Fincancı soruşturmasında büyük dezenformasyon: Ne kitap soruldu ne ata yadigarı mermiler

Fincancı soruşturmasında büyük dezenformasyon: Ne kitap soruldu ne ata yadigarı mermiler
TTB Başkanı Fincancı’nın savcılık ifadeleri, soruşturma sürecinde ana akım medya ve sosyal medya aracılığıyla dezeformasyonun tipik örneğinin sergilendiğini ortaya koydu. Fincancı’ya savcılıkta, ne “örgüt dokümanı” olarak yansıtılan kitap, ne de silahlı bir yapıyla bağlantı kurulmaya çalışılan ata yadigarı mermiler soruldu. Fincancı, “Suçlanmasına konu olan videodaki görüntülerin Kuzey Irak’a ait olduğunu videoyu izledikten sonra öğrendiğini, sözlerinin bir ön değerlendirme olduğunu” söyledi.

ERSAN ATAR

Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın savcılık ifadeleri, soruşturmanın büyük bir dezenformasyon ortamı içinde yürütüldüğünü ortaya koydu. Fincancı’ya savcılıkta, ne “örgüt dokümanı” olarak yansıtılan kitap, ne de silahlı bir yapıyla bağlantısı kurulmaya çalışılan ata yadigarı mermiler soruldu. Fincancı ifadesinde, “Suçlanmasına konu olan videodaki görüntülerin Kuzey Irak’a ait olduğunu videoyu izledikten sonra öğrendiğini” ve “Medya TV’deki sözlerinin de bir ön değerlendirme olduğunu” söyledi.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK operasyonlarında kimyasal silah kullandığı yönündeki sözleri nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan ve ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından sonra gözaltına alınıp bugün de tutuklanan Şebnem Korur Fincancı’nın ev araması ve sonrasında yapılan yayınlar tartışma yaratmıştı. Ana akım medya ve sosyal medyada, Fincancı’nın evinde bulunan Bejan Matur’un “Dağın Ardına Bakmak” kitabı örgütsel doküman olarak yansıtılmıştı. Yine aynı şekilde yayın ve sosyal medyadaki paylaşımlarda, hatta devlet yetkililerinin açıklamalarında, evinde bulunan ve asker olan dedesi ile babasından yadigar kalan mermiler, Fincancı’nın silahlı bir bağlantısının işareti olarak gösterilmeye çalışılmıştı.

Fincancı’nın bugün çıkarıldığı ve ardından tutuklandığı savcılıkta verdiği 4 sayfalık ifade metni, savcılığın bu konularda Fincancı’ya hiçbir soru sormadığını, bulunan kitap ve mermilerin soruşturma ile hiçbir ilgisinin olmadığını ortaya koydu. Fincancı’nın ifadesinde sadece Medya TV’de yayınlanan görüşleri ve bununla bağlantılı sorular yer aldı.

İŞTE O İFADE

Kısa Dalga’nın ulaştığı 4 sayfalık ifade metnine göre, Şebnem Korur Fincancı; Medya TV’nin PKK ile bağlantısı olup olmadığını, hekim olarak da ilgilenmediğini belirti. Fincancı, Medya TV’nin yayını için de “Sormuş olduğunuz incelenen görüntüler kapsamındaki kimyasal, toksik ve zehirli gazlarla ilgili yorum bir ön değerlendirmedir” dedi. Fincancı’nın ifadesinin önemli bölümleri şöyle:

MEDYA TV’DEN TANIMADIĞIM BİR KİŞİ BENİ ARADI: Ben 19 Ekim tarihinde Almanya'nın Berlin şehrinde bir konferansa katılmak için bulunduğum süre zarfında beni Medya Haber TV'den şahsen tanımadığım bir kişi sabah saatlerinde aramak suretiyle Medya Haber TV'ye canlı bağlantı yapmam için bana ulaştılar. Benim cep telefonu numaram herkeste olduğu için numaramı nereden aldıklarını bilmiyorum.

PKK İLE BAĞLANTILI MI BİLMİYORUM, İLGİLENMİYORUM DA: Söz konusu haber kanalının PKK silahlı terör örgütüyle bir irtibatı olup olmadığıyla hekim olarak bilmiyorum ve ilgilenmiyorum da.

