi Sessiz

Be Deng: Kürtçe’nin sessizliği

Yönetmen Rezan Yeşilbaş, filmleri Cannes’da da gösterime giren usta Yönetmen Zeki Demirkubuz’a birkaç filminde asistanlık yapıyor. Ve bu asistanlık sürecinin kendisi açısından çok öğretici olduğunu söylüyor.

Kadın Üçlemesi’nin ilk filmi olarak çektiği Hüküm kısa filminin ardından, üçlemenin ikinci filmi olan Sessiz’i çeken genç yönetmen, bir röportajında üçlemenin son filminin konusunun bir kadın cinayeti olacağını söylüyor.

Kürtçe adıyla Be Deng yani Sessiz filmi, yönetmenin çocukluğundan ve babasının tutuklu bulunduğu dönemlerden çokca izler taşıyor.

80’lı yılların Diyarbakır’ında geçen Sessiz’de, Kürtçe konuşmanın yasak olduğu bir dönemde, tutuklu yakınlarını ziyarete giden ve Türkçe bilmedikleri için yakınlarıyla konuşamayan, sessiz kadınları temsilen başrolde Belçim Bilgin’i görüyoruz. Kocası Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklu olan, üç çocuklu bu sessiz kadın, kocasına aldığı bir çift ayakkabıyı yasak olduğu halde adeta zulmün bir başkaldırısı olarak, kocasına vermeyi başarıyor.

Rezan Yeşilbaş, 2012 yılında, Sessiz filmiyle 65. Cannes Film Festivali’nin “Kısa Metrajlı Filmler” kategorisinde Altın Palmiye Ödülü’ünü alıyor….



Cannes bu yıl Temmuz’da düzenlenecek

1946 yılından bu yana, her yıl düzenlenen, Cannes Film Festivali, geçen yıl (2020) Covid-19 salgını nedeniyle iptal edilmiş, sonrasında Ekim ayında 3 gün süren mini bir festival düzenlenmişti.

Bu yıl ise yetmişdördüncüsü düzenlenecek olan festivalin 6-17 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşeceği duyuruldu.

Sinema dünyasının en prestijli festivali, Cannes Film Festivali’nden yolu geçen yerli filmleri ve bu filmlerin yaratıcılarını konuştuğumuz Sinepod podcast serimiz sona erdi.






KAYNAKLAR:

Meltem Cumbul ve Fatih Akın'ın Tanışma Hikayesi (Cüneyt Özdemir)


https://youtu.be/7GDRwVRXE9Q


Yaşamın Kıyısında Fragman::

https://youtu.be/GxBrMrLjnAM


Cannes’da En İyi Senaryo Ödülü’nü aldığı an::

Cannes 2007 - Closing Ceremony


https://youtu.be/tJlcDJHJZW4


FATİH AKIN - FİLM BAŞLIYOR (5)

https://youtu.be/tKdoPaLxZds


Cennetteki Çöplük - Fragman


https://youtu.be/tFYF4PztrZ4


The Cut- Fragman:


https://youtu.be/422YawSR50I


Video Interview Turkish Director Fatih Akin film on Armenian genocide "The Cut"


https://youtu.be/1FjX69AblEA

Wikipedia:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Duvara_Karşı

https://tr.wikipedia.org/wiki/Fatih_Akın

https://tr.wikipedia.org/wiki/Aşka_Ruhunu_Kat

Filmloverss:

https://filmloverss.com/duvara-karsi-hakkinda-mutlaka-bilinmesi-gereken-10-detay/

Hürriyet Gazetesi/Kelebek

https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/keyif/fatih-akin-cok-simartilmistim-simdi-yumruk-yiyorum-27712487


DW Haber:

https://www.dw.com/tr/cannesda-sıra-fatih-akında/a-38989750

Agos Gazetesi:

http://www.agos.com.tr/tr/yazi/10448/fatih-akin-ermenistan-da

http://www.agos.com.tr/tr/yazi/9921/the-cut-olumle-yasam-arasinda

http://www.agos.com.tr/tr/yazi/9852/fatih-akin-bir-yukum-vardi-onu-izleyiciye-biraktim

http://www.agos.com.tr/tr/yazi/9904/fatih-akin-in-intihari

FRAGMAN::

In The Fade - Official Trailer


https://youtu.be/UyjnzhXJlHU




Cannes’ın kazananları - DW Türkçe//Diane’nın ödül anı::


https://youtu.be/UmpavQdY7f4


In the Fade Wins Best Foreign Language Film at the 2018 Golden Globes


https://youtu.be/N2yOxY9MbWc

Show ana haber:
https://youtu.be/vWxc3wr4l8A

24 Tv:
https://youtu.be/8f-cEKTk-Ts

Sessiz Filmi:
https://fb.watch/5kHoLVjUf0/


Ödül anı::
Cannes'da "Sessiz" Kazandı!


https://youtu.be/WR6MycA6uL8

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Podcast