Hanefi Avcı avukat oldu, Süleyman Soylu'ya karşı hukuk mücadelesi başlattı

Hanefi Avcı avukat oldu, Süleyman Soylu'ya karşı hukuk mücadelesi başlattı
Gazeteci Barış Pehlivan, eski İstihbarat Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı'nın avukat olduğunu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya karşı hukuk mücadalesi başlattığını yazdı.

Eski Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi (KOM) Daire Başkanı, İstihbarat Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı'nın kariyerine avukat olarak devam ettiği ve rütbesini, silah ruhsatını ve pasaportunu alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya karşı dava açtığı ortaya çıktı. Bu bilgiyi Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan bugün yayımlanan köşe yazısında aktardı. "Bilmiyordum, yeni öğrendim. Meğer Hanefi Avcı avukat olmuş. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1981’de mezun olan Avcı, 2020’nin son günlerinde stajını yapmış. 66 yaşındaki emekli Emniyet müdürü şimdi İstanbul Barosu’na kayıtlıymış" diyen Pehlivan özetle şu bilgileri verdi:

"Görüyorum ki Hanefi Avcı yeni avukatlık kariyerine çetin bir mücadeleyle başladı. Zira kendisinin rütbesini, silah ruhsatını ve pasaportunu alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya karşı bir hukuk savaşının içine girdi.

Hatırlayın, Avcı FETÖ ve PKK ile ilişkilendirilerek bu cezayı aldı. Ancak ona göre bu bir kılıftı. Aslında Soylu’yu kastederek “Devlet yetkililerinin önemli suçlara karışmış kişilerle fotoğraflarının olması makul değil” demesinin bedelini ödüyordu.

Bu köşede üç ay önce okudunuz: Başına gelenlerle ilgili Avcı önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kapısını çaldı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş hakkında suç duyurusunda bulundu. İki ismin de görevini kötüye kullandığını, kendisine iftira attığını söylüyor ve cezalandırılmasını istiyordu.

Yetmedi, Cumhurbaşkanlığı’na hem bir şikâyet dilekçesi hem de Erdoğan’a açık bir mektup yazdı. Duydum ki Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise tartışma yaratacak bir karara imza attı. Başsavcı vekili Halil Maçkaya iki sayfalık kararında şunları yazdı:

“Olay Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bakanlık görevleri ile ilgili işlerden kaynaklanıyor. Bakanlar hakkındaki görevlerinden kaynaklanan isnatlara ilişkin soruşturma yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ait. Cumhuriyet Başsavcılığımızın Bakanlar hakkında görev suçları ile ilgili soruşturma ve kovuşturma yapma yetkisi bulunmuyor. Açıklanan nedenlerle; şikâyet edilen Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yönünden Cumhuriyet Başsavcılığımızın soruşturma ve kovuşturma yetkisinin olmaması nedeniyle dilekçenin işleme konulmamasına, kesin olarak karar verildi.”

Başsavcılık Avcı’nın Soylu hakkındaki şikâyetini tozlu raflara kaldırdı. Bilmeyenler için ilk bakışta sanki her şey hukuka da uygun görünüyordu. Lakin danıştığım hukukçulara göre büyük bir gariplik vardı bu kararda. Yeni sisteme göre bir bakanın işlediği suçtan ileride dahi yargılanmasının önünü kapatıyordu.

Avcı da böyle düşünüyor olacak ki başsavcılığın Soylu şikâyetini ortadan kaldıran bu kararına karşı mücadele yoluna girdi. Her ne kadar “Kararımız kesindir” denilse de Ankara Sulh Ceza Hâkimliği’ne itiraz etti.

Avcı’nın beş sayfalık dilekçesini okudum. Özetle diyordu ki:

1- Savcının bu şikâyette “dilekçenin işleme konulmaması” diye bir yetkisi yok.

2- Savcılığın görevsizlik kararı vererek Süleyman Soylu hakkındaki dosyayı Adalet Bakanlığı aracılığı ile görevli TBMM’ye göndermesi gerekirdi.

3- Yargı karaları kanunlarda açıkça sayılan çok özel durumlar haricinde itiraz ve üst yargı mercilerinin incelemesinden geçmeden kesinleşemez."

Yazının tamamı

Gündem