GÖRÜNTÜLERİ BİR MESLEKTAŞIM GÖSTERDİ, YORUMUM ÖN DEĞERLENDİRMEDİR: 18 Ekim 2022 tarihinde Almanya da Roza Lüksemburg Vakfının "Cezaevi Ve İnsan Hakları" konulu bir konferansında yine nerenin vatandaşı olduğunu bilmediğim, o ortamda tanıştığım bir meslektaşım içinde bulunduğum hekim arkadaşlarıma bir video gösterdi. Bizler bu videoyu izleyip karşılıklı fikir alış verişlerinde bulunduk. Benim Medya Haber Tv'de canlı yayında yaptığım bağlantı öncesinde video hakkında böyle bilgi sahibi oldum. Bana sormuş olduğunuz incelenen görüntüler kapsamındaki kimyasal, toksik ve zehirli gazlarla ilgili yorum bir ön değerlendirmedir. 18 Ekim 2022 tarihinde hekimler arasında yapmış olduğumuz video değerlendirmesi ile 19 Ekim 2022 tarihinde canlı bağlantıya çağrılmam arasında bir irtibat yoktur. Benim yaptığım bu ön değerlendirme de de herhangi bir kurum ve kuruluşa müracaatımız olmuyor.

MEDYA TV İLE ÖNCESİNDE DE GÖRÜŞMEDİM: Ekranda görünen kulaklık ile yapmış olduğum bağlantıda ben karşıda sadece spikerin yüzünü görmekteydim. Benim haricen bir cep telefonuyla bir görüşmem olmadı. Doğrudan Skype üzerinden bağlandım. Kapatmam suretiyle bağlantım sonlandı. Kalmış olduğum otelin odasında otelin interneti ile bu bağlantıyı sağladım. Benim bundan önce Medya Haber TV gibi kimyasal silah kullanımına ilişkin canlı bağlantım olmamıştır.

BU KONULARDA BİLİMSEL ÇALIŞMALARIM VAR: Yine kimyasal silahlar üzerinde Türk Tabipleri Birliği bünyesinde oluşturulan, Adli Tıp Uzmanları Derneği’nin de aralarında bulunduğu 20 branş derneği tarafından "Kimyasal Silahlar Gösteri Kontrol Ajanları" ve "Kimyasal Gösteri Kontrol Ajanlarıyla Temas edenleri Sağlık Sorunlarını Değerlendirme Raporu" isimli iki ayrı kitabın hazırlanmasında bizzat aktif olarak rol almıştım. Ayrıca Forensic Science International dergisinde bu konuda bilimsel makale ve yayınları da mevcuttur. 2012 yılında Bahreyn'de 2016 yılına kadar Galatasaray Üniversitesinde Hukuk Fakültesi öğrencileriyle otopsilere katıldım. Soruşturma konusu olayla ilgili olarak kimyasal gazlara ilişkin biber gazı, siyen gazı, siyester ve göz yaşartıcı gazlar nedeniyle yaşanan olaylara ilişkin otopsilere katılmışlığım vardır. Bu olaylara ilişkin örnek almışlığımız da vardır. Yine bu konuda otopsisi önce yapılıp değerlendirme için bize başvurulduğu durumlarda vardır.

GÖRÜNTÜLERDEKİ YERİN KUZEY IRAK OLDUĞUNU SONRA ÖĞRENDİM: Ben Kuzey Irak yerini IPPNW raporunda okumak suretiyle öğrendim. Kapalı bir alan olduğu anlaşılıyordu ve rapor kapsamında Kuzey Irak'ta olduğundan bir bilgimiz rapor kapsamında yoktur. Bu hususu da yine yukarıda belirtmiş olduğum gibi 18 Ekim 2022 tarihinde videonun izlendiği hekim arkadaşlarımın grubunda söylemiştir. O arkadaşlarda IPPNW grubuna üyedir.

BEN HABER İZLEMEM: Benim Medya haber TV’de canlı bağlantı için arayan kişiyi tanımıyordum. Yine söz konusu yayın kuruluşunun PKK silahlı terör örgütünün irtibatlı ve geçmiş haberlerini, yayınlarını bilmiyorum. Çünkü ben hiç haber izlemeyen, hatta kendi bağlantı yaptığım programları da sonrasında izlemeyen bir insanım.

TÜM BU SÜREÇ ÇOK YORUCUYDU: İstanbul’dan Ankara'ya getirildim. Sonrasında kolluktaki savunmam gece çarşamba gününe sabaha karşı 01:00 sularına kadar devam etti. Sonrasında 05:45 gibi emniyetten çıkarılarak adliyeye geldim. Tüm bu süreç benim için çok yorucuydu. Bu kapsamda üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum, suçsuzum.

Özel Haber