Uludağ’a göz diktiler: Sadece ayı değil Bursa da gidecek!

AKP milletvekillerinin teklifiyle “Uludağ Alan Başkanlığı Kanun Teklifi”, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda 10 Aralık’ta kabul edildi. TBMM Genel Kurulu gündemine gelecek olan teklifle, milli park sınırları içinde tek yetkili olan Tarım ve Orman Bakanlığı ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’nün yetkileri, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve Uludağ Alan Başkanlığı’na devredilmesi planlanıyor.

Ne var ki bu teklif, zaten ağır yapılaşma, sanayileşme ve iklim değişikliğinin pençesindeki Bursa’nın kalbine bir hançer daha sağlamak demek. Benzer bir teklif, 2016’da Göreme için çıkarıldı. Sonuç: Bölge hızla daha da yapılaştı.

Bu haftaki Yeşil Dalga'da gazeteci Mehveş Evin ve ornitolog, sürdürülebilirlik uzmanı Ferdi Akarsu, Uludağ örneği üzerinden korunan alanın ne demek olduğunu, neden yetki kargaşası yaşandığını ve ne yapılması gerektiğini tartıştı.

PODCASTİ DİNLEMEK İÇİN PLAY’E TIKLAYINIZ

Türkiye’de koruma alanlarına dair en büyük sorun, farklı yetki alanlarıyla bölünmesi ve yönetilemez hale gelmesi. Alan Başkanlığı bu bahaneyle teklif edilse de “Ölümü gösterip sıtmaya razı etmenin bir türü”. Zira suyundan havasına, ayısından bitkisine, Marmara’nın gözbebeği olan Uludağ’ın daha fazla talan edilmesi demek.

Dünya, iklim kriziyle mücadele için korunan alanları 2030’a kadar %30’lara çıkarmanın peşindeyken ve Türkiye de bu tahahhüdü vermişken, değil Uludağ’ın Milli Park statüsünden çıkarılması… Varolan koruma alanlarının dört katına çıkarılması gerekiyor.