Bir montun fiyatı nasıl 1000 liraya yükseldi?

Bir montun fiyatı nasıl 1000 liraya yükseldi?
Tekstil üreticisi Özkan Karaca anlatıyor: “Bu yılın başında fabrikada 185 bin lira ödediğim elektrik faturasını bu ay 1 milyon 285 bin lira olarak ödedim. Fiyatlar aslında yüksek değil. Halkın alım gücü yok oldu. Turistler olmasa yandık..."

Tüketicilerin yılbaşından sonra asgari ücret artışı ve diğer maliyetler sebebiyle hazır giyimde yeni bir zam dalgasıyla karşılaşması bekleniyor. Çevrimiçi alışveriş platformlarında bir kabanın 36 ay vadelik banka kredilerine uygun şekilde satılması gündem olmuştu.

Cumhuriyet yazarı Jale Özgentürk de bugün yayımlanan köşe yazısında bu konuyu ele aldı. "Geçen yıl 250 lira olan mont, bu yıl 1000 TL’den başlıyor. Botlar da yine bin lirayı bulmuş durumda. Alışveriş merkezlerindeki giyim etiketleri çok yaygın tabirle “El yakıyor...” TÜİK’in verilerine göre en çok fiyat artışı yüzde 8’le hazır giyim ve ayakkabıda gerçekleşmiş" diyen Özgentürk, Türkiye'nin bir pamuk ülkesi olduğunu hatırlatarak özetle şunları yazdı:

" Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık’ın verdiği bilgiye göre, Türkiye’de pamuk ekim alanları geçen yıl 350 bin hektarken bu yıl yüzde 30 artarak 450 bin hektara çıkmış. Lif pamuk üretiminin ise 1 milyon tonu bulması bekleniyor.

Ancak Türkiye’nin ihtiyacı 2 milyon ton. Yani Türkiye’de üretim artmasına rağmen, net ithalat bağımlısı bir ülkeyiz.

Uzun yıllar pamuktan uzak duran Türk çiftçisini bu yıl yeniden bu ürüne yönelten ise dünyada artan fiyatlar oldu. Pamuk geçen yıl 1.33 dolara kadar çıkınca üretim de arttı. Ancak bu mutluluk uzun sürmedi, dünya fiyatları tüm emtialarda olduğu gibi bugünlerde pamukta da geriledi. Dün itibarıyla pamuk fiyatı 0.87 dolar civarındaydı.

Özkan Karaca önemli tekstil üretici ve ihracatçılarından biri. Pamukta Türkiye’nin ihtiyacının tamamını karşılayabilecek kadar üretim imkânına sahip olduğunu söylüyor. Bunun yolunun ise doğru stratejiden geçtiğine işaret ediyor. Hem pamuk üretiminin artması hem de hazır giyim üreticisinin dışa bağımlılıktan kurtulması, cari açığın azalması için mutlaka üreticinin desteklenmesi gerektiğini söylüyor.

Bir tekstil üreticisi olarak çarşı pazardaki fiyatların neden bu kadar yüksek olduğunu da soruyorum Karaca’ya ve şunları söylüyor:

“Bu yılın başında fabrikada 185 bin lira ödediğim elektrik faturasını bu ay 1 milyon 285 bin lira olarak ödedim. Ekonomi iyi yönetilmiyor. Sorunların kaynağında maliyet artışı var. Dünyada görülmeyen ekonomi politikaları uygulanıyor.”

Dövize çevrildiğinde Türkiye’de bin liraya satılan montun 54 Avro olduğunu da hatırlatan Karaca, “Fiyatlar aslında yüksek değil. Halkın alım gücü yok oldu” diyor ve ekliyor “Vatandaş alamıyor, turistler de olmasa yandık!”

Yazının tamamı

Ekonomi