Erdoğan'dan 'yargıda Can Atalay krizi' açıklaması: Bu tartışmada taraf değil hakem konumundayız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının 85'inci yıl dönümü dolayısıyla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından Saray'da düzenlenen anma törenine katıldı.
"Sosyal medya Atatürkçüleri" diyerek muhalefeti hedef aldığı konuşmasında Gazze ve ekonomiye dair mesajlar veren Erdoğan'ın gündeminde yargıdaki Can Atalay krizi de vardı. Daha önceki açıklamasında Anayasa Mahkemesi'nin art arda yanlış kararlar verdiğini belirten Erdoğan, bugünkü konuşmasında ise "taraf değil hakem konumunda olduklarını" söyledi ve yüksek yargı temsilcileri ve hukukçularla konuyu görüşeceklerini belirtti.
DHA'nın haberine göre Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, Atatürk'ü anarak, "Coğrafyamızda, Selçuklu'dan Osmanlı'ya devrolan istiklal bayrağı, 1923'ten itibaren Cumhuriyet ile dalgalanmayı sürdürmektedir. Bu vesileyle Cumhuriyetimizin kurulması, gelişmesi, büyümesi için gayret gösteren herkesi bir kez daha şükranla anıyorum. Gazi Mustafa Kemal'in vasiyeti olan, ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma mücadelesini, milli mücadele ruhuyla sürdürüyoruz. Cumhuriyetimizin yeni asrına Türkiye Yüzyılı adını vermemiz işte bu anlayışladır" dedi.
"Sosyal medya Atatürkçüleri"
Cumhuriyetin son 21 yılında "asırlara bedel, demokrasi ve kalkınma atılımını" hayata geçirdiklerini savunan Erdoğan, "Dillerinden Atatürk'ü ve Cumhuriyet'i düşürmeyenlerin geçtiğimiz bir asırda ülkemize neler kazandırdıkları, neler kaybettirdikleri milletimizin hafızasında mevcuttur. Türkiye, dün "gardrop Atatürkçüleri" bugün de "sosyal medya Atatürkçüleri" olarak ifade edebileceğimiz kesimden çok çekmiştir. Kavramların, kişilerin ve hassasiyetlerin istismarı dışında hiçbir icraatları olmayan bu mirasyediler, dün olduğu gibi bugün de sağa sola savruluyor. Öyle ki bu sıfatları terör örgütlerinden emperyalistlere, kendi ülkelerine düşman kim varsa herkesin dümen suyuna girmenin şemsiyesi yapacak kadar kontrolü kaybetmiş durumdalar" diye konuştu.
Erdoğan, "bu kesimin giderek marjinal hale geldiğini" söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhuriyetimizi siyasi, diplomatik, ekonomik, askeri olarak tarihinin en güçlü seviyesine getirmek nasıl bize nasip olduysa, inşallah Türkiye Yüzyılı'nın yükselişini de hep beraber göreceğiz. Vefat yıl dönümünde Atatürk'ü gerçek manada anmanın ve mirasına sahip çıkmanın işte böyle olacağını düşünüyoruz" dedi.
"Nükleer silah tehditleri sabrımızı zorluyor"
Konuşmasında İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına da değinen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bütün dünyanın gözü önünde bir felaket, bir facia, bir insanlık suçu yaşanıyor. Filistin halkının binlerce yıldır yaşadığı topraklarını zorla gasp edenler, bunun üzerinde geçmişi 75 yılı ancak bulan ve meşruiyetini bizzat kendi faşistlikleriyle tartışmalı hale getirdiği bir devlet inşa etmeye çalışıyor. Bununla da yetinmiyor, ülkemiz topraklarını da içeren 'vadedilmiş topraklar' hezeyanıyla nükleer silah kullanma tehditleriyle sabrımızı zorluyorlar. Sahip oldukları teknolojik üstünlüğe ve uyguladıkları ahlaksız zorbalığa rağmen daha Filistin'in masum çocuklarıyla, kadınlarıyla ve yaşlılarıyla baş edemeyenlerin bu ham hayalden uyanacakları günler yakındır. Henüz doğmamış bebeklerden masum çocuklara, masum kadınlara ve erkeklere kadar on binlerce insanın, yitip gidip giden canların hesabı elbette sorulacak. Neredeyse bir asırdır hastalıklı bir fanatizm uğruna, milyonlarca insanın maruz kaldığı zulmün hesabı elbette sorulacaktır. Bu zalimlerin her biri ve onlara verdikleri destekle aynı suça ortak olanlar, önce insanlık vicdanında, ardından tarih önünde mutlaka yargılanacaktır. Türkiye olarak bu işin öncülüğünü tüm platformlarda biz yapacağız."
