AKP'li Turan: Biz hala seçimi 18 Haziran'da yapmak istiyoruz

AKP'li Turan: Biz hala seçimi 18 Haziran'da yapmak istiyoruz
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, seçimi halen 18 Haziran'da yapmak istediklerini söyledi.

Genel seçime 6 aydan kısa bir süre kalırken, halen seçimin net tarihi belli değil. İktidarın seçimi haziran yerine mayıs ayında yapabileceği konuşuluyor.

AKP'li Turan, bugünden itibaren hiçbir seçimin 'erken seçim' olarak değerlendirilmeyeceğini belirterek "Seçim dönemi artık başlamıştır. Biz hala 18 Haziran’ı istiyoruz" dedi.

Seçim ne zaman?

Kanal 7’deki Başkent Kulisi programına katılan AKP'li Turan'ın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

* Seçimleri normal zamanı olan 18 Haziran’da yapmak istiyoruz. Ama sınavlar, bayramlar, okulların kapanması, hac dönemi, mevsim şartları gibi faktörleri de göz önüne alarak değerlendiriyoruz. Biz '5 yıldan 5 yıla seçim olsun' dedik ama muhalefet ‘5 senedir her yıl erken seçim olacak’ dedi, ama gördüler ki, 18 Haziran’a birkaç ay kaldı. Bu tarihten sonra hangi ayda olursa olsun adını koymak lazım. Bundan sonra yapılacak hiçbir seçim erken seçim değildir, normal seçimdir. Seçim dönemi artık başlamıştır. Biz hala 18 Haziran’ı istiyoruz. Ancak 6’lı masanın sözcüleri ‘6 Nisan’dan önce yapılacak seçimlere açığız, sonrası için bize gelmeyin’ dediler. ‘Bize gelmeyin’ demek, ‘Meclisten seçim kararını çıkartmayacağız’ demektir, biz de diyoruz ki ‘Bakalım uygun olan tarih hangisiyse, hac mevsimi var, okulların kapanması var, Ramazan ve Kurban bayramları var, hangi tarih uygunsa Cumhurbaşkanımız Anayasanın kendisine verdiği yetkiyle kararı verir. Biz de seçim takvimini başlatalım’ diyoruz. Cumhurbaşkanımız seçim kararı aldıktan sonra bu karar Resmi Gazetede yayımlanacaktır. O yayınladıktan sonra da 60 gün sonraki ilk pazar günü seçim var demektir.

'Kimse vazgeçilmez değil'

* Cumhurbaşkanımızın eli rahatlasın diye, 3 dönem vekillik yapan kim varsa başta şahsımı söylüyorum, bunun uygulanması gerektiğini ifade ediyorum. Bırakın değişelim, dünyanın sonu değil, kimse de vazgeçilmez değil. Ben Çanakkale’de hakkıyla vekillik yaptığımı düşünüyorum. Ama Cumhurbaşkanımız diyorsa ki 3 dönem benim için daha kıymetli bir değerdir, baş göz üstüne. Siyasetten başka hizmet imkanı yok mu? Vekil olmadan hizmet edilemez mi? Partimizin kurullarına çağrıda bulunuyorum, ihtiyaç varsa değişelim, bunu uygulayalım. Yerimize yeni arkadaşlar gelsin

* Bununla birlikte dünyada hiçbir millet demokratik bir kazanımını, aldığı yetkiyi geri vermemiştir. Hiçbir parlamenter sistem krallığa geri dönmedi. Hiçbir başkanlık sistemi parlamenter sisteme geri dönmedi. Bunun hepsi bir kazanımdır. Olmaz ama diyelim ki oldu. Parlamenter sisteme geri geçmek istediler; bu teknik olarak mümkün mü? Şu anda Türkiye’nin en büyük partisi AK Parti değil mi? AK Parti’nin en kötü günü %40. Bunların tüm çalışmaları aslında, Erdoğan’ı bir daha başbakan yapmak için atılan bir adımdır. Yine diyorum, olmaz ama bunların tüm çalışması Cumhurbaşkanımızın kazanamaması ihtimalinden sonra Sayın Erdoğan’ın Başbakan yapılma isteğidir.

