Kandilli Rasathanesi'nden son açıklama: Görüşümüz Düzce'deki depremin Marmara depremini tetiklemeyeceği yönünde

Kandilli Rasathanesi'nden son açıklama: Görüşümüz Düzce'deki depremin Marmara depremini tetiklemeyeceği yönünde
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener "Bizim için sürpriz olan bir deprem değil. Bu depremin artçıları yaklaşık bir hafta içerisinde azalarak sönümleneceği düşüncesindeyiz. Bu depremin Marmara depremini etkileyip etkilemeyeceği merak konusu. Bizim genel görüşümüz Marmara depremini tetiklemeyeceği yönünde" dedi.

Düzce'de meydana gelen deprem İstanbul'da beklenen depremi de gündeme getirdi. Uzmanlar, depremin ardından yaptıkları açıklamada fay hattında büyük bir enerjinin boşaldığı yorumunu yaparken, olası İstanbul depremi konusunda farklı yorumlarda bulundu.

Kandilli Rasathanesi’nden Doç. Dr. Doğan Kalafat önceki günkü açıklamasında "8 kilometrelik uzunluğundaki bu fay parçası kırılmıştır. Enerjisi boşalmıştır" dedi. Kalafat, “Bu deprem İstanbul'u etkilemez” değerlendirmesini yaptı.

Prof. Dr. Şerif Barış da “Bu depremin başka bir depremi tetiklemesi veya etkilemesi mümkün olmayıp, deprem ülkesi olduğumuz gösteren bir depremdir” dedi.

Prof. Dr. Celal Şengör’den ise farklı ve korkutucu bir açıklama geldi. Habertürk yazarı Fatih Altaylı’ya konuşan Şengör, bu depremle birlikte İstanbul depreminin de yaklaştığını söyledi.

Prof. Dr. Naci Görür de "Düzce depreminin Marmara’daki fay sistemi üzerinde nasıl bir stres alanı değişimine sebep olacağını bilmeden Marmara depremine etkisi olmaz demek pek bilimsel bir yaklaşım değildir” ifadesini kullandı.

Kandilli'de basın toplantısı

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından, çarşamba saat 04:08'de merkez üssü Sarıdere-Gölyaka-Düzce'de meydana gelen depremle ilgili basın toplantısı düzenledi. Toplatında İstanbul depremine ilişkin de açıklamalar yapıldı.

Basın toplantısında Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Ali Pınar ve Kandilli Rasathanesi Bölgesel Deprem- Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi (BDTİM) Müdür Yardımcısı Dr. Selda Altuncu Poyraz yer aldı.

"Bizim için sürpriz olan bir deprem değildi"

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, şunları söyledi:

"17 Ağustos ve 12 Kasım Düzce depremleriyle dün meydana gelen depremin yeri aynı noktada. Aslında bu deprem Kuzey Anadolu Fayı'nın Düzce ve Dokurcuk fayı olmak üzere Bolu civarında iki kola ayrılıyor. Hemen Düzce fayının batısında Karadere fayı bulunmakta. Deprem aslında Düzce Vadisi'nde diyebiliriz. Orada birçok irili ufaklı fay bulunmakta. O fayların üzerinde 7-8 kilometrelik parçayı kırdı diyebiliriz. Bizim için sürpriz olan bir deprem değil. Burada birçok irili ufaklı deprem üretebilecek aktif fay hattı var. Bu depremde bunların birinin üzerinde oldu."

"Türkiye'deki her fay hattı aktif halde"

Prof. Dr. Özener, şöyle devam etti:

"Depremin artçılarına bakarsak bugün sabah 09.00 itibarıyla büyüklüğü 1.2'nin üzerinde olan 162 tane artçı depremimiz var. Bunların en büyüğü 4.4 büyüklüğünde. Büyüklük grafiğine baktığımızda 4.4'lük bir tane 3.9'luk artçımız var. 3'ün üzerinde 3 tane artçı deprem meydana geldi. Onun dışındaki deprem büyüklükleri genelde 1 - 2 yoğunluğu olarak sıralanmakta. Bu depremin artçıları yaklaşık bir hafta içerisinde azalarak sönümleneceği düşüncesindeyiz.

Depremin lokasyonuna baktığımız zaman Kuzey Anadolu Fay hattında olduğunu görüyorsunuz. Bu depremin Marmara depremini etkileyip etkilemeyeceği merak konusu. Bizim genel görüşümüz Marmara depremini tetiklemeyeceği yönünde. Aslında ülkemiz dinamik bir ülke ve Türkiye'deki her fay hattı aktif halde."

Pınar: Bu deprem 12 kasım 1999 yılında yaşanan depremin artçısı

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Ali Pınar ise şu görüşleri paylaştı:

"Depremin merkez üssü denildiği zaman aslında bizim belirlediğimiz yer fayın kırılma noktasıdır. Halbuki deprem bir noktada meydana gelmedi. 6 büyüklükte depreme baktığımızda bu yaklaşık 60 kilometrekarelik bir düzlemden ortaya çıkmaktadır. İlk açıklamalarla dikkat ederseniz depremin merkez üssünün Karadere segmentinin devamında olan bir fay olduğunu görürsünüz.

Yer bilimciler olarak bu depremin Karadere segmentinin devamında meydana geldiğinde ortak fikirde birleştik. Yeni bilgiler geldikçe bunun yavaş yavaş değişebileceğini söyleyebiliriz. Bu depremden sonra artçı deprem etkinliği başladı. Bu artçı depremlerin Karadere segmentinde meydana gelmediğini, daha çok düzce havzasının içine yayıldığını görüyoruz. Bu deprem aslında 12 Kasım 1999 depreminin geç gelen bir artçı depremi olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü mekanizması tıpa tıp aynı. Dolayısıyla aynı fay düzleminde 1999 depreminde kırılmayan bir parça kaldı. O parça olan 7-8 kilometrelik bir fay düzlemini kırıldığını söyleyebiliriz" dedi. (DHA)x

Gündem