İYİP: Başörtüsü ile ilgili getirdiğiniz teklife, kendi önerimizle destek veriyoruz

İYİP: Başörtüsü ile ilgili getirdiğiniz teklife, kendi önerimizle destek veriyoruz
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, 24. madde konusunda “Başörtüsü ile ilgili getirdiğiniz teklife, başını örten ve örtmeyen kadınlara tam bir güvence getirecek olan önerimizle destek veriyoruz. 24. maddeye ilişkin önergemize tavrınız sizin için samimiyet testi olacaktır" dedi. 41. madde ise değişikliğe gerek görmediklerini söyledi.

TBMM Anayasa Komisyonu’nda Anayasa’nın iki maddesinde değişiklik öngören teklifin görüşmeleri başladı.

Teklif, AKP, MHP ve BBP milletvekillerinin imzasıyla Meclis'e sunulmuştu.

Komisyona CHP ve İYİ Parti heyetleri grup başkanvekili düzeyinde katıldı. CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay ve Özgür Özel ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ile İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta da komisyondaki görüşmelere katıldı.

HDP Grubu, "Anayasa'yı her gün çiğneyen, yargıya talimat veren, bu kadar ihlalde imzası olan bir blokla anayasa yapılamaz" diyerek, Komisyon görüşmelerine katılmayacaklarını açıklamıştı.

Ayrıca Yargıtay, Danıştay, bakanlıklar, üniversiteler, Türkiye Barolar Birliği, sendikalar ve derneklerin temsilcileri de komisyon toplantısını takip ediyor.

Komisyon Başkanı Yusuf Beyazıt, teklifin maddelerini aktararak, “Başörtüsünü yasaklayan kanun olmamasına rağmen ülkemizde yıllarca başörtüsü yasaklanmış bir daha asla geri dönmesin istemeyeceğimiz mağduriyetler ortaya çıktı” dedi. Beyazıt, Türkiye’de artık başörtüsü yasağı olmadığını dile getirerek, “Bu konuda bir hukuki düzenleme yapılması gündeme geldiğinde ise çözümün ancak anayasal düzeyde en güçlü teminat sağlanacak düzenleme ile sağlanacağı açıktır” diye konuştu.

Beyazıt, teklifin ikinci maddesinin ailenin korunmasın ilişkin olduğunu kaydederek, “İnsan fıtratına yönelik tehditlerin önünde bir set çekilmiş olacaktır. İki ayrı cinsiyetin, yani kadın ve erkeğin evlenmesi ile kurulacak aile milletimizin teminatıdır” ifadelerini kullandı.

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, “Bugün bu masa etrafından hayır başörtüsü yasak olsun diyen birisinin olmadığını düşünüyorum. Türkiye’de bir kadın ve bir erkek ancak evlilik birliği gerçekleştirebilir. 41’inci maddeye baktığınızda bu hükmün altının çizildiğini söylüyoruz. Kamuoyunda söylenen bir şey var. Sanki aile yeniden tarif ediliyor gibi anlatılıyor. Burada aslında evlilik birliğinin tanımı ifade edilmiş oluyor. Evliliğin kadın ve erkek arasındaki bir müessese olduğunun altı çizilmiş oluyor” dedi.

"AK Parti dişi bir kelime kurdu"

Zengin, kelimelerin dişisi ve erkeği olması halinde AKP’nin dişi olacağını dile getirerek, “Bazı dillerde kelimelerin dişisi erkeği vardır. Türkçede olsaydı, bu kelimelerin dişisi ve erkeği AK Parti dişi bir kelime olurdu. Dişi bir kelime, her şeyiyle” ifadelerini kullandı.

Zengin, CHP’nin kanun teklifine ilişkin “Bunu zaten kanunla yapıyor olmak anlaşılmadığını gösteriyor ama içerik daha da anlaşılmadığını bize gösteriyor. Başörtüsü meselesi bizim için hayati meseledir, bizim için imanidir. Siyaset nedir? Bizi buraya getiren inancımızdır, siyaset bunun yanında esamesi okunamayacak bir şeydir" diye konuştu.

Zengin'in bu sözlerine CHP'li Altay, "Cesaret edemediniz, bizim sayemizde bugüne kadar getirdiniz" yanıtını verdi.

İYİ Parti kendi teklifini sundu

Toplantıda söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, AKP’nin 20 yıldır neden daha önce başörtüsüyle ilgili anayasa değişikliği yapmadığını sorarak, “Başörtüsü meselesi esasında kapanmış bir yaradır. İnancı doğrultusunda hür bir şekilde yaşamak evrensel olarak bireyin en önemli hakkıdır. Yürürlükte olan mevzuat da bunun için yeterlidir. Ne yasal ne de anayasal düzenlemeye ihtiyaç vardır” dedi.