'Altılı masa'nın sistemine eleştiri

* (Davutoğlu’nun 'Tüm genel başkanlar Cumhurbaşkanı gibi karar alma süreçlerinde imza yetkisine sahip olacak' sözleri) Şaşkınlıkla izliyorum. Sayın Davutoğlu’nun akademik unvanına da siyasi tecrübesine de bunların yakışmadığını düşünüyorum. Dünyada böyle bir örnek yok. Cumhurbaşkanı en az yüzde 50+1 alacak, buna karşılık yüzde 1 bile alamayan birkaç yeni parti orada oturup ortak imza diyecek, birinin yasal sorumluluğu var, diğerlerinin olmayacak. (...) Yüze 30 alanla, yüzde 50 alanla, yüzde 1 bile almayan aynı imzayı atacak. Bunun adı yüzde 50+1 alarak seçilecek kişiye bir vesayet değil mi? Bunun adı bir tiyatral çalışma değil mi? Niye yüzde 50+1 alan kişi, yüzde 1 bile alamayandan talimat alsın? Bunun dünyada örneği yok. İfade ettikleri, sürdürülebilir bir sistem değil.

HDP kararını doğru buldu

* (AYM'nin HDP'nin seçim yardımını donurması) Bu karar ara bir karardır. Parti kapatmak ya da kapatmama şeklinde esas kararda, Anayasa nitelikli çoğunluğu öngörür. Ancak ara kararda, tedbir kararında bu aranmaz. Dolayısıyla burada oy çokluğu gerekir, yasalara uygun bir karardır. Buna saygı duymak gerekir. Yargının kendi mecrasında yürüttüğü bir konudur. Biz HDP’nin seçmenin kendisine verdiği krediyi değerlendiremediğini görüyoruz, söylüyoruz. Keşke HDP terörle arasına mesafe koysaydı da demokratik bir yolla toplumun tüm taleplerini Meclise taşısaydı. Bir vekilleri teröristin cenazesine katılıyor, bir vekilleri polisten terörist kaçırıyor, bir vekilleri dağda teröristlerle ortaya çıkıyor. Tabii ki yargı da ilgili kurumlar da buna dur diyecektir.

* (İmamoğlu’nun “Gökkubbeyi başlarına yıkarız”, Kılıçdaroğlu’nun “Cehennemin kapılarını açarız” sözleri) Adın Mülayim sert olsan ne olur demişler. Kılıçdaroğlu’nun her tarafı cehennem kapısı olsa ne olur yani? Fakat bu yakışmaz, devlet adabına, devlet adamına. Ne demek cehennem kapılarını açmak? Açın bakalım ne olacak? Savaş mı, darbe mi diyorsunuz? Ne diyorsunuz? Kınıyoruz, yanlıştır, protesto ediyoruz dersiniz. Ama bu tehditler ne oluyor? Sayın Erdoğan, bunlar gibi hakaret ettiği için değil, bir şiir okuduğu için cezaevine girdi. Hiç bunlar gibi yaptı mı? Gökkubbe dedi mi? Cehennem dedi mi? Yeri geldi herkesin haksız, hukuka aykırı bir karar olduğunu bilmesine rağmen, Pınarhisar’a gitti. Bu devlet adamlığıydı. Şimdi ortada fol yok, yumurta yok. Ne cezaevi ne kesinleşen mahkumiyet kararı var ne de infaz var. Ateş olsalar cürmün kadar yer yakarlar. Bundan korkmuyoruz, korkmayacağız. Fakat bu dili, 70 yaşını aşmış, bir ana muhalefet liderine yakıştıramıyorum.

EYT'liler ne zaman maaş alacak

* Turan, önümüzdeki hafta Meclis’te memur ve emekliye verilen zamlar görüşülecek. Daha sonra sözleşmeli personelin kadroya alınması konusu Meclis'e gelecek. EYT’ye ilişkin çalışmalar devam ediyor. En geç Ocak ayı sonunda Meclis’te olur diye düşünüyorum. Şubat ayının ortalarına kadar yasalaşır diye bekliyoruz. En geç Mart’ta ilk maaşlar alınabilir. Şu anki Meclis takvimine göre bunu söyleyebiliriz. (Kısa Dalga)

Politika