Karar öncesi müdahil olmak isteyen derneğin dilekçesi: İstanbul Sözleşmesi tehlikeli!

Karar öncesi müdahil olmak isteyen derneğin dilekçesi: İstanbul Sözleşmesi tehlikeli!
Danıştay'daki davaya müdahillik isteminde bulunan Hukukçu Kadınlar Derneği’nin raporunda sözleşmenin imzalanmasının ardından boşanmaların arttığı, sözleşmenin kültürel ve dini değerlerle uyuşmadığı öne sürüldü.

İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin Danıştay'da görülen ve kısa süre sonra karar açıklanması beklenen davaya son anda Hukukçu Kadınlar Derneği, “cumhurbaşkanı kararının iptal edilmemesi” yönünde müdahillik talebinde bulunmuştu.

Cumhuriyet gazetesinden Sefa Uyar, Hukukçu Kadınlar Derneği’nin dilekçesinin detaylarını aktardı. Dilekçeye ek olarak sunulan raporun sunuş kısmında, aile kurumunun “çocuk sahibi olmayı reddeden akımların, eşcinsel ilişkilerin ve nikâhsız birlikteliklerin artmasıyla büyük risk altında olduğu” savunuldu.

İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının ardından boşanmaların arttığı, sözleşmenin kültürel ve dini değerlerle doku uyuşmazlığı içinde olduğu kaydedildi. Sunuşta, “İstanbul Sözleşmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği politikasının yanlış ve tehlikeli olduğu kanaatindeyiz. Cinsel tercih ve cinsel yönelim normal kabul edilmiş, her türlü cinsel sapkınlık normalleştirilmiştir” denildi.

İslami açıdan kadın ve aile kurumunun özelliklerine de yer verilen raporda, LGBTİ bireyleri de hedef alındı. Raporun “netice ve teklifler” kısmında, “Sözleşmede düzenlenen cinsel yönelim kavramı, hukuki bir statü olarak kabul edilemez. Bu şekilde cinsel yönelimin tanınması, LGBTİQ, her türlü sapkınlığın meşrulaştırılması anlamına gelmektedir” denildi. Ancak raporda, LGBTİQ’nun açılımı olarak “lezbiyen, gay, biseksüel, transseksüel, interseksüel ve queer” yerine “gay, lezbiyen, transseksüel, biseksüel, pedofili, zoofili” kullanıldı.

Gündem