İYİ Parti’nin teklifini açıklayan Usta, şunları söyledi:

“Bizim hazırladığımız öneride, kadınların başını örtme ya da örtmeme özgürlüğü ve giyim tercihleri anayasal güvence altına alınmaktadır. Başörtüsü üzerinden kadınların hiçbir baskı ya da dayatmayla karşılaşmamaları sağlanmaktadır. Ayrıca 24. Maddenin son cümlesinde yaptığımız değişiklikle, yapılan görevin gerektirdiği şekilde giyinme konusundaki tereddütler giderilmektedir. Toplumda sağlık, askerlik, hosteslik, polislik, adalet gibi belli hizmetler için öngörülen kıyafetlerle ilgili olarak da başörtüsü tercihiyle ilgili bir engelleme olmaksızın sıkıntı yaşanmaması sağlanmaktadır.

“Şimdi gelelim 41'inci maddeye. Anayasanın ailenin korunması ve çocuk haklarını düzenleyen 41’ inci maddesi geçmişte üç kez değişikliğe uğramıştır. 2001 yılında maddenin birinci fıkrasının sonuna ‘ve eşler arasında eşitliğe dayanır ibaresi eklenmiş’, 2010 yılında ikinci fıkra olarak ‘Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir’ ve üçüncü fıkra olarak ise ‘Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır’ ibareleri eklenmiştir.

“Türk Medeni Kanunu aileye toplumsal bir olgu olarak bakmış; kanun koyucu toplumun temeli olarak gördüğü aileye; geniş aile ya da çekirdek aile ayrımı yapmaksızın, anayasal düzeyde koruma öngörerek Devlete bu çerçevede ailenin huzur ve refahını koruma görevi vermiştir.

“Özellikle temel hak ve özgürlükler bağlamında getirilen değişikliklerin yeni açılımlar sağlaması gerekir. Burada çocuk gelinleri, küçüğün istismarını, kadına karşı şiddeti, kadın cinayetlerini önleyecek herhangi bir düzenleme söz konusu değildir. Maddeleri değil ilkeleri temel alan; ayrımcılığı değil birleştirmeyi önceleyen, ortak aklı arayan, katılımcı anayasa yapım sürecinden uzaklaşmamalıyız. Teklifle, evlilik birliği ancak kadın ve erkeğin evlenmesiyle kurulabilir ibarelerinin birinci fıkraya eklenmesi öngörülmektedir.”

41. maddede bir değişikliğe gerek olmadığına işaret eden Usta, Türk Medeni Kanunu ve Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun da bu konuda yeterli olduğunu söyledi.

“Başörtüsüne destek veriyoruz”

Usta, şöyle konuştu: “Teklifin genel gerekçe ve maddenin gerekçesinde yer alan, aile ve evlilik kurumunun her türlü tehlike, tehdit ve sapkın akımlardan güçlü şekilde korunmasının, teklifle öngörülen düzenleme ile sağlanmasının mümkün olmayacağı açıktır. Teklifte geçen ‘sapkınlık’ gibi ifadeler objektif değildir, muğlaktır, uygulamada keyfiliğe yol açacak mahiyettedir. Toplumdan bu düzenleme ile ilgili bir talebin ya da uygulamada yaşanan sıkıntının varlığından söz etmemiz mümkün değildir.

“Özetle; başörtüsü ile ilgili getirdiğiniz teklife, başını örten ve örtmeyen kadınlara tam bir güvence getirecek olan önerimizle destek veriyoruz. 24. maddeye ilişkin önergemize tavrınız sizin için samimiyet testi olacaktır. 41. maddeyle ilgili olarak da bir değişikliği gerektirecek toplumsal bir talep veya anayasal bir boşluk görmemekteyiz. Anayasanın 24. ve 41. maddeleri birbirinden tamamen ayrı hususlardır. Birlikte değerlendirilmesinin bir anlamı ve gereği yoktur. Konunun ortaya çıkışı da başörtüsüyle olmuştur ve bununla da sınırlıdır. Toplumsal uzlaşmanın en geniş kapsamıyla oluşması amaçlanmalıdır.”

Teklifin tam metni

Anayasa’da değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi şöyle:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ

MADDE 1- 7/11/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 24’üncü maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

"Temel hak ve hürriyetlerin kullanılması ile kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanılması, hiçbir kadının başının örtülü veya açık olması şartına bağlanamaz.

Hiçbir kadın; dini inancı sebebiyle başını örtmesi ve tercih ettiği kıyafetinden dolayı eğitim ve öğrenim, çalışma, seçme, seçilme, siyasi faaliyette bulunma, kamu hizmetlerine girme ile diğer herhangi bir temel hak ve hürriyeti kullanmaktan ya da kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanmaktan hiçbir surette yoksun bırakılamaz. Bu nedenle kınanamaz, suçlanamaz ve herhangi bir ayrımcılığa tâbi tutulamaz. Alınan veya verilen bir hizmetin gereği olan kıyafet söz konusu olduğunda Devlet, ancak dini inancı sebebiyle kadının başını örtmesini ve tercih ettiği kıyafetini hiçbir surette engellememek şartıyla gerekli tedbirleri alabilir."

MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 41 inci maddesinin kenar başlığı "I. Ailenin korunması, evlilik birliği ve çocuk hakları" şeklinde ve birinci fıkrasında yer alan "temelidir ve" ibaresi "temelidir. Evlilik birliği, ancak kadın ile erkeğin evlenmesiyle kurulabilir ve" şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 3- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halkoyuna sunulması halinde tümüyle oylanır.” (ANKA)

Gündem