"AB, Türkiye'nin kapısını çok çalacak"
Avrupa Birliği'yle ilişkilerde mesafe kat edilememesinin sebebinin, "birlik üyesi kimi ülkelerin Türkiye'ye karşı husumet içeren tavırları" olduğunu savunan Erdoğan, "Avrupa Birliği, içine düştüğü stratejik körlükten kurtulma umudunu giderek yitirmektedir. Umudunu giderek yitiren Avrupa Birliği, Türkiye'nin kapısını çok çalacaktır" ifadelerini kullandı.
"Orta gelirlinin kayıplarını telafi etmek boynumuzun borcu"
Erdoğan, ekonomiye de değinerek, "Özellikle enflasyonun yol açtığı hayat pahalılığını çözmekte kararlıyız. Bu süreçte, refahı aşınanlar ve orta gelirli kesimlerin kayıplarını telafi etmek de boynumuzun borcudur" diye konuştu.
Yargıda Can Atalay krizi: Taraf değil hakem konumundayız
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeminde yüksek yargıda tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay konusunda yaşanan kriz de vardı.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Elbette her kurum gibi yargı kurumlarının da kararları tartışılabilir. Türkiye'de yüksek mahkemeler dahil, hiçbir organ, hiçbir kurum eleştirilemez değildir. Geçmişten beri bizim de Anayasa Mahkemesi'nden Yargıtay ve Danıştay'a kadar hemen her yargı merciinin eleştirdiğimiz kararları oldu. Ancak bu defa farklı bir sorunla karşı karşıyayız. Anayasanın 104'üncü maddesi, Cumhurbaşkanı olarak bize yürütmenin başı olma yanında, devlet başkanı sıfatıyla devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin etme görevi de vermektedir. Dolayısıyla biz bu tartışmada taraf değil, hakem konumundayız.
"Yürütmenin başı ve ülkenin en büyük siyasi partisinin genel başkanı olarak yaptığımız ve yapacağımız değerlendirmeler bu konumumuzun gereğini yerine getirmemize asla mani değildir. Yargının iki kurumu arasındaki yetki tartışmasının çözüm yeri Anayasa'dır, yasalardır. Ancak anlaşılan o ki mevcut Anayasamız ve dolayısıyla ona göre şekillenen yasalarımız bu konuda da yetersiz kalmaktadır."
"Yeni anayasa hayati bir konu"
Yaşanan tartışmaların, Türkiye'yi bir an önce yeni bir Anayasa'ya kavuşturma ihtiyacını ortaya çıkardığını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yeni Anayasa meselesini ısrarla gündemde tutmamızın günlük siyaset söylemi değil, hayati bir konu olduğu bu vesileyle herhalde daha iyi anlaşılmıştır. İnşallah bu hususta Meclis'te gereken anlayış birliğine ulaşılarak yeni Anayasa çalışmaları en kısa sürede başlatılır.
"Yüksek yargı temsilcileri ve hukukçularla görüşeceğiz"
"Tabii bu arada biz de devletin başı olarak kurumlarımız arasındaki görüş ayrılığının bir Anayasa ve sistem krizi haline dönüşmesinin önüne geçecek adımları süratle atacağız. Hem yüksek yargı kurumlarımızın temsilcileriyle hem bu konuda etkinliği herkesçe kabul edilen hukukçularımızla görüşerek, meseleye bir hal yolu muhakkak bulacağız. Gerekirse, Anayasa ve yasa değişiklikleri dahil, tüm yöntemleri kullanarak tekrar böyle bir tartışmanın ortaya çıkmaması için gerekenleri yapacağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, Yargıtay'ın Can Atalay kararını desteklerken, "Anayasa Mahkemesi bu noktada maalesef birçok yanlışları da arka arkaya yapar hale geldi" demişti.
Erdoğan, Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi gerektiğine işaret etmişti. (Kısa Dalga)
Erdoğan'dan Yargıtay'ın Can Atalay kararına destek, eleştiren AKP'lilere tepki: Vekilliği düşürülsün
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.